Ebru Şallı'dan samimi açıklamalar!
.
Instagram’da 16 saniyelik videolarla takipçilerine pilates dersleri veren Ebru Şallı, “Pilatesten vazgeçmem, o benim şahdamarım” diyor.
Sinan Akçıl’la dillere destan bir aşk yaşayan Ebru Şallı, HT Magazin için pilates salonuna girdi. 7 yıl ekranda pilates programı yapan Şallı, şimdi Instagram’da 16 saniyelik videolarla takipçilerine pilates öğretiyor.
Şallı, “Neden ekranda yoksun?” sorusuna ise “Yemek, konuk, kavga gürültü istiyorlar. Pilates istemiyorlar. Ben ise pilatessiz program istemiyorum. Pilates benim şahdamarım” diye cevap verdi.
Türkiye’ye pilatesi sevdiren kadın olarak tanıdığımız Ebru Şallı özel hayatına dair bilinmeyenlerini paylaştı
İlişkisinde sevgiden çok saygıya inandığını söyleyen Şallı “Benim lügatimde tek gecelik ilişki yazmıyor. Ha tek gece olmuş ha 10 gece fark etmiyor” diyor
Yedi yıl ekranda “Nefes al, nefes ver” diye diye püf püfledi Ebru Şallı. Ancak 2 senedir onu ekranlarda ne gören var ne de sesini duyan. Ebru Şallı, uzun süredir Instagram hesabında 16 saniyelik pilates egzersizleri yaptırıyor takipçilerine.
“Pilates benim şahdamarım” diyen Ebru Şallı ile neden ekranlarda pilates yapamadığını konuştuk. Ben ona “Neden” diye sordum. O da bana “Neden” diye sordu. Hatta gelen teklifleri neden kabul etmediğini de anlattı.
Tabii çocuklarını, eski eşini, yeni aşkı Sinan Akçıl’ı da konuştuk. Ve daha birçok şeyi. Bundan böyle ara ara sizinle “Alt Üst Muhabbetler” tadında sohbetlerde buluşacağız.
Tabii çocuklarını, eski eşini, yeni aşkı Sinan Akçıl’ı da konuştuk. Ve daha birçok şeyi. Bundan böyle ara ara sizinle “Alt Üst Muhabbetler” tadında sohbetlerde buluşacağız.
İki üç aydır Genel Yayın Yönetmenimiz Selçuk Tepeli ve Magazin Müdürü Kadir Kaymakçı “Hadi artık” diyordu.
Ama beni heyecanlandıran bir anda bu işe başlamak istedim. İşte şimdi o an. İlk misafirim de Ebru Şallı. Ben onunla geçirdiğim günden, hatta yaptığım pilatesten çok keyif aldım. Umarım siz de alırsınız. Keyifli pazarlar.
Neden Instagram’da pilates dersi veriyorsun? Benim yaptığım bir iş var. Çok talep, takipçim var, hatta çok kilo verdirdiğim ve hayatını değiştirdiğim çok kadın var. Onlarla daha yakın ve samimi olmak istedim. Her gün bir egzersiz göstermemin nedeni bu
16 saniye bile hayat değiştirebilir. Sonuç olarak 10 yıl önceye dönersek çok kimsenin pilates ile ilgili fikri yoktu.
Peki neden ekranlarda yoksun, neden yapmıyorsun? Pilates olmadan çok daha tercih ediyorlar. Yemek, konuk istiyorlar. Ben de pilates olmadan yapmak istemedim. Kavga, gürültü istiyorlar.
Ben yedi sezon kadın kuşağı yaptım. Yemek, sohbet ve pilates. Pilates benim farkımı ortaya koyuyor. Bu sene de çok teklif geldi ama pilates olmadan yapmak istemiyorum. Pilates yapmak için direniyorum.
Kadınlar benimle bir saat kendine zaman ayırıyorlardı. Belki parası var belki yok. Belki dışarıya çıkıyor, çıkamıyor. Benimle kendilerini fark etmişti kadınlar. Üstelik pilatesin kimseye zararı yok, yararı var.
Yararlı bir şey ise neden yapmanı istemiyorlar? İşte ben de onu çözemiyorum, aklım almıyor. Yararlı bir şeyi neden yapamıyoruz bilemiyorum. Ekranda kavga, gürültü, kargaşa, kaos var. Ben pozitif bir enerji veriyorum.
İnsanları sağlığına kavuşturuyorum. Mutluluk veriyorum. Ama neden diye ben sana soruyorum.
Çok büyük paralar teklif etseler bile mi kabul etmiyorsun? Pilates benim şahdamarım. Burada para söz konusu değil ki. Para benim için her zaman arka planda oldu.
Beni pilates yaparken izleyen insanlar “Sanki büyük bir aşk yaşıyorsun” derler. Çünkü kendimde bunu yaşadım, gördüm. Sevdiklerime, yakınlarıma aşıladım. Ve tüm Türkiye’ye yaptırmak istedim.
Sağlık ve mutluluk veren bir şey bunu. Bu yüzden pilates olmadan bir şey yapmamın anlamı yok. İnanmadığım bir şeyde başarılı olamam.
Mesela bir programa başlasan sonra “Ben ileride eklerim pilates” diye düşünmüyor musunuz? Bunu düşünenler var? 10 dakika isteyenler var. (Kahkaha atıyor) Evet evet bu bölüme Ebru gülüyor diye yaz.
Yapımcılara kırgın mısın? Ben direniyorum öyle söyleyeyim. Tamam yemek eğitimim var. Yemek kitaplarım var. Ben yararlı bir şey yapıyorum. Neden seyredilen, yararlı bir şeyi istemiyorlar anlamıyorum.
Çocukların da pilates yapıyor? Evet yapıyorlar. Spor ortamında büyüdüler. Olmamasına imkân yok. Evde her türlü pilates malzemesi olduğu için öyle büyüyorlar. Tatilde bile kendime zaman ayırıp pilates yapıyorum.
‘SİNAN ÇOK GÜZEL YÖNETMEN’ Evet şu an Instagram hesabından paylaşıyorsun. Sanırım yönetmenin Sinan Akçıl. Evet güzel yönetmenlik yapıyor ama. Bu konuda başarılı.
‘HAMİLEYKEN ÇOK TEPKİ ALDIM’ Son yıllarda tüm hamileler “İnşallah Ebru Şallı gibi hamile kalırım” diyor. Evet ben de duyuyorum. Hamilelik bir hastalık değil.
Çok tepkiler aldım bunları anlatana kadar Esinciğim hatırla. “Erken mi doğurdu, yok kilo almamak için erken çocuk dünyaya getirdi.
Yemek yemiyor. Kivi zararlı, yok neden kilo almıyor” gibi bir sürü laf söylediler bana. Şimdi o laf söyleyenler benim gibi hamile kalmaya çalışıyor. Çok şükür iki sağlıklı erkek bebek dünyaya getirdim. Ne kuvöz durumu oldu, ne de başka bir şey.
Ertesi gün sünnetlerini oldular. Hamilelikte altyapı çok önemli. Daha önce altyapıyı oluşturup daha sonra hamile kalacaklar.Peki üçüncü bebek gelecek mi? (Kahkaha atıyor) Hayat devam ediyor.
Hayatında dört erkek var. Sevgilin, iki oğlun ve eski eşin. Bundan sonra bir kız bebek olsun mu diyorsun? Babam, erkek kardeşimi de sayarsam altı erkek aslında.
Kız için hiç olmaz demiyorum ama olursa erkek olmasını çok isterim. Erkek belli bir döneme kadar zor.
Hangi döneme kadar mesela? Erkekler daha saf. Kızla beyin olarak daha çok yoruluyorsun. Beren’in kız arkadaşlarından görüyorum da bayağı bir zor. Kızlar üç yıl önceden gidiyorlar.
Beren’i böyle parmaklarında oynatıyorlar. Erkekler çok saf. Topun, kılıcın peşinde koşuyorlar. Tenisi, raketi elinde saf saf koşuyor erkek. Erkek çocuğun eline bir top ver 12 yaşına kadar top peşinde koşuyor, başka bir şey olmuyor.
Sonra başlıyor erkeklerde. Ama kızlar fena. Yoruyor kız çocukları. Erkeklerin belli bir dönem sonra yine saflıkları devam ediyor aslında. 70 yaşındaki bir erkek bile çocuk gibi. Babalarımız bile çocuk gibi. Bozulmasınlar zaten. Onlar harika.
Ben Sinan’da da o çocuk tarafı çok sevdim, âşık oldum.
O zaman bu saf çocuğun sana yaptığı evlilik teklifi ne oldu? Ödül töreninde söylediği şarkının içinde geçen bir sözdü o. Çok güzel bir şarkı o. Hatta ilk sözlerini sen köşende yazmıştın. Ama resmi olarak bir evlilik teklifi almadım. Ama yani şarkıda var
Çok tatlı gidiyor. Zaman evliliği gösterir mi arkasından çocuk gelir mi göreceğiz.
Pars nasıl hitap ediyor Sinan’a. Hayde diyor.
Hayde ne demek? Sinan’ın “Kapı” diye bir şarkısı var. Biz daha Sinan’la tanışmıyoruz. Pars o şarkıyı duymuş. Sinan’ı ilk gördüğünde “Haydeee Sinan Akçık” dedi. Şarkıda öyle bir bölüm var.
Onu görünce sarıldı hemen. Ondan sonra da hep hayde demeye devam etti. Sonra Bero ile tanıştı. Bero da “Hayde” diyor. Arada “Haydem” diyor. Çok iyi anlaşıyorlar.
Neden daha çok yan yana görünmüyorsunuz? Böyle ilerliyor. Bir planlama yapmıyoruz. Sonuçta biz beraber de olsak ikimizin de bir hayatı var. Plan program içinde değiliz. Öyle başladı, öyle gidiyor.
Hâlâ ayrı mı yaşıyorsunuz? İkimizin de evleri var. Zaman zaman birbirimizde kalıyoruz.
Sakin bir ilişki? Sakin ama ikimiz de enerjik tipleriz. Aslında sen nereden çıkarın sakinliği?
Huzurlu, sakin, kavgasız, gürültüsüz bir ilişki yaşıyorsunuz gibi anlatıyorsun. O zaman sen anlat? Biz bir şeyleri aştık. Zamanla onun bana güveni, benim ona güvenim gelişti. Güven çok önemli bir ilişki de.
Çünkü kimse inanamadı bizim ilişkimize. Sen bile inanmıyordun. Ama Sinan’ın kimsenin bilmediği, görmediği bir ağırlığı var. Benim onda hoşuma giden çok güzel şeyler var.‘Aramızda inanılmaz bir elektrik var’
Sinan pilates yapıyor mu? Eskiden yapıyordu ama şimdi değil. Sonra itiraf etti beni tavlamak için yaptığını.
Seni o zaman çok önceden kafasına takmış diyebilir miyiz? Beğendiğini söyledi. “Çok tipimsin” dedi. Aramızda inanılmaz bir elektrik var.
Ceyda Ateş “Tek gecelik bir kaçamak için ilişkimi bitirmem” dedi sen de o kadınlardan mısın? Benim lügatimde yazmıyor böyle şeyler. Ha tek gece olmuş ha on gece. Ya da iki saniye fark etmiyor.
Bence zaten gerçek sevgi bunu gösterir. Bunu zaten devam edemezsin. Saygı biter. Laçkalaşır. Ben sevgiden çok saygıya inanırım.
Son olarak birbirinize nasıl hitap ediyorsunuz? O bana “Maviş” diyor ben ona “Küçük” ya da “Prens” diyorum.
Esin Övet/ HT Magazin