Gazete Vatan Logo
Futbol Çarşı kendine karşı!

Çarşı kendine karşı!

Ortalık karışacak! Beşiktaş’ın en etkili taraftar grubu faaliyetlerini durdurdu

Çarşı’nın lideri Alen “Kamuoyunda Çarşı’nın Beşiktaş’ın önüne geçtiği yönünde eleştiriler çıktı. Bu nedenle grubumuzu dağıtma kararı aldık” dedi.

BEŞİKTAŞ’IN en önemli taraftar grubu Çarşı dün aldığı bir kararla grubun faaliyetlerini sona erdirdi. Birçok maçta tezahüratlarıyla takımı ateşleyen, Şampiyonlar Ligi’nde Liverpool ile oynanan maçın kazanılmasında büyük rol oynarken, stadı inletip ses rekoru kıran, birçok rakip takımın taraftarlarının kıskandığı Çarşı Grubu şok bir kararla kendini feshetti. Grubun fesih kararını amigosu Alen Markaryan açıkladı. Beşiktaş Kültür Merkezi’nde dün akşam gösterilen “Asi Ruh” belgeseli öncesi medyaya açıklamalarda bulunan Markaryan şunları söyledi:



SEBEP ÇOK BAŞLILIK MI?

“MAALESEF kamuoyunda Çarşı’nın Beşiktaş’ın önüne geçtiğini yönünde eleştriler ve spekülesyonlar çıktı. Kimse Beşiktaş’ın üzerinde değildir. Bu nedenle biz de grubumuzu dağıtma kararı aldı. Bundan sonra hepimiz bir Beşiktaş taraftarı olarak maçlara gideceğiz” diye konuştu. Çarşı grubunun resmi sitesi forzabesiktas.com da, Alen Markaryan adına açıldığı belirtilen başlıkta da haberin doğru olduğu teyid edildi ve “Kanallarda ve internet sitelerinde geçen haber doğrudur. Çarşı ismi bitmiştir.” ifadesi yer aldı. Ancak grubun kendi içinde çok başlılık yaşaması ve bu durumun ileride daha ciddi sorunlara yol açmaması nedeniyle bu kararın alındığı ileri sürüldü.

YÖNETİM BEKLEMEDE

SİYAH-BEYAZLI yöneticiler ise Çarşı’nın kendine karşı aldığı bu sürpriz fesih kararını medyadan öğrendiler. Yöneticiler bu konu hakkında bir yorum yapmazken, bugünkü gelişmelere göre değerlendirmede bulunacakları ifade edildi.

Bu arada Çarşı grubunun yanısıra siyah-beyazlıların efsane isimleri Rıza Çalımbay, Metin Tekin, Feyyaz Uçar, Ali Gültiken ile Rıdvan Dilmen, Yılmaz Erdoğan, Cem Dizdar, Kazım Kanat, Atilla Gökçe gibi isimlerin görüşlerine de yer verilen “Asi Ruh” adlı belgesel, haziran ayında DVD olarak satışa çıkacak.




İşte Alen'in Çarşı'nın internet sitesi forzabeşiktaş'ta yayına koyduğu açıklamasının tam metni:
Çeşitli badirelerin, sayısız hüzünlerin ve nice sevinçlerin dışa vurumudur bu film.

Aslında bu film, bir hayatın yollara nasıl aktığının bir belgeselidir de...

Gönül isterdi ki şampiyonlukla kucaklaşılmış bir senede bacak bacak üstüne ataraktan "inanın çocuklar başardık" şarkılarını söyleyerekten ve de şöyle 32 dişimizle gülerekten bir fotoğraf karesinde olalım.

Lakin, çok sakin bir şekilde söyleyelim ki; Beşiktaş Camiası'nı o fotoğraf karesinde buluşturmak istemeyen güçler var.

Amatör ruh, profesyonel düşünce içinde hazırlanmış bu filmde belki birşeyler hissedeceksiniz.

Kıpır kıpır olan yanınıza kulak verin. Çünkü o yanınız size mutlu bir fotoğraf karesinin adresini söyleyecektir.

Beşiktaş'ı yaşamak, Çarşı'yı hissetmek, tutkunlarına bir peri masalı gibidir.

Dinleyenlerine bir zamk gibi yapışan bu aşk yaşayanlarına neler eylemektedir?

Hiç düşündünüz mü?

Devamlı sırtında kamburla dolaşan, ama negatif ama pozitif mutlaka eleştirilen, her daim içine çomak sokulan, dudak dudağa bile hayalken, göz göze sevişmelerine bile ferman çıkartılan bu coğrafyayı...

Hiç düşündünüz mü?

Bağırıyorken de, bağırmıyorken de her şekilde her dönemde para alıyorlar düye suçlanan, seviyesiz muhabbetlerin odak noktası bu haritanın ızdıraplarını hiç düşündünüz mü?

Ve siz "karşı" olmak ne demektir bilir misiniz?

Düşünün bakalım.

Tam 1,5 saatiniz var.


Mahallenin hep kötü çocuğuyduk.

Hep içimizden, gönlümüzden birşeyler katmaya çalıştık.

Ama yalnızca çalıştık.

Zaman denilen amansız girdapla hep dalga geçtik.

Zamanın tümünü Beşiktaş'la geçiren bu kitlenin ne yaptığını "zaman" bile anlayamazdı eminiz.

İyi, kötü, güzel, çirkin, farklı, ayrıcalıklı, hit ve hep bir numara birçok imzamız oldu.

Her şeyi Beşiktaş için yaptığımıza kalıbımızı basardık.

Hala da basarız.

Lakin bunları yaparken,
galiba
sanırım
zannediyorum
ve hissediyorum ki zarar veriyormuşuz.

Şanlı, şerefli camiamızı rahatsız etmeye başladığımızı hissettik sanki. Biz fazlaysak, biz birilerinin adamıysak, biz Beşiktaş'sız bir hayat yaşamaya başlamışsak ve biz zarar veriyorsak hemen gidebilirdik.

Herşey Beşiktaş için değil miydi?

Aslında herşey geçen sene "satılmış Çarşı" diye bağırıldığında başladı.

Yazık kere yazıktı. Tam bırakıyorduk ki...

24 Saat Beşiktaş'ı yaşarken Beşiktaşsızlık nasıl bir duyguydu ki?

Ve biz nereye gidiyorduk?

Dedik ki zamansız ayrılıkları sevmiyoruz, uygun zamanını bulalım öyle terkedelim diyarı.

Ama baktık ki; hakaret almış başını gidiyor ve dayanılmaz bir ızdırap var içimizde ve biz kimin hakaret ettiğini bile göremiyoruz, masket takmış bir sürü insan atıp tutuyor...

Sessizce ve kimsesizce ayrılmak geçti içimizden, hem bu limandan, hem bu can evimizden.


Bu kararı verirken kaburgamızın tam ortasına saplanan bir hain hançeri sizle paylaşmak istiyorum:

"Çarşı Beşiktaş'ın üstüne geçti"

İşte bu halüsülasyon ve sınırı belli olmayan dedikodulardan dolayı...

Beşiktaş neresiydi, Çarşı kimdi? Bu ne yaman çelişkiydi ki...

Şanlı Beşiktaş olmasa Çarşı olurmuydu ki?

Neyse...
İnşallah geriye bayrağı göklerde, şerefi yedi düvelde bir tribün bırakıyoruz. Dinlenmek ve yapılacakları görmek bizim de hakkımız sanırım.

Hakkımız geçtiyse size hakkınızı helal edin.

Biz bizimkileri sizlere helal ediyoruz.


ÇARŞI

adına Alen Markaryan

Haberin Devamı