Başkan Reagan'ı kaybettik

Ailemiz için başka bir yere sahip efsane Başkan Ronald Reagan, 93 yaşında yaşama veda etti. Hikâyemiz genelde bilinir ama tekrar anlatmam bugün yerinde olur diye düşünüyorum

Haberin Devamı

Ailemiz için başka bir yere sahip efsane Başkan Ronald Reagan, 93 yaşında yaşama veda etti. Hikâyemiz genelde bilinir ama tekrar anlatmam bugün yerinde olur diye düşünüyorum. 1982'de Malta Adası'nda yaşıyorduk. Ali ve Ahmet St. Edward's College'a, Canan ise St. Catherine College'a devam ediyorlardı. İngiliz eğitim sisteminin takip edildiği bu okullardan memnunduk ve yaz mevsimleri adada çok keyifli geçiyordu.

O sıralar Malta Başbakanı Dom Mintoff (eşi, benim dostumdu ve bir İngiliz hanımefendisiydi), sol tandanslı bir lider olup adanın tarım ürünlerini yakın dostu Kaddafı'nin Libya'sına ihraç eder, adada yaşayan biz hanımları soğansız yemek pişirmeye mecbur bırakırdı.

Bunun ne demek olduğunu anlamak için ya aşçı ya da ev hanımı olmanız gerekir. Mintoff dahil başka kimse anlamaz! Her gün evime gelen sebze kamyonunda şoför Eddy, "Nothing today Madam" (Bugün gene bir şey yok madam) der, bir iki sap maydanoz ve turpun yanında kara kuru elma bozuntularını satmaya çalışırdı.

O Eylül ayının 15'inde okullar açılacaktı. Formaları, gerekli kitapları, çantaları aldık. Hazırlandık. Ayın 13'ünde çıkan gazetenin manşetine bir baktım ve şoke oldum: "Başbakan bir bildiri yayınladı. Bugünden itibaren adada İngilizce eğitime son verilmiştir. Herkes Maltaca eğitim görecektir."

Kâbuslu günlerim başlamıştı. Amerikan sefaretine gittim. Kapıdaki Maltalı beye, "Eşim döviz kazanıyor. ABD'ye geçip çocuklarımızın eğitimine devam edebilir miyim?" diye sorduğumda, beni içeri bile almadı.

Bir mektup yazdım
Aradan 2 ay geçti. Çocuklar mesut ve mutlu, denizde windsurf yapıyor, ben çaresizce kıvranıyordum.

Bir gece saat 3 civarında çocuklar uyuyordu, ben de National Geographic dergisine bakıyordum. Gözüm, Gerald Ford'un golf oynarken çekilmiş bir fotoğrafına takıldı. O sırada aklıma bir fikir geldi: "Ayşe, sen neden Başkan Reagan'a bir mektup yazıp derdini anlatmıyorsun?"

Daktilom masadaydı. Hemen başına geçtim ve 8 sayfalık uzun bir mektup yazdım. Kalbimi ve çaresizliğimi, Mintoff'un düşüncesizliğini tüm çıplaklığıyla bu satırlara döktüm. Zarfın üzerine, "President Ronald Reagan, The White House, Washington D. C." yazdım ve postaladım. Unuttum gitti! İki hafta sonra telefonum çaldı. Amerikan Sefaretinden arıyorlardı. Beni davet ettiler. Geçmişte içeri alınmadığım binaya girdim ve sefir yardımcısı bir hanımın ofisine çıkartıldım.

Önünde standart bej ABD dosyası duruyordu. "Siz, bizim başkanımıza bir mektup yazdınız mı Bayan Özgün?" diye sordu. "Yazdım" diye cevap verdim. O sırada dosyayı açtı. Kendi mektubumu tanıdım. Ancak yeşil bir tükenmezle her tarafına oklar çıkartılmış, notlar yazılmıştı. "Bayan Özgün, lütfen bize hepinizin pasaportlarınızı getirin ve ABD vizelerinizi verelim." İnanır mısınız, iki saat içinde hepimiz vizelerimizi almış bir hafta sonra da ABD'ye uçmuştuk.

Ailemizin en çaresiz bir durumunda yardım elini uzatmış böyle bir başkanı kaybetmiş olmanın derin hüznünü yaşamaktayız. Ailesine sabır ve başsağlığı diliyor, bize yaptığı yardımı da hiç unutmayacağımızı belirtmek istiyorum.

Okuyucu mektubu
Çanakkale Valimize çok güveniyorum
* Truva'ya yerleştirmek istediğiniz at konusunda size büyük destek verdiğimizi bilmenizi istiyoruz. Görünüşe bakılırsa, hiç kimse bu işi üstlenmeyecek gibi geliyor bana. Japonlar bu atı neden yaptırmışlar acaba? Haydi Yunanlılar yaptırsa neyse! Bence el ele verip Japonya'daki o atı Çanakkale'yi getirtelim. (Zehra)

* Haberde Japonya'daki atın 12 metre olduğu belirtilmişti. Biraz daha bekleyelim. Ben Çanakkale Valimizin harekete geçeceğini ümit ediyorum. Verdiğiniz desteğe çok teşekkür ederim.

DİĞER YENİ YAZILAR