AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'ü kutlamak istiyorum! Önce bıyıklarını kesmiş. Bravo! Sonra lazer ameliyatıyla gözlüklerinden kurtulmuş. Alkışlar size! Yüzündeki iki beni aldırmış. Çok rahatlamışsınızdır. Başına yeni saç telleri ektirmiş. "Eeee ne olmuş yani?" diye soranlara cevabım var. Ne olacak, durup dururken en aşağı 15-20 yaş daha gençleşmiş, hareketlenmiş, dinamikleşmiş!
Akgün'ün eski ve yeni görünüşünü karşılaştıranlar aynı kişi olduğuna inanamaz! Olağanüstü olumlu bir değişiklik var. İnsan saçının, fiziki görünüm üzerinde ne kadar büyük bir etki yaptığının delili bu iki görüntüde meydana çıkmış. Başı açılmış şekliyle eski Akgün'ü görenler orta halli, sıradan, kalın gözlük camları sayesinde etrafı zor gören, dolayısıyla herhalde zor da işiten intibaını veren, efendi ama öyle pek dikkat çekmediği için söz söyleyenler yerine daha çok dinleyenler koltuklarında oturması muhtemel kişi olarak algılarlar.
Oysa bir de yeni Akgün'e bakınız!!! Saçları yandan ayrılmış, efendice taranmış, kaş ve gözleriyle uyumlu hale gelmiş, yepyeni, çok yakışıklı, dinamik, dinleme yerine konuşmaya hazır, durumlara müdahale etmeye hazır, atılgan bir bey! Gitmiş alaturka bıyıklar, gelmiş bir çağdaş görüntü! "Artık yanımda tarak taşıyorum" diyor Akgün. Bu ne güzel bir itiraftır. Ne samimi ve içten bir sevinçtir. Demek yıllardır dökük saçları yüzünden üzülürmüş. Demek etrafındakiler saçlarını tararlarken gıpta ile izlermiş. Bu o kadar özel bir duygu olmalı ki, eminim bugüne kadar hiç kimseyle paylaşılmamıştır. Hatta eşiyle bile paylaşmamıştır.
Şimdi bu değişim sonucu milletvekilimize gelen, şu moral ve kendine güven meselesinin üzerinde biraz durmak istiyorum. Gerçekten saç teli eksikliğiyle varlığı arasındaki fark bu kadar etki yaratabilir mi? Hem de nasıl! Çünkü saçlarımız, bizim dışa verdiğimiz görüntünün (bence) yüzde 70 etkisini tek başına yaratır. Kadınları ele alırsak... Makyajsız bir kadın etrafta görünebilir ama saçları bakımsız, kirli ve yüzüne uygun biçimde muntazam taranmamış kadın, başkalarının gözlerinden köşe bucak kaçar.
Bir kadın, saçı berbat bir durumdayken kendine aynada baksa gözleri küçülür, somurtur, omuzları aşağıya sarkar, sırtı kamburlaşır ve "hiç kimse beni bu halde görmesin" komasına girer. Ama aynı kadın, saçlarını tertemiz yıkar, kurutur, bigudilerle sarıp ya yanaklarına doğru veya alnından kulaklarına doğru ahenkli şekilde biçimlendirip, kendisine aynada bakarsa (dikkat ederseniz hiçbir makyaj malzemesinden bahsetmiyorum) omuzlan dikleşir, göz bebekleri büyür, dudakları tebessüm ettiği için yanaklarına doğru yayılır, duruşu dikleşir, müthiş bir moral deposu haline gelir.
Kendinden emin bir kadının yapamayacağı şey, alt edemeyeceği problem yoktur! Gücüne güç katılmıştır. Dinamiktir, harekete hazırdır. Enerji kaynağı olup çıkmıştır. "Bu kadar küçük bir değişiklikten mi?" diye sorarsanız... Evet efendim, işte bu kadar küçük değişiklik, böyle büyük farklılıkları yaratır. İnanmayan denesin.
Bakınız sayın Mevlüt Akgün denedi, nasıl değişti! Herkesi aynı değişime çağırıyormuş. Bir de slogan bulmuş: "Nazar etme ne olur, ektir senin de olur!"
Beni anlıyor musunuz? Yüce Yaradan, kuşa kanat vermişse, uçması için değil midir? Kuşların kanatlarını kesiyorsunuz. Neden görmezsiniz!
Okuyucu mektubu
Söz verildi ama hâlâ doğalgaz gelmedi
* İstanbul Yeni Çamlıca Sarı Sokak'ta hâlâ doğalgaz yok. Geçen yıl yetkililer bize, "2004'te bağlanacak. Nisan ayında faaliyetimiz başlayacak" demişlerdi. Sarı Sokak'ın başına kadar gelen teknik elemanlar, boruları bize kadar uzatmadılar. Bir yıl daha kömür ve odunun kir, is ve pasıyla yaşadık. Söz verildiği için bekledik. Şimdi hem bizim sokağımız hem de yan sokaklardaki aileler imza toplayarak kampanya başlattık ama hâlâ ses seda yok. Lütfen sesimizi duyurun Ayşe Hanım. (Gülay D.)
* Tabii sesinizi duyururuz çünkü bu köşe sizin köşeniz. Şimdi İGDAŞ Yeni Çamlıca semti yetkililerinden haber bekliyorum. Gelir gelmez konuyu köşemize alacağız.
Kuşların kanatlarını kesmeyiniz
AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün'ü kutlamak istiyorum! Önce bıyıklarını kesmiş. Bravo! Sonra lazer ameliyatıyla gözlüklerinden kurtulmuş. Alkışlar size!
Haberin Devamı

