Gazete Vatan Logo

'Uçak düşer diye parayı dörde böldük!'

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G-8 ekonomi ve maliye bakanları toplantısı için Marsilya’ya (Fransa) giderken uçakta Libya’da yeni yönetime verilen 100 milyon doların ilginç öyküsünü anlattı.

Babacan, “Libya’ya 100’er milyon dolarlık üç ayrı destek sözü vermiştik. Tamamını istediler, uçağın düşmesinden çekindik, göndermedik. 100 milyon dolar 1100 kilogram geliyor. Önce 10 milyon doları gönderdik. 100 kilogram ediyordu. Sonra 30’ar milyon dolarlık üç ayrı dilimi burada teslim ettik” dedi.

Hürriyet'te yer alan habere göre, Babacan, Marsilya yolunda gazetecilerin sorularını şöyle yanıtladı:

Arap Baharı’yla birlikte bu ülkelerdeki para Türkiye’ye mi aktı?

- Yok, çok bir şey görmedik biz. Bir miktar vardır ama kayda değer değildir.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Bingazi’ye nakit 100 milyon dolar götürdüğü doğru mu?

- Libya’daki Ulusal Geçiş Konseyi’ne üç ayrı 100 milyon dolar sözü verdik. Biri TİKA bütçesinden proje finansmanı şeklinde. İkinci 100 milyonluk dilim kredi olarak nakit. Maaş dağıtımı gibi öncelikli konularda kullanıldı. Üçüncü 100 milyonluk dilim ise yine kredi ve gıda, ilaç, yakıt gibi ihtiyaçlar için verildi. Karşılığında Libya’nın Türkiye’deki hesaplarını teminat olarak aldık. Bu rakamdan çok yüksek hesapları var. Sayın Davutoğlu gittiğinde paranın çoğu dağıtılmıştı. Aslında hepsini birden istediler ama ben, ‘uçak düşer müşer’ diye vermedim. Çünkü yüz milyon dolar nakit yaklaşık 1100 kg. Önce on milyon dolar gönderdik, 100 kg. tutuyordu. Sonra üç kez 30’ar milyon dolarlık dilimleri burada teslim ettik.

Başbakan’ın Mısır, Libya, Tunus seyahatinden neler bekliyoruz?

- Amaç, siyasi ve ekonomik reformlarına destek vermek. Örneğin Mısır’da askeri geçiş yönetimi, sanki seçime girecekmiş gibi ekonomik alanda popülist gidiyor. Çok para harcıyor. Gelecek iktidara kötü bir miras bırakacaklar. Bizim için bu geçiş döneminde işadamlarımızın ticaretini desteklemek de önemli. Reform desteği vermek için Kalkınma Bakanlığı içinde bir birim oluşturduk. Kimseye reçete vermeyeceğiz, yaptıklarımızı anlatacağız.

Marsilya’daki toplantının amacı nedir?

- G-8 Ekonomi Bakanları ile 5 ülke daha bir araya geliyor. Türkiye, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar. Hedef, Arap Baharı’nın başladığı ve etkilediği ülkelerin reform çalışmalarına destek verilmesi. Şu anda Mısır, Tunus, Ürdün ve Fas bu kapsamda. Libya’nın alınması düşünülüyor.

GAZ ZAMMINDA ‘İNCE DENGE’DEYİZ

Doğalgaza zam gelecek mi?


- Kur etkisiyle doğalgazın fiyatı arttı. Bir de bizden önceki hükümetler döneminde atılan ‘al ya da öde’ imzaları nedeniyle kullanmadığımız doğalgazın bedelini hâlâ ödüyoruz. Ancak ödediğimiz para gelecekte alacağımız fazla doğalgaza mahsup edilecek. Elektriğin fiyatı da gaza bağlı. Doğalgaza zam gelmemesi için ince bir dengede bekliyoruz.

TÜRK LİRASI’YLA BORÇLANIN

Küresel krizde dünya nereye gidiyor?


- Dünya ekonomisi bir daralma dönemine girebilir. Dünyada henüz iyimser beklentiler varken biz önlem aldık. Başkan Barack Obama 447 milyar dolarlık yeni tedbir paketi açıkladı ama yeterli güveni veremedi piyasaya. Çünkü, “Kongre’den umarım hızlı geçer” dedi. Karar alıcılar ABD’de de, Avrupa’da da güçlü değil. Yapılması gerekenleri yapabilecekleri konusunda endişelerimiz var. Yunanistan AB’ye söz verdiği şartları yerine getirmiyor. Avrupa Merkez Bankası sürekli İtalya ve İspanya devlet tahvillerini topluyor. Aksi halde faizleri öyle yükselir ki, iki ülke de ödeyemez duruma gelir.

Türkiye’nin durumu nedir?

- Türkiye, finans sistemiyle ve ticaret kanallarıyla Avrupa ve ABD’ye bağlı. Her karara karşı senaryolarımız hazırlanıyor. Türkiye için “2012’de büyümede yüzde 5’in altı sürpriz olmamalı” dedim. Bu oran birçok Avrupa ülkesi için özenilecek bir büyümedir. Olası gelişmelere karşı şirketlere de halka da tavsiyemiz aynı: Geliriniz kadar harcayın. Yabancı parayla değil, TL ile borçlanın. Parası olan tek bir alana yatırmasın, çeşitlendirsin. Kredi kullanırken hesabınızı iyi yapın. İsraf etmeyin, verimli olun.

Başbakan ‘teğet bile geçmeyecek’ sözüyle ne demek istedi?

- Orta ve uzun vadede Türkiye ekonomisi üzerinde kalıcı bir etkisi olmayacak demek istedik. Biz orta vadeli programı iki yıl önce yaptık. ABD hâlâ hazırlayamadı.

Seçim sonrası halkın vergi yükünün azaltılması yönünde beklentisi var…

- Bu konuyla ilgili cümleleri seçim beyannamesine de hükümet programımıza da bizzat Sayın Başbakan’la birlikte yazdık. O cümle, “Dolaylı vergiler kayıt dışındaki azalmaya paralel olarak tedrici olarak azaltılacaktır” şeklindedir. Yakında bir “Kayıtdışı Eylem Planı” açıklayacağız. Geçici güzellik yerine 10 yıl sonraya bakıyoruz.

Haberin Devamı