Gazete Vatan Logo

Emekli oldum kendimi Napolyon gibi hissediyorum (2)

Garanti Bankası'nın büyümesine önemli katkı yapan Akın Öngör... Gerçekleştirdiklerini değil gerçekleştireni soruyorum. "Ne istediğimi bilen adamım" diyor, yaşam Felsefesinin temelini ise Amerikalı basketbol koçundan almış; Basınç altında sakin kalmak

Aşağı giden 2-3 banka görüyorum
Demokratikleşme, çağdaşlaşma yolunda önemli adımların atılacağı 5 yıl olacak Önümüzde. AB'ye girmek değil, bu yolculuğu yapmak çok önemli. Enflasyonun yukarı çıkması mümkün olmayacak, çünkü istismar olmayacak. Türkiye'ye beklenen yabancı sermaye girişi olacak. Ankara' daki bürokrasinin devletçi yaklaşımı ortadan kalkacak, büyük patlama olmaz yabancı sermayede ama girecek. Banka sayısı daha da azalacak. Belirli 4-5 banka bankacılığın yüzde 80'nini yapacak. Tüketici için daha iyi hizmet olacak. Kendilerini bu döneme hazırlayan bankalar yukarı çıkacak, ben aşağı doğru giden bankaları görüyorum. Aşağı giden iki üç banka var".

İşi bıraktım 6'ncı ayda "Estetik mi yaptırdın?" dediler
* Kariyer yapanların genelde işten başka hayatları kalmıyor. Benimkisi de hayat mı... diyorlar. İşi bıraktığınızda kendinizde ne değişti?

İşi bıraktıktan 6 ay filan sonra arkadaşlarım, "Estetik ameliyat mı yaptırdın?" dediler. Yüzüm değişti. Çünkü rahatlamıştım, sinirlerim gergin değildi. Kendi zamanımı kendime satın alacak noktaya geldim.

* Denize tutkun birine soruyorum. Denize açıldığınızda ufka doğru baktığınızda aklınıza ne geliyor, bu aralar neyin hayalini kuruyorsunuz?
Bankacılık gelmez. Romantik bir adamım. Denize açılmak... Gök, masmavi gök değil, bir yanda yağmur yağıyor, bir yanda güneş, bir yanda gökkuşağı, tam cümbüş. Günbatımı ve gündoğumu şölen gibi. İnsan güzel şeyler düşünüyor. Ben önemsiyorum sevgiyi. Sevgi pek çok şeyi çözer. Yaşamayı seviyorum, pek çok konunun da sevgiyle çözüleceğine inanıyorum.

Liderlik Okulu rafa kalktı Türkiye buna hazır değil
* Klasik bir soru olacak ama, lider doğulur mu lider olunur mu?

Liderlik vasıflarının bir kısmı doğuştan oluyor ama bu yeterli olmuyor, mutlaka gelişmek lazım.

* Liderlik Okulu projesi ne oldu? Bodrum'da açıyor musunuz?
Ne yazık ki olmadı. Özel sektörün öncülüğünü yaptığı, Harvard Üniversitesi'yle ortak bir proje başlatmıştım. 65 işadamını elimde çanta ziyaret ettim. Kamu yararına olacak bir şey olduğunu anlattım. 100 bin dolar istemiştim herbirinden. Ben de bu parayı verecek ve bir arsa bağışlayacaktım. Projede McKinsey'de uzun yıllar çalışan David Mean de vardı. 30-35 işadamından bu parayı alacağımı hesaplamıştım. 9 işadamından para geldi. Çin atasözü var: Söz, söylemedikleriniz sizin, söylediyseniz benim" diyor. Söz benimdir diye düşündüm, öyle olmadı. Maalesef kötü bir haber. Bana 'zamanlama ustası' derler, bu konuda sanırım kötü zamanlama yaptım. Türkiye böyle bir projeye hazır değilmiş.

Selendi markalı şarabı yakında piyasaya çıkıyor
* Yeni hobiniz mi yoksa işiniz mi şarapçılık?

Akhisar'da bağ aldım, "Toprak uygun değil" dediler. İsrailli bir uzman toprağı alıp inceledi, eksik olan mineralleri saptadı, o mineralleri verdik üzüm yetiştirmeye başladım. "7 senede üzüm verir" dediler. 3 senede aldım. Üzümleri şarap fabrikasına gönderdim, beceremediler. Kendim Fransa'dan şaraphane getirdim. 17 dönümlük araziden çıkan üzümlerimden şimdi şarap yapıyorum. Türkiye'nin en küçük, en modern şaraphanesini kurdum. 3 bin şişe şarap çıktı. Yakınlarıma, dostlarıma versem bin şişe dağıtırım. Gerisi ne olacak? Bazı yerlerde satılacak. Şaraplardan bir gelir gelirse o geliri Türk Eğitim Vakfı'na bağışlayacağım.

* Adı ne olacak şaraplarınızın?
Selendi... Akhisar'da o bölgenin adı. Akhisar'da Bodrum'da da bahçelerim var. Bahçelerden gelen portakalların suyunu içiyorum sabahları. Aslında ben daha erken emekli olmayı planlıyordum.

* 55'te oldunuz...
60 oluyorum. Maddi olanaklarımı hazırlamak 37 yılımı aldı. Ayhan Şahenk'e 5 yıl öncesinden emekli olmak istediğimi söylemiştim. Tarımla uğraşmaya da karar vermiştim. Ailemin ihtiyacı olan organik sebzeyi yetiştiriyorum. Çocukluğumdaki domateslerin kokusunu duymak istedim, biber, enginar yetiştirdim. Sonra bağ kurdum.

* Ve yelken tutkunuz. Atlantik'i de geçtiniz. Maceracı ruhunuz nerelere götürecek daha sizi?
"Atlantik'i geçeceğim" diye tutturdum. Rüzgar, denizle bütünleşmek harika bir duygu, kendimi Napolyon gibi hissediyorum, dünyayı fethetmek gibi geliyor bana. Geçen sene bu sıralar Atlantik'teydim. Beş kişilik bir tekneyle çıktık. Güzel, tehlikeli, heyecanlı günler geçirdim.

Haberin Devamı