Emir’in gözü Türk bankalarında

2 Şubat 2013

Körfez Bölgesi’nin 3. büyük bankası Emirates Bank, Türkiye’de banka satın almak için nabız yokluyor. Daha önce Türkiye Finans’ı satın almak için teklif veren Emirates Bank’ın satışı uzun süredir gündemde olan Finansbank ve Tekstilbank’la ilgilendiği konuşuluyor. Bankanın sıfırdan lisansa sıcak bakmadığı gelen bilgiler arasında...

Birleşik Arap Emirlikleri’nin en büyük bankası Emirates Bank, Türkiye’de bankacılık için nabız yokluyor. Ekonomi yönetimine yakın kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Emirates Bank banka satın almak için temaslarda bulunuyor. Son dönemde Körfez Bölgesinden Türk bankalarına yönelik büyük bir ilgi olduğunu kaydeden bir üst düzey bürokrat, “Kuveytli Burgan Bank Eurobank Tekfen’i satın aldı. Commercial Bank Of Qatar (CBQ) da Alternatifbank’ın yüzde 75’ini satın almak için çalışmalarını sürdürüyor. Yine Katarlı Qatar National Bank (QNB) Finansbank’la ilgilendiği yönünde haberler var. Bu haberlerde bölge bankalarının Türkiye’ye olan ilgisini körüklüyor” dedi.

Uluslararası bir danışmanlık şirketinin üst düzey yöneticisi de “Emirates Bank uzun zamandır Türkiye’yi yakından izliyor. Hatta 2007’de Türkiye Finans’ı satın almak istemişlerdi. Ancak ihaleyi daha yüksek teklifte bulunan Suudiler kazanmıştı” bilgisini verdi.

Bilanço büyüklüğü açısından Birleşik Arap Emirliklerinin en büyük bankası olan Emirates Bank, ülkenin önde gelen iki bankası; Emirates Bank International ve National Bank of Dubai’nin birleşmesiyle kuruldu. Bilanço büyüklüğü açısından; Katarlı Qatar National Bank (QNB) ve Suudi Arabistanlı National Commercial Bank’ın (NCB) ardından Körfez Bölgesi’nin 3. büyük bankası konumundaki Emirates Bank’ın Eylül 2012 itibarıyla toplam aktifleri 83 milyar 100 milyon dolar seviyesinde.

Devamını Oku

Merkez Bankası kimi BES’leyecek?

12 Ocak 2013

Merkez Bankası Vakfı, yasal zorunluluklardan ötürü bireysel emeklilik sistemine geçmeye hazırlanıyor. Kasasında 3.8 milyar lira bulunan bu dev vakıf, emeklilik şirketlerinin iştahını kabartıyor...

Bireysel emeklilik sistemi (BES)hayatımıza gireli on sene oldu. 16 bin katılımcı ve 5 milyon liralık fon büyüklüğü ile başlayan BES geride kalan yıllarda inanılmaz bir büyümeye imza attı. Geçen yıl sonu itibarıyla 20.5 milyar liralık fon büyüklüğü ve 3 milyon 135 bin katılımcıya ulaşan bireysel emeklilikte hedefler de oldukça iddialı. 1 Ocak’tan itibaren yürürlüğe giren yeni ‘katkı payı’ uygulaması ve vakıf-sandıkların da BES’e aktarılmasıyla 2023’te fon büyüklüğünün 400 milyar liraya, katılımcı sayısının da 10 milyona ulaşması hedefleniyor.

Büyümede vakıf ve sandıklar önemli bir rol üstlenecek. Hazine verilerine göre üyelerine özel emeklilik ve yan ödeme imkânı sağlayan 153 vakıf ve sandık bulunuyor. Bu kurumların yönettiği fonların toplam büyüklüğü ise 7 milyar lira civarında. Bunların en büyüğü bir dönem vergi cezalarıyla gündeme gelen Merkez Bankası Mensupları Sosyal Güvenlik ve Yardımlaşma Sandığı Vakfı (MERVAK).

Hazine kaynaklarından edinilen bilgilere göre 3.8 milyar lira bilanço büyüklüğüne sahip ve 15 bin üyesi bulunan MERVAK, Türkiye’nin en büyük emeklilik fonunu yönetiyor. Bir Hazine yetkilisi, “Eğer MERVAK bir özel emeklilik şirketi olsaydı, Anadolu Hayat ve Avivasa’nın ardından üçüncü büyük oyuncu olurdu” diyerek durumu özetliyor.

Devamını Oku

Volki tolki gibi konuşturan kamu tarifesi Mayıs ayında yenileniyor

9 Ocak 2013

Avea ile İçişleri Bakanlığı arasındaki 10 yıllık kamu tarifesi hizmet sözleşmesi Mayıs ayında bitiyor. Yaklaşık 1.5 milyon kamu personelinin yararlanabildiği kamu tarifesi için İçişleri Bakanlığı 3 GSM operatöründen teklif almaya hazırlanıyor. Polislerin telsiz yerine cepten konuştuğu, pek çok kişinin de sınırsız konuşma hakkını abarttığı biliniyor. Bu yüzden ihalenin 1.5 milyon abonenin yer değiştirmesi dışında ekonomik anlamda bir kapışmaya sahne olup olmayacağı merakla bekleniyor.

8 milyar dolara yakın büyüklüğü olan GSM pazarında gözler kamu tarifesi ihalesine çevrildi. İçişleri Bakanlığı Mayıs 2003’te o dönem yüzde 100’ü kamuya ait olan Aycell ile 10 yıllık kurumsal hizmet sözleşmesi anlaşması imzalamıştı. Bu tarife sayesinde öğretmeninden, polisine, jandarmasından itfaiye erine kadar kamuda çalışanlar çok özel tarifeden faydalandılar.

Ancak tarifenin sınırsız oluşu, çoğu zaman suistimalleri de beraberinde getirdi. ‘İstersen 24 saat konuş yine de kamu tarifesinden ücretlendiril. Sınır aşma sıkıntısı yaşama’ şeklinde özetlenebilecek düzenleme ile birlikte bu hatlar ‘Eyvah faturam kabaracak’ kaygısı olmaksızın kullanıldı. Öyle ki bazı çalışan memurların iki hat alıp bir tanesini evde bıraktıkları, çocuklarının odasında açık bırakarak onun uyanıp uyanmadığını ağlayıp ağlamadığını anlamak için bile kullandıkları yani bir volki tolki cihazı gibi kullandıkları ortaya çıktı. Pek çok polis memurunun da telsizden konuşmak yerine birbirleri ile yine bu kamu tarifesi üzerinden haberleştikleri biliniyor.

1.5 milyon abone var

Devamını Oku

İran, altını kaçakçı yöntemiyle çıkarıyor

15 Aralık 2012

İran’a altın ihracatıyla ilgili tartışmalar sürüyor. ABD yaptırımları yüzünden son aylarda Dubai üzerinden gerçekleşen ihracatın nasıl işlediğini anlamak için uluslararası para trafiğini çok iyi bilen 2 uzmanla görüştüm. Malum uluslararası yaptırımlar yüzünden yaklaşık 1 yıldır İran’dan alınan petrol ve doğalgazın parası bankacılık sistemi üzerinden transfer edilemiyor. Bu nedenle taraflar ödeme sorununu aşmak için kurye ve mutemetler üzerinden işleyen yeni bir sistem geliştirdi. Uzmanların verdiği bilgilere göre sistem şöyle işliyor: İranlılar Halk Bankası’nda biriken alacaklarıyla bankadan ve piyasadan külçe altın satın alıyor. Alınan altınların transferini satıcı şirketler üstleniyor. Firmalar altın ihraç etmek için gereken yasal belgeleri temin ediyor. Hemen ardından 6 ila 10 kişiden oluşan bir kurye grubu oluşturuyor. Tek seferde 200 ila 300 kilo taşıyabilen kuryeler her partide yaklaşık 11 milyon dolarlık altını yurtdışına çıkarabiliyor. Kuryeler resmi evraklarıyla birlikte havalimanına doğru yola çıkıyor. Ekibe bir şirket yetkilisi eşlik ederken, tanımadıkları bir kişi de onları uzaktan izliyor. Bu kişi uçuştan önce herkesin uçağa bindiğinden emin olduktan sonra kargonun yola çıktığını telefonla Dubai’ye bildiriyor ve aynı uçakla yola çıkıyor. Dubai Havalimanına inen kuryeleri burada İranlılar adına aracılık yapan bir kişi karşılıyor. Kuryeler altınları burada ilgili kişilere teslim edip, karşılığında evrakları alıyor. Yine burada da bir kişi uzaktan bu alışverişi gözlüyor ve teslimatın gerçekleştiğini merkeze bildiriyor.



İşte SPK’nın yeni başkan adayları

Geçen hafta Meclis’ten geçen Sermaye Piyasası Kanunu ile görevleri tamamlanan SPK Başkanı Vedat Akgiray ve Kurul üyelerinin görevlerine devam edip etmeyeceklerine ilişkin tartışmalar devam ediyor. Başbakan Yardımcısı Babacan’ın açıklamalarından anlaşıldığı kadarıyla Akgiray’ın tekrar atanma ihtimali oldukça zayıf. Bu nedenle başkent koridorlarında başkanlık için çeşitli isimler dolaşmaya başladı.

Devamını Oku

Hintliler altın aramak için Türkiye’ye geliyor

2 Aralık 2012

344 milyar dolarlık altın rezervine sahip Türkiye, yerli ve yabancı şirketlerin gözdesi haline geldi. 115 şirket arama ve üretim izni için Enerji Bakanlığı’nın kapısını çalarken, yatırımcılar arasında çok sayıda yabancı şirketin de olduğu öğrenildi. En dikkat çekici adaylar ise yılda 900 ton altın ithal eden Hintliler...

Sadece düğün sezonunda 200 ton altın tüketerek rekorları alt üst eden Hintliler altında rotayı Türkiye’ye çevirdi. Yılda ortalama 900 ton altın ithal ederek dünyanın en büyük ithalatçısı olan Hintliler arama ve üretim yapmak için Enerji Bakanlığı’nın kapısını çaldı. Enerji Bakanı Taner Yıldız, “Altın fiyatlarındaki artışa paralel olarak arama ve üretim için son yıllarda çok sayıda yabancı yatırımcı geliyor. Lisans başvurularını büyük bir dikkatle inceliyoruz. Uygun şartları taşıyanlara en kısa zamanda lisans vereceğiz” dedi.

344 milyar dolarlık altın var

Maden Tetkik Arama (MTA) verilerine göre Anadolu’daki altın rezervinin toplam büyüklüğü 6500 ton. Bunun parasal karşılığı ise 344 milyar dolar. Bu büyük rezerve rağmen Türkiye’de altın üretimine ilk kez 2001 yılında başlandı. Bu dönemde yerli ve yabancı firmalar ilk kez altın çıkardı. Çıkarılan miktar ise sadece 1.4 yon idi. Aradan geçen 10 yılda hem oyuncu sayısı arttı hem de üretim adeta patladı. 2011 sonunda Türkiye’deki toplam altın üretimi 25 tona ulaştı. Bu rakamın 2012 sonunda 30 tona ulaşması bekleniyor.

Devamını Oku