Kazananlar kaybedenler

Haberin Devamı

Seçimi Obama ve onun şahsında istikrar umudu kazanmıştır.

Peki kaybedenler kim?

O belki daha bile önemli.

Türkiye açısından 1 numaralı kaybeden İsrail Başbakanı Netanyahu ve onun şahsında Yahudi lobisidir.

Obama’nın İsrail’e adil bir barışı kabul ettirmesi uzak bir ihtimaldir ama Obama’nın ikinci döneminde barışı sağlayarak tarihe geçme şansını kullanmak isteyeceği beklenebilir.

İsrail lobisi yanında savaş yanlıları ile silâh sanayicileri de kaybedenler safında yer alıyor.

Üçüncü kaybeden Ermeni lobisidir. Ermeniler 2015 için hayalini kurdukları yüzüncü yıl gürültüsüne “Erdoğan’ın arkadaşı Başkan”dan umdukları desteği almaları herhâlde kolay olmayacaktır.

Obama’nın teşekkür konuşmasındaki iki cümle kıskançlık duygusu uyandırıyor. “Amerikan ailesi olarak hepimiz ulus halinde bir aradayız” dedi.

Onlar 72 milletten bir ulus yaratmanın kıvancını paylaşırken biz ulusumuzu etnik köken temelinde otuz parçaya bölmekte yarış ediyoruz!

Obama, rakibi Romney’le buluşarak ülkenin geleceğini konuşacaklarını söyledi.

Bu hayali biz de seçimden seçime balkon konuşmaları ile kurarız ama hiçbir zaman yere indiremeyiz.

Birbirlerine çölde kutup ayısı tecavüzü dileyen siyasetçilere mecbur yaşıyoruz hâlâ.

Obama’nın zaferi insanlığa hayırlı olsun!

*****


DDK incelemesi denizde güzel!


Devlet Denetleme Kurulu (DDK) Cumhurbaşkanı Gül’den aldığı talimatla önemli araştırmalar yapacak.

Savunma harcamaları yerine gitmiş mi; Kızılay ve Yeşilay dürüst çalışmış mı, bütün bunlar incelenecek.

Cumhurbaşkanı’nı kutlarız, üyelere de zihin açıklığı dileriz.

Ama bu arada adaletli mesailerinden Deniz Feneri yolsuzluğu için yeterli zaman ve çabayı ayırmaları için çağrıda bulunuyoruz.

Bu davanın sanıkları değil görevlerini yapan savcıları yargılanıyor.

Tuhafınıza gitmiyor mu?

Vicdanınız sızlamıyor mu?

*****


Gizli tanık kutup ayısı

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ’un yediği darbe kurşun yarasından beter!

Çünkü Türk ordusunun komutanı olarak o sanık iskemlesinde, 33 askerin kalleşçe şehit edilmesi için emir veren PKK’nın ikinci adamı Şemdin Sakık tanık konumunda.

Yine de asker terbiyesi ile “Takdir Türk Milleti’nin” demekle yetiniyor.

Sakık “Deniz” adlı gizli tanıktı. Önceki gün açıldı. Ama silâh geri tepmiştir.

Bu tiyatroyu kurgulayanlar hesap hatası yapmışlardır.

Şimdi orduyu yıpratan suçlamalar önemini kaybedecek. Çünkü bu davaların “ne kadar inanılır (!) tanıkların ifadelerine dayanarak kurulduğu” ortaya çıkmaktadır.

Şemdin Sakık dün mahkemede Türk ordusunun disiplin ve kahramanlığını överek askere gitmek istediğini söyledi.

Acaba kendileri çölde gezen kutup ayısı mı?

DİĞER YENİ YAZILAR