Hatayı başkasına yüklemeyin!

Arkadaşım Piraye ile eşi Metin'in karşılaştıkları olumsuz olaylara yaklaşımı, Nusin ile Burak'ın bakışından bir hayli farklı. Bu ailenin başına, durmadan şanssızlıklar gelir

Haberin Devamı

Arkadaşım Piraye ile eşi Metin'in karşılaştıkları olumsuz olaylara yaklaşımı, Nusin ile Burak'ın bakışından bir hayli farklı. Bu ailenin başına, durmadan şanssızlıklar gelir. Ya Metin işten çıkmak zorunda bırakılır, ya çocuklarının başlan dertlere girer çıkar, ya ev sahibi kirayı arttırır, ya yanlarına çok gürültü yapan bir komşu gelir, gece uykuları kaçar, ya arabalarının alarmı beklenmedik saatlerde çalar... Ne bileyim ben? Benzer durumlar hep gelir onları bulur.

Piraye'ye her telefon açtığımda şöyle bir konuşma yaşarım.

"Merhaba Piraye! Ne var ne yok? Nasılsın?"

"Aman sorma, hiç sorma! Felaket bir bel ağrısı başladı. Ameliyat mı olmam gerekir, bilemiyorum? Büyük bir acı içindeyim, acı!"

"Yapma yahu! Ne zaman, nasıl oldu? Nasıl oldu?"

"Dün akşam, televizyonu düğmesinden kapatayım diye eğildim, bir ağrı saplandı belime. Allah düşmanıma vermesin."

"Vah vah. Metin seni hemen bir doktora götürseydi bari?"

"Onda hal mi var sanıyorsun? Onun da sol dirseği bitik. Ağrıdan gözünü açamıyor ki!"

"Vah vah. Çok üzüldüm."

"Kızım ben sana yıllardır söylüyorum. Bizim üzerimizde göz var göz! Nazara geliyoruz hep. Etrafımızdakiler bizi çekemiyorlar. Aleyhimizde düşünen çoooook!"

Piraye'ye bakarsanız, tüm dünya onların aleyhine, durmadan komplo kuruyor ve bizimkilerin yanlış giden her işi, bu uğursuzluktan ileri geliyor. Yani her yanlış ve olumsuz olayın müsebbibi, etraf, çekemeyenler, kıskananlar.

İlk tanıştığımız günden beri bu arkadaşlarımız hiçbir noktada hatanın kendilerinden kaynaklanabileceğini düşünmemişlerdir. Fiziki hastalıkların bile dış güçlerden kaynaklandığına inanırlar.

Diğer arkadaşlarımız Nusin ve Burak'a gelince, bunlar da karşılaştıkları her olayda, tam tersi bir yaklaşım içindedirler. Nusin'e telefon ettiğimde aramızda geçen tipik bir konuşmayı nakletmek isterim.

"Merhaba Nusinciğim. Ne var ne yok? Nasılsın?"

"Her şey mükemmel Ayşeciğim. Sizler nasılsınız? İyi misiniz?"

"Haluk'un biraz beli ağrıyor. Merhem sürdüm, sonra da kuşak bağladık. Uzanıyor."

"En güzelini yapmışsınız. Birazcık istirahat hemen ayağa kalkar. Eminim düşünmeden ters bir hareket yapmıştır. Herkesin başına gelebiliyor. Yatakta uyurken bile ters dönmüş olabilir."

Şimdi, sizler hangi kategoriye giriyorsunuz? Her fırsatta size diş bileyen dış etkenlerden mi bahsedersiniz. Yoksa. "Yahu, ben nerede hata yaptım?" veya "Başka insanlar neleri doğru yapıyor da ben yapamıyorum?" diye hareket ve düşüncelerinizi sorgular mısınız?

Nusin ve Burak her hatasını, her düşüncesizliğini, her hesaplamadan yaptığı hareket neticesi meydana gelen olumsuzluğun sebebini kendi yanlış davranışlarında bulanlardan. Sanırım doğrusu da bu. Sizler ne dersiniz.

Dikkat... Dİkkat...
Üniversiteli bu senelere kocaman bir bravo!
Önce şu bilgileri not edin.

Fiyatlar: 100 -120 milyon

Tarih: 30 Haziran - 7 Eylül

Süre: 6'şar gün

Yöreler: Çanakkale, Safranbolu, Kapadokya, Trabzon, Muğla, Antalya, Mardin.

e-posta adresi: bilgi@haydikampa.com ve www.haydikampa.com

Kendileri için kendileri tarafından hazırlanan bir üniversite öğrencileri etkinliği bu. Şu final, bu imtihan! Yetti gayri! Ülkenin 7 noktasında oluşturulan bu kamplarda, çadırlarda yatıp kalkılacak ve aktivitelere katılınacak. Neler bunlar? Dağ bisikleti, trekking, tekne gezileri, at gezilen, yamaç paraşütü, gocart, yüzme vs. Toplam kaç kişi katılabilecek? 10 bin! Evet! Tüm hazırlayanları kutluyorum. Ahhh keşke tekrar genç olabilsem, aranıza katılıp şu keyfi sürebilsem. İnşallah her yıl tekrarlanacak basan yakalacaktır. Hiç şüphem yok! Bravo gençler!

DİĞER YENİ YAZILAR