Altın fiyatları ile ilgili son dakika açıklaması! Sert dalgalanma sonrası sürpriz tahmin
Altın fiyatlarıyla ilgili son dakika gelişmeleri art arda yaşanıyor. Enflasyon, faiz, fiziki alım satımlar, dolardaki dalgalanmalar ve jeopolitik gelişmeler altın fiyatlarını etkilemeye devam ediyor. Ons fiyatının 1.959 seviyesine kadar yükselmesi sonrası uyarılar peş peşe geldi. Gram altın ise piyasalarda 1165 TL'den alıcı bulurken, çeyrek altın ise 1.885, Cumhuriyet altını da 7 bin 796 TL’den işlem gördü. Peki altın yatırımcılarını bundan sonra neler bekliyor, işte son tahminler...

Son dakika haberine göre; altın fiyatlarında son günlerdeki hareketler deyim yerindeyse baş döndürdü. Hürriyet yazarı Zeynel Balcı, altın fiyatlarındaki son gelişmeleri değerlendirdi ve kritik uyarılarda bulundu: Geçtiğimiz günlerde; ABD’de enflasyonda görülen düşüşle ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarını yavaşlatacağı beklentileri öne çıkmış, bu durum ABD tahvil faiz oranlarındaki gerilemeye neden olmuştu. Buna bağlı olarak altının ons fiyatında yükseliş görülmüş ve 1.959 seviyesine kadar yükselmişti.

TAHVİL PORTFÖYÜNÜN DEĞERİ DÜŞTÜ
Sonraki aşamada başta istihdam olmak üzere ekonomik verilerin beklentilerin üzerinde gelmesi ve enflasyonun düşüşe direnç göstermesi Fed’in faiz artırımlarına devam edeceği beklentilerini tekrar canlandırdı ve 2023 yılı faiz tavanı olasılığını yüzde 5.50-6.00 aralığına çekti.

Ardından ABD ve Avrupa Merkez Bankası başkanlarından gelen “şahin” açıklamalar birbirini takip etti. Bu defa yükselen ABD tahvil bono faiz oranları ve değer kazanan doların etkisiyle altın ons fiyatı tekrar 1.804 dolar seviyesine çekildi. Biraz karışık oldu gibi ama baş döndüren derken kastımız biraz bu görünümdü.

Geçen hafta ise faiz ve altın arasındaki negatif korelasyon değişti. Bir bakıma etki alanı genişledi veya şekil değiştirdi. ABD tahvil faiz oranlarındaki yükseliş, bankaların taşıdığı tahvil portföyünün değerini düşürdü.

Yatırımcılar banka hisselerinden uzaklaşırken bu durum borsalara satış olarak yansıdı ve tahvile geçiş yapılmaya başlandı. Tahvil ve bonoya gelen alımların etkisiyle ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 3.50 seviyesine kadar çekildi. Mart ayının ilk günlerinde yüzde 4.00’ün üzeri görülmüştü.

SVB TEDİRGİNLİĞİ TETİKLEDİ
ABD borsalarındaki düşüş, diğer ülke borsalarını da etkisi altına aldı. Bu arada ABD’nin büyük bankalardan biri olan SVB Finansal Grup’un iflası ve sonrasında bankaya kayyum atanması finansal tedirginliği tetikledi. Bu gelişme finans çevrelerinde 2008 çağrışımları yaptı.

Ancak, gerek ABD Başkanı, gerekse Hazine Bakanı Yellen’den gelen “gereğinin yapılacağı” yönündeki açıklamalar kısmen bir rahatlanma sağladı. İlk aşamada zordaki bankalara fon ve likidite desteğiyle gerekli düzenleme getirileceği ve sıkılaştırmaların yapılacağının açıklanması önemliydi.

IMF ise, ABD’nin hafta sonu sistemik bankacılık risklerini durdurmak için kararlı eylemini memnuniyetle karşıladığını ve küresel sonuçlar için durumu izlediğini açıkladı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Avrupa bankalarının Silikon Vadisi Bankası ile benzer şekilde tahvil portföyleri açısından zarara uğrama olasılığının bulunmadığını açıkladı. Bu açıklamalar ABD borsalarındaki düşüşe ivme kaybettirdi. Fakat bu yöndeki endişeleri pek de yatıştırmışa benzemiyor. En azından şimdilik.

GÜVENLİ LİMAN ALTIN
Diğer yandan, son gelişmeler altının “güvenli liman” özelliğinin tekrar hatırlanmasına neden olurken altın fiyatındaki yükselişe katkı yaptı. Bir başka gelişme ise Fed’in 22 Mart toplantısına ilişkindi. Yeni beklenti, faiz değişmeyecek veya 25 baz puan artırım oluverdi. Goldman Sachs analistleri, 22 Mart’ta yapılacak olan Fed toplantısında faiz artırımı yapılacağı beklentisinden vazgeçti.

Analistler, Silicon Valley Bank’ın iflası sonrasında ABD bankacılık sektöründe ortaya çıkan gerilimi işaret ederek Fed’in 22 Mart toplantısında faiz artırımına gitmeyeceğini öngördüler.

ABD’li diğer ünlü yatırım bankası JP Morgan, 22 Marttaki toplantıda Fed için 25 baz puanlık bir faiz artışı öngördü. ABD tahvil faiz oranlarındaki düşüşe Fed faiz artırım beklentilerindeki değişim de eklenince ABD doları zayıfladı.

Dolar Endeksi 103 seviyesine gerilerken euro/dolar paritesi 107 seviyesine yükseldi. Doların değer kaybı altının ons fiyatındaki yükselişi destekleyen bir diğer gelişme oldu.

Özetlersek; Güvenli liman ihtiyacının öne çıkması, ABD tahvil faiz oranlarındaki düşüş, dolardaki zayıflama ve Fed’in faiz artırımlarına ara vereceği veya 25 baz puan artıracağı beklentilerinin hepsinin birlikte bir araya gelmesi altının ons fiyatına sert yükseliş olarak yansıdı. Fiyat 1.800 seviyelerinden birkaç günde 1.900 doların üzerine çıktı.

FAİZ VE DOLARA DUYARLILIK ARTTI
Altın fiyatını etkileyen bazı önemli parametreler olarak; Enflasyon, faiz, fiziki alım satımlar (merkez bankaları), ABD dolarının değerindeki dalgalanmalar ve jeopolitik gelişmeler sayılabilir.

Ama bu dönem faiz ve ABD dolarının değerindeki gelişmelere duyarlılık öne çıkmış durumda. Bilindiği üzere, altının iç piyasalarda gram/TL fiyatı; dolar/TL kurundaki değişimler ve dış piyasalardaki ons/dolar fiyatındaki gelişmelerin bileşenidir. Son günlerde dolar/TL kurundaki yükseliş altının ons fiyatıyla birleşince altının gram/TL fiyatı 1.160 seviyesini geçti.

YÜKSELİŞ BİR SÜRE DAHA SÜREBİLİR
Altın fiyatının önümüzdeki günlerdeki seyri bir süre Fed faiz politikası ve bankacılıkla ilgili gelişmelerin seyrine bağlı olacak gibi görünüyor. Fed’in faiz artırım politikasını aynı sertlikte sürdürmesi olasılığı zayıfladı. Hem zordaki bankalara likidite ve fon sağlamayı düşünürken hem faiz artırım ve sıkı para politikası uygulamak birbirini teyit eden uygulamalar olmayacak.

Faiz artışında yavaşlama veya erteleme doğal olarak altın fiyatı üzerinde olumlu etki yapmaya devam edebilir. Bu durum ABD dolarının zayıf kalmasına da neden olacaktır. Ayrıca jeopolitik gelişmeler bu aşamada çok önde olmasa da piyasalardaki gerginlik nedeniyle güvenli liman ihtiyacı bir süre daha hissedilecek gibi görünüyor.

Bununla birlikte enflasyonda düşüş tekrar ivme kazanırsa bu defa Fed faiz artırımlarına ilişkin algı tekrar değişir ve Fed şahinleşirse bu defa altındaki yükseliş sekteye uğrayabilir mi? Bunu zamanla göreceğiz. Ayrı bir dip not ve olasılık olarak kenarda tutmakta yarar var. Fakat bu aşamada altındaki yükselişin bir süre daha gücünü koruması olası görülüyor.

Ayrıca, sert yükseliş nedeniyle kâr satış olasılıklarını da hesaba katmak yerinde olacak. Sonuçta kısa dönemde ciddi pirim yakalanmış durumda.

“GERİLEME KALICI DEĞİL”
Altın ve Para Piyasaları Uzmanı İslam Memiş ise Powell’ın inatçı yüksek enflasyon nedeniyle faiz artırımlarının devam edeceğinin sinyalini vermesine dikkat çekiyor. Bu bağlamda güçlenen Dolar endeksinin 107,0 seviyesine kadar yükselebileceğini söylüyor.

Memiş, doların değer kazanmasıyla, altın fiyatındaki düşüşün devam edebileceğini ve 1.788 dolar seviyesini takip edeceğini belirtiyor. Bu doğrultuda, güçlü destek seviyesi olarak gördüğü 1.780-1.790 doların dip seviyesi olabileceğini ifade ediyor. Buna gerekçe olarak da Fed nedenli gerilemeyi kalıcı olarak görmediğini kaydediyor.

İSLAM MEMİŞ’TEN GRAM ALTIN TAHMİNİ
İslam Memiş, ülkelerde enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiğini, önden yüklemeli agresif faiz artırımlarının çok da işe yaramadığını düşünüyor. Bu yüzden de altının destek bulmaya devam edebileceğine inanıyor.

Bu kapsamda Memiş, orta ve uzun vadede altının ons fiyatının 2.000 dolar – 2.250 dolar seviyesinin üzerine çıkabileceğini tahmin ediyor. Uzman isim bunun sebebini ise altının ons fiyatının değerinin altında kalmaya devam etmesi ve bunun da toparlanmanın hızlı olmasına neden olabileceğine bağlıyor.

İslam Memiş, gram altın için de tahminde bulundu. Uzman isim kısa vadede gram altın tarafında 1.100 TL ile 1.150 TL aralığını takip ettiğini söylüyor. Ancak, ons bacağında beklediği yükselişin de desteğiyle gram altının, Haziran sonrasında 1.450 TL – 1.500 TL seviyelerine kadar yükselebileceğini öngörüyor.