.
MAVİ GÖZLÜ DEV: “Latife Teyzem küçük bir çocukken dadısıyla birlikte kordon boyunda dolaşıyor. Bir çingene falına bakmak istemiş. Falcı da, ‘senin kısmetinde sarı saçlı mavi gözlü biri var. Başkası da olmayacak. Senin hem sebebi saadetin hem de sebebi felaketin olacak. En büyük mutluluğu da en büyük yıkımı da bu kişiyle yaşayacaksın’ demiş. Küçük olduğu için bu çok yer etmiş Latife Teyzemin aklında. Enteresandır ki hep bahsettikleri biri var. Çanakkale Savaşı’nda vefat ettiği söylenir. Bir de İngiltere‘ye gittiğinde yine sarı saçlı mavi gözlü birisini beğendiği anlatılır. ‘Hep kaderimde sarı saçlı, mavi gözlüler oldu ama bunların hiçbiri değilmiş. Onu gördüğüm zaman anladım ki kaderim o’ demiş Latife Teyzem. Nazım Hikmet de şiirinde mavi gözlü devin ve minicik bir kadının hikayesini anlatır, her ne kadar kendi eşine yazdığı iddia edilse de aslında onu Latife Hanım için yazmıştır. Kendi karısı Piraye Hanım minicik değildi uzun boylu bir kadındı.”
MAVİ GÖZLÜ DEV
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.
Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.
O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.
Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..