Gazete Vatan Logo
Magazin Sevgililer gününde grinin elli tonu

Sevgililer gününde grinin elli tonu

Sevgililer günü çiftlerin duygusal ve fiziksel yakınlaşmaları açısından özel bir gün. Üstelik bu sene satış rekorları kıran “Grinin Elli Tonu” kitabının filmi de geldi. Ancak bu özel günde pek çok çift yoğun bir endişe ve baskı hissediyor. Cinsellik açısından yüksek beklentiler içine girilmesi sekste performans kaygısı yaratıyor.

Filmi izlerken dikkat!
Erotik filmlerde gerçek hayatta yaşanan cinsel hayatın ve cinsel sorunların yansıtılmadığını bilmelisiniz. Bu filmlerde yüksek uyarılma, yoğun performans ve çoğu kadın ve erkeğin ulaşamadığı zevkler söz konusu. Herkesin bu filmlerdeki gibi bir seks hayatı olduğunu düşünmeyin.
Uzun yıllardır cinsel içerikli film ve kitaplar cinsel terapi bünyesinde kullanılıyor. Bu görüntülere olan cinsel tepki uyarılma fonksiyonunuzun da önemli bir göstergesi. Ancak herkes aynı tip içeriklerden hoşlanmıyor. Kendinizi rahatsız, mutsuz hissederseniz size uygun içeriklere yönelin.
Cinsellikte hayal gücü, düşünceler ve fantaziler önemli bir ateşleyici. Bu fantaziler tamamen düşüncesel kalabilir. Fantazilerin gerçekleşmesi bir mecburiyet değil. Önemli olan kendinizi daha iyi tanımanız, nelerden hoşlandığınızı bilmeniz. Eşinizle size uygun olmayan senaryoları gerçekleştirmek zorunda hissetmeyin.
Sekste mükemmel olmak adına performans endişesi yaşamayın. Kadınlar için çok hızlı orgazma ulaşmak, birkaç sefer orgazm olmak, erkekler için bir gecede birden fazla performans sergilemek, bunu uzun süre devam ettirebilmek gibi hedefler sizi gerginleştirip fonksiyonlarınızı bozabilir. Ana odaklanın. Sevgililer gününü bir “kaygı”, “stres”, “endişe” kaynağı olarak değil, eşiniz ve partnerinizle duygusal ve fiziksel paylaşım zamanı olarak değerlendirin.
Deneyin!
Önce zihninizi sekse hazırlayın: Seksüel hisleri harekete geçirmek için bir ön hazırlık yapın. Seksüel düşünceler, ılık bir duş, keyifli bir ortam seks moduna geçmenizi kolaylaştırır.
Tensel yakınlaşmayı önemseyin: Ritmik dokunuşlar ile başlayan tensel yakınlaşmalar bilimsel olarak rahatlatıcıdır ve cinsel isteği aktive eder. Eşinizi olumlu söz ve davranışlarla teşvik edin.
Yavaş sekse vakit ayırın: Stres sonucu aktive olan sempatik sinir sistemi, daha hızlı nefes almanıza, kalbinizin daha çok çarpmasına, kas gerginliğinizin artmasına, kendinizi gergin ve endişeli hissetmenize yol açar. Cinsel olarak iyi bir performans göstermek ise bu sistemin tam zıddı çalışan parasempatik sinir sistemi gereklidir. Bu sistemi çalıştırmak için aceleci davranmamak ve hareketlerinizi yavaşlatmanız işe yarayacaktır.
Heyecan katın: Özellikle uzun süreli ilişkilerde cinsellik seyrekleşip rutinleşebiliyor. Oysa çoğu erkek ve kadının cinsellikte sevdikleri davranışlar, uyarı noktaları, cinselliğin zaman içinde değişiyor. Hep aynı şeyler yerine hoşlandığınız yeni davranışları eşinizle konuşup cinsel rutininize dahil ederseniz cinsellik çok daha uzun süre heyecanını korur.
Canlandırın: Seksi geliştirmek, güzelleştirmek, canlandırmak sizin elinizde. Tam uykunuz gelmişken, yorgunken, gerginken yatak odasına gitmeyin. Sekse hazırlık için vakit ayırın. Zihnen ve fiziksel olarak kendinizi canlandırın.
Ana odaklanın: Yargı, endişe ve eleştiri içeren düşünceler, gün içindeki gerginlikler ya da yapılacak işler aklınıza geliyorsa, bırakın bu düşünceler geldikleri gibi gitsinler. Sizi cinsellikten uzaklaştıracak düşüncelere saplanıp kalmayın. Eşinize, onun dokunuşlarına ve zevke odaklanın. Çok gerginleştiğinizde kısa bir mola alıp daha sonra sekse devam edebilirsiniz.
Zamana karşı yarışmayın: Sertleşme sorunu yaşayan erkeklerde sertliği elde eder etmez cinselliğe başlayıp bitirme telaşı çok sık görülür. Bu durum erkekte erken boşalmaya da yol açabilir. Böyle bir sorunda mutlaka bir uzmana başvurun.
Yapmayın!
Kendinize ütopik hedefler koymayın: Kendiniz ve eşiniz için ulaşılması zor, ütopik hedefler belirlerseniz cinsel tatmin hissetmeniz güçtür. Kadınların her seferinde kolaylıkla ve her pozisyonda orgazm olması ne kadar gerçekçi değilse erkeklerin de her defasında çok uzun süre boşalmadan, sertliği kaybetmeden, hatta gecede üç-dört kez performans göstermeniz zordur.
Skora takılmayın: Cinnsellik sadece rakamlardan oluşmuyor. Önemli olan fonksiyon anlamında sorun yaşamamak, iki taraflı keyif ve mutlu bir beraberlik yaşamak ve bunu tatmin hissiyle tamamlamaktır.
Fonksiyon sorunlarını geciktirmeyin: Erken boşalma, sertliği elde etme-sürdürmede güçlük, orgazm problemi, uyarılma sorunu, isteksizlik gibi sorunlarınızı görmezden gelirseniz ilişki sorunları, cinsellikten soğuma, depresif ve endişeli bir ruh hali gelişebilir.
Hekime danışmadan ilaç kullanmayın: Cinsel sorun yaşayan 10 kişiden yalnızca biri hekime başvuruyor. Çoğu kişi eş-dost tavsiyesi veya internet yoluyla kendi reçetesini yazıyor. Ancak her cinsel hapın size göre olmadığını hatırlayın. Cinsel gücü arttıran pek çok bitkisel ürün de sahte veya kopya maddeler içeriyor. Kısacası yan etki, komplikasyon yaşamamak ve en önemlisi cinsel gücü hepten kaybetmemek için siz siz olun, hekim önermeden ilaç almayın.
Mutsuzluğunuzu saklamayın: Cinsel sorun yaşayan erkek ve kadınların büyük bölümü problemlerini eşleriyle konuşmıyor. Cinsel tedavileri eşten saklamaya da sık rastlanıyor. Cinsel sorunlarınızı kabul ederek işe başlayın. Cinsel iletişimi siz başlatın. Sonra açık yüreklilikle, eleştirmeden, çözüm odaklı eşinizle konuşun. Unutmayın onunla birlikte tedaviye başvurursanız başarı oranınız çok daha yüksek.
Bu soruları yanıtlayın:
Kendinizi tanıyor musunuz? Cinsellikte nelerden hoşlandığınızı, hangi davranışların veya pozisyonların sizi mutlu ettiğini, cinsellik ne kadar sık veya sürede yaşandığında tatmin olduğunuzu düşünmelisiniz.
Eşinizi tanıyor musunuz? Kadın ve erkek arasında istek ve uyarılma anlamında doğal farklılıklar vardır. Kaldı ki her erkek veya her kadın da farklı şeylerden hoşlanabilir. Bunun için partnerinizin sizinle aynı şeyleri sevdiği sonucuna varmayın. Onun nelerden hoşlandığı sorarak öğrenebilirsiniz.
Cinselliğe ne kadar önem veriyorsunuz? İlişkinizde siz ve partneriniz için cinselliğin yeri ve önemi ne kadar konuşmalısınız. Çoğu zaman her iki partner de cinselliğe eşit önem veriyorsa bu çok veya az olabilir- cinsel uyum daha fazla olur.
Cinselliğin sizin için anlamı nedir? Siz cinselliği fiziksel bir rahatlama olarak görürken, eşiniz için cinsellik duygusal bir anlam taşıyorsa uyumsuzluk oluşabilir. Siz daha rahatlama odaklı davranışları benimserken, eşiniz ise sizden romantik sözler-duygu yüklü dokunuşları bekliyorsa hayal kırıklığı ve öfke kaçınılmazdır.

Haberin Devamı