Başak Sayan

Başak Sayan

-

İlişkiler ve güven

Haberin Devamı

Güvenmek ne kadar önemli insan hayatında aslında... Hepimiz hayatımız boyunca kendimiz dışında güvenebileceğimiz birini arıyoruz.
Nedir peki bu güven? Birinin ne olursa olsun her şartta size doğru söylediğini bilmek mi yoksa iyi ya da kötü günde yanınızda olacağından emin olmak mı?

İyi ve kötü günlerde yanınızda olsa ama yalan söylemiş ya da bazı şeyleri gizlemişse ne olur peki? Ya da tam tersi... Size her şartta doğruyu söyleyen ama iyi ve kötü günde yanınızda olup olamayacağından emin olamadığınız biri...

Hangisini tercih edersek edelim bir şey eksik kalıyor sanki içimizde. Belki de güvenmemiz gereken en önemli kişiye güvenmeyi unuttuğumuz içindir bu arayışımız. Kendimize...

O kadar uzun zamandır unutmuşuz ki kendimize güvenmeyi, dış dünyadan bu güveni sağlayacak şeyler talep ediyoruz farkında olmadan. Evler, arabalar, banka hesapları... Sonra o güven duygusu için çocuklar yapıyoruz. Hayatta yalnız kalmayalım diye. Fakat ne yaparsak yapalım o güven duygusu tam olarak tatmin olmuyor. Hep daha fazlasını istememizin nedeni de bu aslında. Ne kadar çoğuna sahip olsak da değişmiyor bir şey. Çünkü aslında yanlış yerde arıyoruz onu. Tam içimize, kendimize bakacağımız yerde dışarıda aramaya devam ediyoruz.
İlişkilere de bu gözle bakıyoruz aslında. Birine sonsuza kadar iyi ya da kötü günde yanında olacağını söz vermek çok romantik, evet ama ne kadar gerçekçi acaba... Yarın ne olacağını bilemeden böyle bir söz vermek aradığımız güveni o an bize verse de daha sonra şartlar değişince ve o söz yerine getirilemeyince yaşanan hayal kırıklığı da büyük oluyor elbette.

Ya da hep doğrunun söylenmesini beklemek... Bu her ne kadar güvenin temeli sayılsa da biz hep doğruyu mu söylüyoruz hayatta acaba? Ancak hep doğruyu söylüyor ve doğru şeyler yapıyorsak aynısını bekleyebiliriz hayattan da.

Hepimizin karanlık bir tarafı var

Sevdiğiniz birinin size yalan söylediğini öğrenmek çok büyük bir hayal kırıklığıdır elbette. Ancak bir an için kendini karşıdakinin yerine koyup öyle düşünmek gerekiyor bazen. Onun gözlerinden duruma baktığımızda aynısını aslında bizim de yapabileceğimizi fark edebiliriz. Hatta belki de yapmışızdır geçmişte.

Hepimiz insanız. Hepimizin zaafları, korkuları, endişeleri ve handikapları var. Hepimizin içinde aydınlık olduğu kadar herkesten gizlemeye çalıştığımız bir karanlık taraf var. O tarafımızı yok saymak onun var olduğu gerçeğini değiştirmez ne yazık ki. Bu yüzden o yalanı söyleyen de sizin bir aynanız aslında, size sonuna kadar doğruyu söyleyen de...

Güven ve dürüstlük kavramlarını düşünürken kendimizin ne kadar dürüst ve güvenilir olduğuna da iyi bakmamız gerekir bu yüzden. Bu dünyanın ve karşımıza çıkan tüm insanların bizim aynamız olduğu gerçeğini fark ederek bakabilirsek her şeye bir şeyleri değiştirebilecek şansımız da olur böylece.

En önemlisi; güveni ararken önce kendi içimizden yola çıkmak, onu kendi içimizde bulmak, o olmaktır... Sonra dış dünyadan bunun karşılığını beklemek gerek. Ama önce kendimizle yüzleşerek...

DİĞER YENİ YAZILAR