Ali Koç'u istifa ettirecek sözler! 6 futbolcunun ismini verdi: Bunları nasıl transfer ettin?
Süper Lig'in 19.haftasında lider Galatasaray evinde Hatayspor'u 4-0'la geçerken, Beşiktaş'ın Konya deplasmanından 3 puanla dönmesi Siyah Beyazlı camiada büyük mutluluk yarattı. Bunalımlı günler geçiren ve yaklaşık 20 dakika 10 kişi oynayan Gaziantep FK karşısında oldukça zorlanan Fenerbahçe, oynadığı futbolla sınıfta kalırken, duayen yorumcu Şansal Büyüka'nın 6 Fenerbahçeli oyuncunun ismini verip 'İşte Galatasaray'la aradaki kalite farkı bu' sözleri Ali Koç-Jorge Jesus cephesinde bomba etkisi yarattı.
Süper Lig'de 19. hafta geride kaldı. Lider Galatasaray yoluna kayıpsız devam ederken Trabzonspor, Fenerbahçe ve Beşiktaş da haftayı galibiyetle kapattı. Milliyet Gazetesi yazarlarından Şansal Büyüka, 'Dobra Dobra' köşesinde Spor Toto Süper Lig'de geride kalan haftanın maçlarını değerlendirdi.
Dikkat çeken yorumlarda bulunan Şansal Büyüka, Fenerbahçe'nin genç yeteneği Arda Güler'e de değindi.
İŞTE BÜYÜKA'NIN GÜNDEME DAMGA VURAN AÇIKLAMALARI
Galatasaray, 19 maçlık seride çok mu iyi oynadı? Hayır... Özellikle ilk haftalarda çok sıkıntı çekti. Ancak sıkıntı çektiği her maçta bir kalite ortaya çıktı. Galatasaray’ı oyunu değil, kalitesi lider yaptı.
Galatasaray ilk yarıyı en yakın rakibi Fenerbahçe’nin 4 puan önünde bitirdi. Galatasaray, 19 maçlık seride çok mu iyi oynadı? Hayır... Özellikle ilk haftalarda çok sıkıntı çekti. Ancak sıkıntı çektiği her maçta bir kalite ortaya çıktı. Çoğu zaman kaleci Muslera, özellikle son dakikaların ve kritik gollerin sahibi Gomis, son maçlarda kendini bulan Mertens, Olivera ve oynadığı maçlarda Icardi, tartışılmaz kaliteleri ile Galatasaray’ı liderliğe taşıdılar. Galatasaray ‘ın 4 puanlık üstünlük ile yakaladığı liderlik, aslında kalitenin sonucuydu.
Digital dünyada dolaşırken, Sport Digital isimli kanalda “Sadece Fenerbahçe” adlı bir programda iki yorumcu dinledim. Fenerbahçeli iki yorumcu... Bu iki yorumcudan Murat Zorlu’nun programda söylediklerini, noktasına, virgülüne dokunmadan aktarıyorum. Kalite farkının bu kadar güzel anlatıldığını, hiçbir televizyon programında dinlemedim.
BATSHUAYİ-LİNCOLN-GUSTAVO-KİNG-ALİOSKİ-EMRE MOR
“Galatasaray’ın bu sezon transfer ettiği futbolcuların nereden geldiğine bakalım. Torreira: Fiorentina... Olivera: Roma… Icardi: PSG... Mertens: Lazio... Seferoviç: Benfica... Mata: Manchester United... Bizim (Murat Zorlu’nun ifadesi böyle): Batshuayi: Beşiktaş... Gustavo Henrique: Flamengo... Emre Mor: Karagümrük... Joshua King: Watford... Alioski: Al Ahli... Lincoln Henrique: Santa Clara... Çok daha büyük takımlardan gelmiş daha deneyimli ve kaliteli oyuncuları var Galatasaray’ın...”
Murat Zorlu’nun söyledikleri sonuna kadar doğru... Galatasaray’ın, en yakın rakibi Fenerbahçe’yi 4 puan farkla geçip lider olması bundan daha iyi anlatılamaz. Galatasaray’ı oyunu değil, kalitesi lider yaptı.
Ümraniye-İstanbulspor maçında Ümraniye korner kullandı. Top, ceza alanı önünde İstanbulsporlu Ethemi’nin önünde kaldı. Ethemi en az 70 metre topu sürdü çelme yedi, düştü, kalktı, rakibi attırayım diye yerde kıvranmadı. Bu düşüp kalkmaya rağmen gene yakalanmadı. Rakip ceza alanına geldiğinde solundan deparla gelen Melih’e topu attı ve İstanbulspor’un ikinci golü geldi.
Ethemi, rakibini attırtmaya kalkmadı, sadece futbolun içinde kaldı, olağanüstü bir beceri ile takımına ikinci golü kazandırdı. Bu golde beceri var, hız var, kalite var, yardımlaşma var, etik var, dürüstlük var. Ethemi’yi becerisi ve futbola, rakibe saygısı nedeniyle ayakta alkışlıyorum.
Süper Lig’in ilk yarısı için en başarılı kaleci olarak Galatasaraylı Muslera’yı görüyorum. Ancak gözlerden ve vicdanlardan kaçmasın. Adana Demirspor kalecisi Ertaç, ilk yarı boyunca müthiş maçlar oynadı. Pas geçmeyelim, hakkını teslim edelim...
Beşiktaş takımında iyi bir kadro var. Weghorst gitmesine rağmen iyi bir kadro var. Ancak şunu söylemeliyim; Beşiktaş takımı şampiyonluğu kovalarken, takımdan daha çok Teknik Direktör Şenol Güneş’e güveniyorum. Şenol Hoca, yıllardır biliriz ki, mevcut futbolcuyu olduğu noktadan daha ileri taşımayı, parlatmayı son derece iyi bilir. Beşiktaş’ta da bunu yapmaya başladı.
Süper Lig’de haftalar ilerledikçe, Beşiktaş’ta Şenol Güneş etkisini ve katkısını çok daha fazla göreceğiz. Hele Ghezzal düzelir, Aboubakar gelirse, Beşiktaş bu yarışta çok iddialı duruma gelir.
Beşiktaş ilk dakikada golü yedi “Eyvah” dedi. Beşiktaş son dakikada golü attı “Allah” dedi.
F.Bahçe niye bu kadar kötü?
- Batshuayi “berbat” görüntüye rağmen bu kadar oyunda tutulur mu?
- Arda Güler bu kadar geç oyuna sokulur mu?
- Her kornerde rakibe kafa vurdurulur mu?
- Bu Szalai‘ye ne oldu? Dökülüyor.
- Fenerbahçe’nin orta kenar oyuncuları kim?
- Ferdi’nin önünde kim oynuyor?
- Alioski’nin önünde kim var?
- İki kenar adamı varsa beklere yardım ediyorlar mı?
- Hücumda kenardan orta yapıyorlar mı?
- Rakibe bu kadar fazla pozisyon verilir mi?
- Golcüler attıklarından fazlasını niye kaçırıyorlar?
- Sezon başındaki “Güçlü oyun”a ne oldu?
- Galibiyet olağanüstü önemli... Buna rağmen Fenerbahçe niye bu kadar kötü?
Fenerbahçe’de Crespo’nun hayranlık yaratan bir çalışkanlığı ve iyi niyeti var. Adeta takımın hamalı... Maç boyu ağır bir yük taşıyor. Ancak bu Crespo’ya son iki-üç maçta bir haller oldu. Kazandığı her topta çalım atmaya kalkıyor, kalabalıkların arasına dalıyor ve çoğu topu ezip kaybediyor. Bizim bildiğimiz Crespo bu değil... Bırak ince işi Crespo... Sana uymuyor. Rahmetli Cem Karaca’nın şarkısı gibi “işçisin sen, işçi kal”...
17’lik Arda Güler, bu yaşa rağmen, abartısız lider oyuncu... Sanki küçük Alex... Ve bu Arda Güler, Fenerbahçe takımında oynamıyor, oynatılmıyor. En hafif ifade ile söyleyeyim: Arda Güler’i oturtmak, “ağır futbol kusuru” dur.
Fenerbahçe’nin hocası Jorge Jesus‘un göz kamaştıran kalitesine saygılar, sevgiler... Bunu her fırsatta yazıp söylüyoruz. Ancak bu kariyer nedeniyle Jorge Jesus “dokunulmaz” değil...
Fenerbahçe takımında bu kadar sıradan oyuncu varken, takımın tek kaliteli adamı Arda Güler’in çok uzun haftalardır kenarda oturması, Gaziantep maçında sadece sınırlı dakikalar kala oyuna sokulması asla kabul edilemez.
O sınırlı dakikalarda bile gördük ki, 17’lik Arda Güler, sadece kendisi oynamıyor, takımı da oynatıyor. Veriyor, alıyor, el işaretleriyle takım arkadaşlarını uyararak oyunu yönetmeye çalışıyor. Bu yaşa rağmen, abartısız lider oyuncu... Sanki küçük Alex... Ve bu Arda Güler, Fenerbahçe takımında oynamıyor, oynatılmıyor.
Jorge Jesus‘un yerinde olsam, bırakın Arda Güler‘i oturtmayı, ilk on biri yazarken, ilk isim olarak Arda Güler‘i yazarım. Takımın gerisi arkadan gelsin. En hafif ifade ile söyleyeyim: Arda Güler’i oturtmak, “ağır futbol kusuru” dur. Jorge Jesus da şaşılacak biçimde bu kusuru işlemekte inat ediyor. Arda Güler ya oynar ya da oynar...