Herkesin burun kıvırdığı o sebze meğer UV ışınlarında koruyormuş; Artık yemek için bir tek nedeniniz var
Evde bıraktığı koku ve ağızlara saldığı buruk tadıyla tercih edilmeyen ve zaten akıllara da en son gelen sebze olan lahanayı artık yemek için bir nedeniniz var. Bugüne kadar hep göz ardı ettiğiniz lahananın inanılmaz bir faydası var.
Lahana yerseniz ertesi gün antioksidanlarla dolu bir vücuda sahip olursunuz desek yanlış söylemeyiz. Zira turpgillerden olan lahana C, K vitamin; folat, çinko, potasyum, kalsiyum gibi mineralleri de barındırıyor.
Vücudu oksidatif strese karşı koruyan bileşiklere sahip lahana, vücudun temel bedensel süreçlerine katkıda bulunur. Bu süreçler içerisinde serbest radikaller üretimi artar. Dolayısıla diyabet, kanser ve kalp hastalığı gibi kronik durumların çıkmasına neden olunur. Bu noktada lahana devreye girer.
Lahananın içerdiği antioksidanlar aynı zamanda iltihabı da bastırır. Oksidatif stres ve inflamasyon birbirini besler.
DOĞAL GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ
Lahananın doğal güneş gözlüğü olmasının bir sebebi de gözleri UV ışınlarına karşı koruduğu söylenir. Lutein ve zeksanatin kaynağı olan lahana çok önemlidir. Çünkü UV ışığı retinada oksidatif strese neden olabilir bu da görme riskini artırabilir.
Lahana birinci sınıf bir lif kaynağıdır. Bağırsak sağlığı için hem çözünür hem çözülmez lifler içerir.
Lahana, B9 vitamini olarak da bilinen yüksek folat içeriği sayesinde sağlıklı gebelikleri destekleyebilir. Bunun nedeni, besine, DNA'nın yanı sıra kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin yapımı için de ihtiyaç duyulmasıdır.