Beşiktaş-Wolsfburg maçı için Almanya’ya Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ile birlikte gittik. Maçın olduğu gün sabah Berlin’den Wolfsburg şehrine Doğuş Grubu’nun organize ettiği 1 saat 20 dakikalık tren yolculuğundan sonra geldik. Doğuş Grubu, dünya devi Volkswagen’ın Türkiye distribütörü olduğu için Ferit Şahenk’in konuğu olarak çok az kişinin girebildiği Wolfsburg’taki Volkswagen üretim tesislerini gezme fırsatı buldum.
Herkesin işi var
Fotoğraf makinesi ve cep telefonlarla fotoğraf çekiminin yasak olduğu hatırlatılan bu tesisleri gezince bir ülkenin kalkınmasında sanayinin ne kadar etkili olduğunu gördüm. Wolfsburg şehrinin nüfusu 100 bin dolayında. Nüfusun çocuk, öğrenci ve yaşlılar hariç tamamı Volkswagen’de çalışıyor. Beşiktaş’ın oynadığı Wolsfburg takımı ise Volkswagen’ın takımı. Son derece modern ve canlı küçük bir şehir. Herkesin işi var, herkes mutlu.
2 bin robot çalışıyor
Volkswagen üretim üssünü gezerken bize rehberlik eden kişinin ilk açıklaması, fabrikanın yer aldığı üssün çevresinin 31 km olduğuydu. Fabrikada çalışan sayısı 48 bin, imalatta çalışanlar dışında 2 bin robot kullanıyor. Bu robotların ömrü 25 yıl. Çalışanlar üç vardiye halinde çalışıyor.
Volkswagen, dünyada 370 bin kişiyi çalıştırıyor. 10 değişik markada 370 bin kişi çalışırken, bunun 100 bin kişisi Almanya’da çalışıyor. Bu tesislerde günde 4 bin araç üretiliyor. Her gün üretilen araçların yüzde 89’u satılıyor. Bu tesislerde bir araç 16-18 saatte üretiliyor. Bir arabaya 30 bin parça kullanılıyor. Günde üretilen 4000 araç için 2.5 ton hammadde kullanılıyor.
Dünya otomobil devi Volkswagen üretim tesislerinde çok büyük bir de eğitim tesisi var. Bu tesis hem kurum içi eğitim veriyor, hem de staj imkanı sağlıyor. Bu tesislerde her yıl staj yapan 650 kişi, eğitimlerinden sonra işe alınıyorlar. Tesislerde çok az belediyede bulunan 75 kişinin görev aldığı ve tam teçhizatlı ve üstün teknolojiye sahip bir de itfaiyesi var.
Şehirde 120 bin kişiye elektrik enerjisi verebilen kömür santralı var.
Wolfsburg’taki Volkswagen üretim tesislerinde ayrıca Almanya’nın en büyük sosis üretimi yapılıyor. Volkswagen tesislerinde üretilen tamamı domuz etinden yapılan sosisler Almanya’nın zincir mağazalarında her yerde satılıyor ve en çok beğenilen sosisler olduğu söyleniyor. Bu sosisleri günde 7000 kişinin yediği belirtiliyor. Bunu öğrenince satış noktalarındaki vitrinler baktım. Gördüğüm kadarı ile en pahallı sosisler Volkswagen’da üretilen sosisler idi. En büyük sosis üretiminin de Volkswagen üretim tesislerinde yapıldığını öğrenince rehbere sordum. Otomotiv sanayi içinde bir gıda tesisinin yer alması sakıncalı değil mi? Buna gıda otoriteleri nasıl müsaade eder diye sorunca, aldığım cevap; “Yetkili kurumlardan gerekli ruhsatları var” şeklinde oldu.
Elmas kaplı tamponlarıyla 1 milyonuncu VW müzede
Wolfsburg’taki otomobil müzesi iki bölümden oluşuyor. “Zaman Evi” olarak tanımlanan ilk bölümü insan beyninin analitik yanı için tasarlanırken, diğer bölümü yaratıcı yanına hitap ediyor. Autostadt’ın en çarpıcı bölümü olan “Zaman Evi” dünyada en çok ziyaret edilen çok markalı otomobillere ev sahibi olma özelliğine sahip. Müzede, “Aşk Böceği” filminin unutulmaz kahramanı Herbie’nın yanı sıra Adolf Hitler’e 50.yaş gününde hediye edilen orijinal 1938 model Cabriolet de bulunuyor. Suni elmas kaplı tamponları ve dış kenarı beyaz şeritli lastikleriyle bir milyonuncu Volkswagen, seri üretilen ilk golf (nam-ı değer Tavşan), 1950 model VW mikrobüs yer alıyor. Müzede, klasik otomobillerden, modern dönemlerin spor arabalarına kadar onlarca otomobil sergileniyor.
Otomobil kuleleri dev otomatlar gibi çalışıyor
Autostadt’ın en önemli yerlerinden biri de, Volkswagen otomobil kuleleri. Tamamı cam dış kaplama olan 48 metre yükeseklikte, tam otomatik bir teslimat sistemi ile müşterilerin yeni otomobillerini teslim aldıkları 20 katlı kuleler bunlar... Otomobil kuleleri, dev otomatlar gibi çalışıyor, fabrikadan her yeni gelen araba robot tarafından kulelerden birindeki boş bir depolama yerine yerleştiriliyor. Müşteri de otomobilini teslim almaya geldiğinde aynı robotlarla aracı getirilip teslim ediliyor. 20’şer katta 400 kadar otomobil saklama kapasitesine sahip her kule en yoğun zamanlarda 45 saniyede bir otomobil işlemini yapıyor.
Almanya’nın kuzeyinde en çok ziyaret edilen turistik yer Autostadt
Dünya devi otomobil şehri Wolfsburg, kurtlar kalesi olarak bilinir. 25 hektar arazi üzerine kurulu bulunan ve Autostadt olarak adlandırılan Volkswagen AG, yılın 363 günü hizmet veriyor. Volkswagen fabrikası ve Autostadt, ilk üretilen bisikletvari otomobillerden, klasik kabul edilenlere onlarca otomobile ev sahipliği yapıyor. Günde ortalama 5.500 kişi tarafından ziyaret edilen Autostadt, 2000 yılında 430 milyon euroya kurulduğu günden bu yana 20 milyon ziyaretçi tarafından gezildi. Ziyaretçilerinin yüzde 50’si Almanya’nın diğer bölgelerinden ve komşu ülkelerden geliyor. Autosadt, Almanya’nın kuzeyindeki en çok ziyaret edilen turistik yer olurken, ülkenin de ikinci en fazla ziyaret edilen şehri olarak biliniyor.
Wolfsburg’daki Autostadt’ta, Volkswagen AG’nın 7 markası; Volkswagen, Audi, Lamborghini, Seat, Skoda, Volkswagen Ticari Araç ve Volkswagen AG’nin Premium segmentteki ürünü Bugatti’nin bulunduğu özel alanlar yer alıyor. Bu dev otomotiv parkının içinde müzeler, otel, alışveriş merkezi, sinemalar ve restoranlar var.
Autostadt, 1995 yılında Wolfsburg’ta yapısal değişiklik başlatmış ve bu bölgeyi sanayi bölgesinden çıkarmış, hizmet sektörü ağırlıklı bir bölgeye dönüştürmüştü. Burada 1000 dolayında iş kolu yaratmış.
Bugatti Veyron 16.4
Sıradışı Bugatti Veyron, Fransa’da üretilen 300 otomobilden biri olan 2 kişilik bir Coupe Bugatti, 1001 beygir gücüne, 16 silindirli ve yerli vitesli turbo motora sahip. 8 litre kapasiteli motor 0-100 km/s hızlanmayı 2.5 saniyede tamamlıyor ve 407 km/s lik azami hız sergiliyor. Başlangıçta Bentley markasına özgü olan Premium Clubhouse, yeniden yapılandırılarak tüm Volkswagen lüks markalarının teşhirine açılmış. Bugatti Veyron arabayı gören herkes o otomobilin önünde resim çektirmeye başladı. Gazeteciler bu otomobili almak isteyen yürekli kim ise gelip fotoğrafını çekelim deyince de herkes oradan uzaklaşmaya başladı.