Gazete Vatan Logo

Suriye'deki değişimi fark ettiniz deil mi?

Esma Esad 'siyasi soru yanıtlamam' dedi ama ülkesini taciz eden ABD'ye mesaj vermeden de edemedi: "Tek çare diyalog. Yoksa Irak'ta yaşananlar başımıza gelir. Ama tepeden inme bir diyalog, diyalog değildir." Röportajın sonunda First Lady de bize bir soru sordu: Ülkemdeki değişimi fark ettiniz mi?

Suriye gezimiz sırasında, olağanüstü günler yaşanan Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda kabul edileceğimizi hiç beklemiyorduk. Doğu Konferansı heyetinin temaslarını izlemek için geldiğimiz Şam'da, Beşar Esad'ın eşi Esma Esad'ın bir grup temsilciyi kabul edeceğini öğrenince, bu fırsatı yakaladık. Gerekli izni alıp heyete dahil olduk. Protokol görevlileri, sirenler eşliğinde bizleri saraya çıkarmadan önce İlker Akgüngör'ün fotoğraf makinasını didik didik aradı ve yola koyulduk. Esma Esad, şık giysileri içinde bizleri kabul salonunda karşıladı.

İstanbul'u Şam'a benzettim
Güler yüzlü First Lady, hatır sorduktan sonra, sözü Türkiye ziyaretine getirdi: "Seyahat sırasında kendimi ülkemde gibi hissettim. İstanbul'u Şam'a benzettim. Geleneklerimiz, göreneklerimiz aynıydı. Dilimiz ayrı olsa da insanlarla anlaşabildik. Prokotol kuralları olmadan halkla kaynaştık. Bu en güzel hatıralarımdan biri oldu."

Suriye'ye döndükten sonra Türkiye'den övgü dolu mektuplar aldığını söyleyen Esad, bilinmeyen bir küçük işbirliğini de aktardı: "Türkiye'de bir işadamı, Suriye'de bulunan bir makineyi getiremediğini söyledi. Dönüşümde, ilgilerle görüştüm, makineyi kendisine gönderdik."

3 yaşındaki oğlu Hafız Esad'ın Ankara'da ilk kez karla tanıştığını hatırlatan Bayan Esad, daha sonra gittikleri Moskova'da oğlunun şu sorusuyla karşılaşmış: "Anne yine Türkiye'ye mi geldik!"

Nisan ayında Suriye'ye gelecek olan Cumhurbaşkanı Sezer ve Semra Hanım'ı dört gözle bekleklerini söyleyen Esma Esad, Emine Erdoğan'la da yakın işbirliği içinde olduklarını hatırlattı. Bayan Esad, "Kadınlar olarak belli başarılar elde ettik. Ancak daha fazlasını bekliyoruz. Bölgenin geçirmiş olduğu zor dönemde kadınlar bizleri daha ileriye götürecektir. Batı'ya karşı da bu işbirliği önemli" vurgusunu yapmayı tercih etti. Bir soru üzerine, Suriyeli kadınları her alanda karar verici hale getirmeyi istediklerini söyleyen Bayan Esad, türbanlı kadınlar için herhangi bir kısıtlama olmadığını, ülkesinde herkesin özgür olduğunu söyledi. Farklılıkların kabul edilmesinin önemine değinirken, şu sözleri ilginçti:

Bayan Bush'a ne derdi?
"Gelişmekte olan bir ülkeyiz. En önemli husus kimliğin, gelenek ve göreneklerin korunması. Geleneklerimizin de iyi olanlarını koruyup geliştirmeliyiz"

Irak'taki sivillerin ölümüyle ilgili görüşü sorulduğunda, "Siyasi soruları yanıtlayamam. İnsani açıdan şöyle diyebilirim" diyen Esma Esad, sözlerini özenle seçerek şunları söyledi: "Hiç kimse sebebsiz yere ölenleri görmek istemez. Yalnız Irak'ta değil birçok ülkede bu yaşanıyor. Diyalog bu yüzden çok önemli.Tek çare diyalogtur. Bu sağlanmadığı takdirde, Irak'ta olanlar ortaya çıkıyor."

Eğer bayan Bush'la karşılaşma imkanı olsa, nasıl bir diyalog içinde olacaklarını sorduk. Önce tebessüm etti, ardından ABD ile istedikleri diyalogun ipuçlarını verdi: "İlk olarak her insan gibi görüş alışverişinde bulunurdum. Birbirimizi anlamaya çalışmalıyız. Kesin doğru ve yanlış diye bir şey yok. Herkesin şartlarının anlaşılması lazım. İnsanın çektiği sıkıntıyı kendi bilir. Bunun karşıdan da anlaşılması gerekir. Sessiz bir diyalog olmaz. Ayrıca tepeden gelecek bir diyalog, diyalog değildir."

Görüşmenin sonunda koridorda yürürken, First Lady merak içindeki sıradan bir Suriyeli gibi yanımıza yaklaştı ve bizlerin Suriye izlenimlerini, değişimi farkedip farketmediğimizi sordu. Bölgeyi iyi bilenler, "Sokakta gözle görülür bir değişime tanık olduklarını" söylediler. Şam sokaklarında bizler de benzer notlar almıştık. El Muhaberat'ın baskısı azalmış, hukuk kuralları kısmen iyileştirilmiş, Suriyeli'nin hayatına yeni giren internet ve cep telefonu onları dünyayla yakınlaştırmıştı. Ancak, ifade özgürlüğünden söz etmek çok mümkün değildi. Biz de, ülkenin bir numaralı adamının eşi olan Esma Hanım'a bir gazeteci olarak "ifade özgürlüğünün korunması ve basına özgürce çalışma ortamı sağlanmasının çok önemli olduğunu" söyledik. First Lady, kısa bir duraksama ardından, "Kapalı basın bize de zarar veriyor, bunu arzu etmiyoruz" dedi. Ülke medyasının bu konuda yeterli tecrübeye sahip olmadığı için geçiş döneminde sıkıntılar yaşandığını da sözlerine ekledi. Söyledikleri bir gerçeği teslim ediyordu. Saray'a yaptığımız bu ziyareti tüm basın bildiği halde, ertesi gün gazetelerde tek sütun yer almadı. Çünkü saraydan bilgi verilmemişti...

Dostça uyarı: Özgürleşin
Doğu Konferansı çatısı altında biraraya gelen aydınların ikinci Suriye ziyareti oldukça hareketli geçti. Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'nu temsilen Prof.Dr.Gencay Gürsoy, Eski milletvekili Mehmet Bekaroğlu,Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Sekreteri Gülsüm Cengiz, yazarlar Nuray Mert ile Nihat Genç'in de aralarında bulunduğu grup, Suriyeli aydınlarla biraraya geldi. Türk heyeti, Suriye kamuoyuna şu mesajı iletti: "Bölgede istikarın sağlanabilmesi için dayatmacı müdahalelere son verilmeli. Barış içinde ve özgür bir biçimde yaşamanın şartları oluşuturulmalı." Suriye'nin 'özel durumu'da gözden uzak tutulmadı. Konuşmalarda sürekli "Otoriter rejimlere karşıyız" "Demokrasi isteğinden vazgeçmeyiz" vurgusu yapıldı.

Haberin Devamı