Gazete Vatan Logo

Çakıcı'ya eski eşi Uğur Kılıç'ı öldürtmekten 19 yıl hapse çarptırıldı

Uludağ'da 11 yıl önce eski eşi Uğur Kılıç'ı öldürttüğü iddiasıyla yargılanan Alaattin Çakıcı, önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı

Çakıcı'nın bu cezası, ağır tahrik ve sanığın duruşmalardaki iyi hali gözününde bulundurularak 19 yıl 2 aya indirildi. Tutuklu bulunduğu hapishanede sağlık problemleriyle zaman zaman gündeme gelen ve bitkin olduğu gözlenen Çakıcı karardan memnun olduğunu söyledi.

Uludağ'daki Kervansaray Oteli'nin üçüncü katında 21 Ocak 1995 tarihinde işlenen cinayette, Alaattin Çakıcı'nın boşandığı eşi Uğur Kılıç, Abdurrahman Keskin tarafından silahla yakın mesafeden ateş edilerek öldürülmüştü. Yakalanan Keskin, ilk ifadelerinde Alaattin Çakıcı'nın talimatı üzerine elini kana buladığını belirtirken, daha sonraki savunmalarında, gezmek için geldiği Uludağ'da, kendisine hakaret ettiği gerekçesiyle Uğur Kılıç'ı öldürdüğünü öne sürdü. Mahkeme, Abdurrahman Keskin'i ömür boyu hapis cezasına çarptırırken, yakalanmadığı için duruşmalarda bulundurulamayan Çakıcı'nın dava dosyasını ayırıp, hakkında Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açtı.

Çakıcı hakkındaki karar aşamasına gelen dava, bugün Bursa 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Duruşmaya, Tekirdağ F Tipi Cezaevi'nden cezaevi aracıyla getirilen, oldukça yorgun ve bitkin olduğu gözlenen tutuklu sanık Alaattin Çakıcı, avukatı Muammer Demirtaş, Ahmet Ateş, Şafak Mahmut Yazıcıoğlu ve Sezin Karaca ile kardeşi Gencay Çakıcı da katıldı. Duruşmayı izlemek için gelen 40 kişi ise üst aramaları yapıldıktan sonra salona alındı.

Çok sayıda sivil polisin salon içerisinde, dışında ve adliye çevresinde önlem aldığı duruşmada savunmasını yapan Alaattin Çakıcı, söyleyeceği cümlelerin yanlış anlaşılmamasını isteyerek, bunun için önceden özür diledi. Yurt dışında yakalandıktan sonra Türkiye'ye uluslararası anlaşmalar doğrultusunda iade edildiğini belirten Çakıcı, "45 gün içerisinde yurt dışına çıkmam gerekirken, `yurt dışına çıkış yasağı' konulması nedeniyle bu şart yasal yollardan yerine getirilememiştir. Daha sonra Avusturya'da yakalandım. Yargılanabilmem için Fransız yetkili makamlarından izin alınması gerekirken, bu izin alınmamıştır. Bu durumda hakkımda yargılama yapılması kanaatimce mümkün değildir. Dosyadaki gerçekler göz önünde bulundurularak, mahkemenin hakkımda vereceği olumlu ve olumsuz karara saygılıyım" dedi.

`TEK İSTEĞİM YARGININ OMURGASININ KIRILMAMASI'

Çakıcı tutanaklara geçmeyen savunmasında ise, "Vicdan şu kapıda bırakılmayacaksa, adalet devletin temeli ise, adil verilmeyecek karardan dolayı devletin omurgası kırılmış olacaktır. Girdiğim her mahkemede, `Adalet Mülkün Temelidir' yazıyor. Olumlu veya olumsuz ne karar verilirse verilsin saygılıyım. Ben de bir yurttaş olarak, yurttaşlık haklarımın ne olduğunu biliyorum. Tüm insanlar için hukukun üstünlüğü var ise Alaattin Çakıcı için de aynı şey geçerlidir. Alaattin Çakıcı'ya da ön yargılı ceza verilmeyeceğinden eminim. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Birçok af çıktı. Şu anda benim yargılanmamın durdurulmuş olması gerekiyordu. Günün birinde ben tahliye olacağım. Tek isteğim, yargının omurgasının kırılmaması" diye konuştu.

Çakıcı sorulan son sözünde ise, "Uluslararası anlaşmalara göre yargılama şartları yoktur. Bu nedenle yargılanmak istemiyorum. Hakkımda verilecek olumlu veya olumsuz karar için şimdiden teşekkür ediyorum" dedi.

AVUKATI: AĞIR TAHRİK VAR

Duruşmada savunma yapan Çakıcı'nın avukatı Muammer Demirtaş, öncelikle iade prosedürü tamamlanmadığından yargılanmanın durdurulmasını talep etti. Bunun kabul edilmemesi halinde dilekçelerinde belirtildiği gibi, Uğur Kılıç tarafından sanığa sistematik halde ağır hakaretler edilmesi, mağdurun iffetsizliğinin söz konusu olmasının ağır tahrik uygulamasını gerektirdiğini düşündüklerini belirtti.

Demirtaş, öldürülen Uğur Kılıç'ın, basında ve televizyonlarda müvekkili için sürekli olarak, sistematik şekilde, `Abdullah Öcalan Alaattin Çakıcı'dan daha şerefli. Çakıcı, Dündar Kılıç'ın bir kopyası olarak piyasada gezmektedir' açıklamaları yaptığını belirtip, "Kılıç, özel yaşamında iffetsiz davranışlarda bulundu. Mahkemelere, Alaattin Çakıcı'nın Uğur Kılıç'ın eski sevgilisi tarafından öldürülme tehlikesi olduğu mahkeme tutanaklarına geçmiştir" dedi.

Mahkeme Başkanı Ali Rıza Bir, suçunu sabit gördüğü Alaattin Çakıcı'yı önce ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Cinayette ağır tahrik olduğunu göz önüne alan Bir, bu cezayı 23 yıla indirdi. Mahkeme Başkanı, Çakıcı'nın duruşmalardaki iyi halini ve davranışları nedeniyle cezayı 19 yıl 2 aya indirip, cezanın artırılıp, indirilmemesine karar verdi. Geniş güvenlik önlemleri altında Bursa Adliyesi'nden çıkarılan ve yürümekte güçlük çeken Alaattin Çakıcı, "Yorum yapmak istemiyorum. Verilen cezadan memnunum" yanıtını verdi.

KARDEŞ ÇAKICI: KARARIN DOĞRU OLABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Mahkeme sonrası açıklama yapan Alaattin Çakıcı'nın kardeşi Gencay Çakıcı, hukukçu olmadığı için kararın doğru olabileceğini düşündüğünü söyledi. Gencay Çakıcı, "Yine aynı sözleri söylemek zorundayım. İnşallah hakkında hayırlısı olsun. O da öteki mahkemelerinden daha güzel sonuçlar alır ve aramıza katılır. Kardeş olarak daha çok mutlu olurum" dedi.

Gencay Çakıcı bir soru üzerine, ağabeyinin duruşmada, "Adaletin omurgası kırılmasın" açıklamasına herhangi bir yorum getiremeyeceğini belirtti.

Haberin Devamı