Marmaris'te meyhane keyfi Mares'te...

Eveeet, nerede kalmıştık?.. Marmaris'ten bildiriyordum size... Çocukluk yazlarımın geçtiği Kuşadası parazit yaptı, araya onu aldım

Haberin Devamı

Eveeet, nerede kalmıştık?.. Marmaris'ten bildiriyordum size... Çocukluk yazlarımın geçtiği Kuşadası parazit yaptı, araya onu aldım. Bugün esas muhabbete devam edelim derim. Marmaris'i nasıl bilirsiniz?.. Ya da bilir misiniz ki?..

Dün de yazdığım gibi tatil söz konusu olduğunda ilk tercih değildi bizim evde. Aklımda kalan Turunç'u İçmeler'iyle bir doğa harikası olduğu... Yüzmeyi de orada öğrenmiştim galiba. Gerçekten denizi başkadır buranın. Benzemez öyle beach club'larınkine. Balıklarla birlikte yüzersiniz. Yosunu, taşları, bir denizi deniz yapan her şeyi barındırır içinde.

Hiçbir yaz Çeşme ve Bodrum kadar prim yapmamıştır belki ama dünyaca ünlü konukları ağırlar o muhteşem koyları. Sadece koyları mı?.. Her biri cennet köşeleri var Marmaris'in. Ne var ki Alanya'yla aynı kaderi paylaşıyor o da. Yabancılar biliyor kıymetini. Personel ve esnaf dışında Türk görmek hayal gibi.

Hazır yeri gelmişken bir saptama yapmadan geçemeyeceğim burada. Bilmem katılır mısınız ama bizim tatil anlayışımızla yabancılarınla öyle farklı ki... Onlar denize, güneşe, kafa dinlemeye, gün batımını, dinginliğe mavi tura, su sporlarına tatil diyor. Biz eğlenceye, gürültüye, plaj defilesi yapmaya, elimizde kadeh onun selüliti berikinin göbişini izlemeye, yorulmaya...

Dolayısıyla Alanya gibi tarih kadar doğayla yoğrulmuş beldelerimiz yabancıların ayılıp bayıldığı, -kendimi tenzih ederim- bizimkilerin semtine uğramadığı yerler oluyor.

Eğer siz de tenzih ettiğim ben gibilerdenseniz, Turunç gecelerinde huzura yelken açabilirsiniz. Yacht Club Restoran, niyeti bu olanları fazlasıyla mutlu edecektir.

Marmaris dendiğinde benim aklıma İçmeler gelir bir de... Hani şu 8 kilometrelik yürüyüş yolu dillere destan sayfiye... Bu kez istikamet Marmaris'in içi değil, İçmeler'di. Gördüm ki güzelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş bu belde.

Beş yıldızlı oteller genelde sahili parseller ya. Burada öyle değil işte. İçmeler Yürüyüş Yolu halkın malı. Kimse önüne set çekip, burası benim mülküm diyemez. Kafelerin, restoranların arasından, otellerin plajlarından geçer gidersiniz. Ve tabii o yolu güzel kılan çamların arasından.

Eğriye eğri, doğruya doğru... Marmaris'in havası, bugüne kadar adım attığımız yerler içinde en güzeliydi. Sıcağıyla boğmadı. Akşam olduğunda esintisini hiç yitirmedi. Sevdik biz Marmaris'i.

Ve kaldığımız oteli de... Mares, İçmeler'in en güzel yerinde. Rötar rekortmeni Türk Hava Yolları sağolsun, vardığımızda gece yansı saat 02.00'yi geçiyordu. Otelin balkonuna çıktığımızda gördüğümüz manzara "İki gün yetmez buraya, haftaya yine gelelim" dedirtti.

Düşünün, Ay Dede tepede, yıldızlarını dizmiş yanına, yakamozunu vurmuş denize, Marmaris ışıl ışıl, az ilerideki beach clublardan rüzgara karışmış müzik sesleri yükselmekte. Denizin kucağında bir otel işte. Sahilde bir disko barı, bir de meyhanesi var. İkinci gece kendimizi attığımız yer tabii ki meyhane. İskele üzerinde. Spotlar sayesinde deniz akvaryum gibi masanızın önünde. İçinde kaya balıkları, onlarca değil, yüzlerce, arz-ı endam ediyor. Ekmeğinizi paylaşırsanız oturduğunuz masanın etrafını balık cennetine çevirebilirsiniz de...

Yabancılara Ege türküleri
Meyhane dediğin müziksiz olur mu?.. Grup Smyrna çıkıyor her gece. Canlı canlı çalıyorlar. Ege türküleriyle başlıyor gece. Çökertme vs... söylüyorlar. Sonra Greek yapıyorlar. Araya Eric Clapton'dan şarkılar da sıkıştırıyorlar, tabii isteyene. Mares'in neredeyse tüm müşterilerinin yabana olduğu düşünülürse, onlara türkülerimizden bir demet sunmak yürek ister biraz. Elin yabancısı kendi müziğiyle eğlenmek isteyebilir. Ama yok işte. Bizden çalıyor Grup Smyrna. Bizim mezelerimizi, bizim lezzetlerimizi yedikleri yetmiyor, bizim müziğimizi de dinliyor yabancılar burada.

Meyhanenin kesmediği kendini hemen yandaki club'a atabiliyor. Orada Dale Don Dale şarkıları eşliğinde sabaha kadar tepinebiliyor. Ayrıca gün boyu aktiviteleriyle canınızın sıkılması da mümkün değil burada. Tatil köyü gibi otel vallaha. Yaza gecikmiş 'merhaba' demek isteyenlere ve Marmaris'te olup akşam yemeği adresi isteyenlere Drew tavsiyesi, Mares ve meyhanesi... Tel: (0252) 455 22 00

Deniz trafiği karadan beter
Denizin keyfi öyle kıyıda oturup iki cup cup yapmakla çıkarılmaz diyorsanız Marmaris biçilmiş kaftan. Sanmayın ki sadece jet-ski var. Bizim favorimiz sürat motoru. İki kişilik olanlardan. Canımız yüzmek istediğinde duruyoruz bir koyda. Bende deniz fobisi var. Size söylemedim değil mi?.. İçini göremediğim deniz korkutuyor beni. Aşağıdan bir şey ayaklarımdan çekiverecekmiş gibi geliyor. Küçükken de divanda oturamazdım mesela. Alt tarafı fırfırlı divan örtüleri vardı ya... Divanın alanda birisi çekecekmiş gibi gelirdi. Denizde de aynı psikoloji. Allah'tan akvaryum çatlatan koyları var Marmaris'in. Demir atıp, ipin uzantısından derinlik ölçüyoruz da öyle giriyorum suya. Neyse... Su sporları tatilin en büyük eğlencesi. Ve de sürat teknesi. (Tabii dikkatli kullanmak kaydıyla.) Türk olmanın en büyük avantajı da burada. Bize indirim var. Saati 80 ama biraz muhabbet ederseniz üç saatine 160 YTL de ödeyebilirsiniz. Zaten sinek avlıyor tekne kiralayanlar. "İşler kesat" diyor onlar da. Bu sene boş Marmaris, tatsız geceleri de...

DİĞER YENİ YAZILAR