Prof. Dr. Türkan Saylan'a teşekkür borçluyuz!

Bir kişinin zeki olup olmadığını anlamada, o kişinin beklenmedik bir anda gelen soruya derhal cevap verebilmesi benim için çok önemli bir ölçüdür

Haberin Devamı

Bir kişinin zeki olup olmadığını anlamada, o kişinin beklenmedik bir anda gelen soruya derhal cevap verebilmesi benim için çok önemli bir ölçüdür.

Rahmetli babam ve annem, Eisenhower başkanken Beyaz Saray'a bir davete gitmişler. Yanlarına, o tarihte başkan yardımcılığı yapan Nixon gelmiş. Bir iki hoşbeş, sohbetten sonra babam sormuş: "Dünyanın çeşitli ülkelerine ziyaretler yaptığınızı görüyorum. Neden Türkiye'ye hiç gelmediniz?" Nixon hiç tereddüt etmeden cevap vermiş: "Ben en iyi hatıralarımı hep en sona saklarım."

Geçenlerde televizyondaki Kardelen programıma, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Kurucusu ve Başkanı Sayın Prof. Dr. Türkan Saylan'ı davet ettik. Şöyle bir soru sordum: "Hocam, yıllardır çaba içinde uğraşıyorsunuz? Neyle savaşıyorsunuz?" Prof. Saylan bir salise sektirmeden cevabı verdi: "Cehaletle savaşıyorum Ayşe Hanım!"

Bundan güzel, bundan doğru, bundan kutsal bir cevap olabilir mi? "Bizler çocuğumuzun karnını doyurup, eğitimini verebilirken yanımızda oturan aileler, yokluktan bunu başaramıyorlarsa başımızı yastığa koyup nasıl uyuyabiliriz ki?" diye soruyor Türkan Hoca.

Aklıma ister istemez Kur'an-ı Kerim'deki aynı soru geliyor. Yılmadan, moralini bozmadan, korkunç ters alt akıntılara rağmen gülerek, hoş görerek, üzerinde fazla durmayarak, silindir gibi hedefe ulaşmak için Prof. Dr. Türkan Saylan nefes nefese uğraşıyor da uğraşıyor. Yokluk içinde genç kız ve erkek öğrencileri alıyor, onlara yurtlar yapıyor, okullar buluyor, çağdaş istikamette büyümeleri için tohumlar ekiyor.

Derneğin bursu sayesinde okumakta olan Tuğba ve Remziye adlı Kandilli Kız Lisesi son sınıf öğrencileri de katildi programa. Öyle akıllı, fikirli, mantıklı, gerçekçi konulara değindi ki kızlarımız, şaşarsınız. Tuğba'yı ayağa kaldırdım. Ayağında tertemiz siyah pabuçlar, siyah çorabı, ekose eteği, hırkası ve sakız gibi beyaz gömleğiyle kameralara gösterdim. Kim istemez böyle bir kız çocuğuna sahip olmak? Hangi anne baba gurur duymaz? Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği olmasaydı, Tuğba Adıyaman'da, Remziye de Terkos Gölü civarındaki bir varoş köyde, diğer yüzlerce kızdan farklı olmayacaklardı. Remziye'ye soruyorum: "Arkadaşların senin imkânlarına sahip değil. Onlar ne yapabilir?" "Her imkânı zorlamaları lazım. Ama birçoğu içinde bulundukları durumdan kurtulmak için çocuk yaşlarda evlilik yapıyorlar." Ne kadar ama ne kadar yanlış! Keşke bu derneğin maddi imkânlan çoğalsa da her kızımıza böyle yardımlar uzanabilse. İşte bu sebeple gösterilen çabaya yardım edilmeli. Destek çıkılmalı. Türkan hocamı dinliyorum:

"Ayşe Hanım, Turkcell bize 1 milyar 400 milyon liralık katkıda bulunuyor. Müteşekkiriz. Ama şuna emin olun, şayet bu gelir 100 milyar lira olsa Türkiye kalkınıp, en çağdaş dünya seviyesini yakalayabilir! Bundan hiç şüpheniz olmasın."

Türkan hoca söylüyorsa, inanırım. Bu etkinliğin arkasında dev bir gönüllü ordusu var! Onlardan öğrendiğime göre de sizler ne kadar çalışsanız, para kazanıp, maddi isteklerinizi tatmin etseniz, bu gönüllülerin gençliğimize sağladığı yardımlar sonucu ortaya çıkan başarılı neticeleri gördükleri zaman onların aldıktan manevi hazzı katiyyen tadamazsınız!

Emeği geçen herkesi kutluyorum, güçlerine güç katilsin istiyorum!

Okuyucu mektubu
Bu gençlere yardım edelim
* Ben Bitlis'in Ahlat ilçesinden Bilgin Karakaş. Buradaki okula bilgisayar sınıfı kurdum, öğretmeye de hazırım. 11 bilgisayara ihtiyacımız var. Tel: (0434) 412 40 69 veya (0232) 347 26 08

* Bizim okuyucularımız çok cömerttir Bilgin Bey! Bir bilgisayar firması size bu konuda yardımcı olabilir. Hatta bu firma isterse, bunun için yaptığı tüm masrafları vergiden düşebilir.

DİĞER YENİ YAZILAR