Gazete Vatan Logo

Hikayesi olmayana yapılandırma yok

Yeniden yapılandırmanın borcunu ödeme niyetinde olanlara yapıldığını belirten TBB Başkanı Hüseyin Aydın, “Hiçbir hikayesi olmayan, gelecek projeksiyonu bulunmayana asla ve kat’a yapılandırma yapılmıyor. Üretimi ve istihdamı dikkate alıyoruz” dedi.

Hikayesi olmayana yapılandırma yok

Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın, yeniden yapılandırmalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Aydın, yeniden yapılandırılan alacak tutarının 2017 sonu itibarıyla 78 milyar TL olduğunu, bu tutarın yüzde 76’sının kurumsal müşterilerden olan alacaklar olduğunu söyledi.

Yeniden yapılandırılan alacakların toplam kredilere oranının yüzde 3.8 düzeyinde olduğunu açıklayan Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Borcunu ödeme niyetinde olanlarla, borcunu ödeyebilme hikayesi olanlarla yapılandırma yapılıyor. Yoksa hiçbir hikayesi olmayan, gelecek projeksiyonu bulunmayan birileriyle asla ve kat’a yapılandırma yapılmıyor. Bunu yaparken, mutlaka üretimi ve istihdamı dikkate alıyoruz, firmanın varlığının değerini korumaya çalışıyoruz. Bu firmaların bir şekilde yaşatılması gerekiyor. Firmanın iş tutuş biçimini de, yeniden yapılandırılmasını gündeme getiriyoruz. Diyoruz ki, ‘Firmalar şirket sermayesini güçlendirmeye önem versinler. Kendi mal varlıklarından ziyade şirkete yeni imkanlar bulsunlar.’ Yapılandırdığımız kredilerin yüzde 80’i kesinlikle geri dönüyor. Geri kalan yüzde 20 takibe gitse bile bunlar da takipten ödeniyor. Bu takibe gidenlerin hepsi teminatlı, hepsi açık değil... Dolayısıyla sorunlu olarak yönettiğimiz bölüm ile tamamen geriye dönmeyecekleri birbirinden ayırmak gerekiyor.”

Haberin Devamı

Aydın, yeniden yapılandırmalara uluslararası alanda olduğu gibi uygulamaya teknik ve yasa ile hukuki bir çerçeve kazandırılması gerektiğini de vurguladı.

Bu bir avantaj değil

Kredi yapılandırmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali de kredi yapılandırmalarının çok olağan dışı bir hadise olmadığını belirtti. Bali, yapılandırmaların “Kredi geri ödemeleri ile firmaların öngördüğü nakit akışlarının son dönemdeki piyasa gelişmeleri karşısında birbirinden kopması ve uyumsuz hale gelmesi sonucu bankacılık sisteminin bu gibi durumlarda hep başvurduğu, nakit akışlarıyla uyumlu hale getirme işi” olduğunu söyledi. Bali, “Kredi yapılandırma bu yönüyle bakıldığında daha önce başvurmadığımız, bundan sonra da başvuramayacağımız çok sıra dışı ve illa bir problemi ifade eden bir hadise değildir. Bunların son konjonktürde biraz da üst üste gelir gibi olması, olumsuz algılanmasına neden oldu” dedi.Bankanın aktif kalitesinin muhafazası, yürütülmesi ve yönetilmesinin de bunu gerektirdiğini ifade eden Bali, bu yapılandırmaların bir kampanya haline getirilmemesi gerektiğini söyleyerek şunları kaydetti: “Bunu, ‘Ona yapıldı, buna da yapılmalı’ veya avantaj sunuluyormuş da o avantajdan başkalarının da istifade etmesi gibi bir hale getirmemek lazım. İhtiyacı olanla olmayanı iyi ayırt etmek lazım. Neticede bu kaynaklar memleketin kaynaklarıdır. Reel sektör de bu konuda ilkeli davranmalı, sağlam durmalı. Finans sisteminin de, reel sektörün de sağlığı birbirine bağlı. ‘Çok özel avantaj sağlanacak’ türden taleplerde bulunmayı reel sektör asla düşünmemeli ve yapmamalıdır.”
10 bin yapılandırma
İş Bankası olarak şu ana kadar yapılandırmalardan hiçbir zarar görmediklerini ve bunların olağan şeyler olduğunu dile getiren Adnan Bali, 2010 yılında, küresel kriz sonrasında İş Bankası’nın “Hiç böyle gürültü patırtı olmadan” 10 binin üzerinde ticari müşterisinin kredisini yapılandırdığını bildirdi. Bali, “Oradaki protokollerin de yüzde 80’inden fazlası çalıştı ve geri ödendi. Böylece istihdam, işler ve varlıkların değeri korundu. Milletin parası çarçur edilmedi. Fena mı?” dedi.

Haberin Devamı