Gazete Vatan Logo
Futbol 'Ziya Doğan'la başarılı olacağız'

'Ziya Doğan'la başarılı olacağız'

Trabzonspor kaptanı Hüseyin Çimşir, "Teknik direktörümüz Ziya Doğan'la daha önce başarılı olduk, yine olacağımızı düşünüyorum. Onun sistemine inanıyoruz" dedi

Kaptan Hüseyin, Trabzonspor Dergisi'ne yaptığı açıklamada Ziya Doğan konusunda şöyle konuştu:

"Önceki antrenörümüz Lazaroni, daha çok arkada bekleyip ani ataklarla gol arayan bir takım istiyordu. Şimdi daha farklı bir sistemdeyiz. Trabzonspor, içeride veya dışarıda rakibe önlem almayan, kendi oyun tarzını rakibe kabul ettiren bir oyun felsefesi içinde olmalı. Lazaroni'nin de inandığı bir sistem var. 5 haftalık süreçte başarılı olamadık. Ziya Doğan'ın oyun anlayışında alana çekilmek yok. Top neredeyse orada baskı yapılır. Topa en yakın oyuncu rakibe baskı yaparken diğer arkadaşlar da ona yardımcı olur. Geldiği ilk 4-5 hafta iyi sonuçlar aldık. Galatasaray ve Beşiktaş'ı yendik. Osasuna ile 2 maçta da iyi oynadık ama sonuç alamadık. Oyun anlamında kötü değiliz ama kazanamamanın verdiği bir sıkıntı ve stres var. Onun neticesinde de kötü sonuçların devamı geldi."

"İKİNCİ YARI BAŞKA OLACAK"
Ligin 2'nci yarısında özlenen, arzulanan ve sahanın her tarafında baskılı oynayan bir Trabzonspor izlettireceklerini de iddia eden Hüseyin, şöyle devam etti:

"Futboluyla zevk veren ve sahada mücadele eden bir takım göreceğimizi tahmin ediyorum. Önümüzde oynayacağımız 17 lig maçımız var. Bu maçlarda galibiyet için elimizden gelen mücadeleyi vereceğiz. Her ne kadar mağlubiyetleri onlara bağlamasak da ilk yarıda hakem hatalarıyla kaybolan puanlarımız var. Hakemler kesinlikle 3-4 maçımızda sonucu etkileyecek kararlar verdi. İlk yarıyı bitirdiğimiz yeri kesinlikle hak etmiyoruz. Biz 7 maçta 1 beraberlik 6 mağlubiyet alabilecek futbolcular değiliz. Bizim formamızın bile 1 puan alması lazım."

"HEDEFLERİMİZE UZAK KALDIK"
Sezon başında konulan hedeflere çok uzak olduklarını da vurgulayan Hüseyin, daha sonra şöyle dedi:

"Hedeflerimizden biri, her zaman şampiyonluk olmuştur ve bu da geçmişte 6 kez başarılmıştır. Şimdi çok kötü bir dönemden geçtiğimiz doğru. Sezon başında koyduğumuz hedeflerden şimdi çok uzaktayız. Bunu düzeltecek olan bizleriz. Biz de bunun için çabalıyoruz. Şampiyonluğun gelmesi için camianın bir olması ve istikrar sağlanması gerekiyor. Saha sonuçlarına göre, ne yönetim ne teknik direktör ne de futbolcular değişmeli. Futbolda başarı istikrara dayanıyor. Avrupa'da başarılı olan takımlara bakarsınız, belli bir hedef doğrultusunda aynı yönetim, teknik direktör ve futbolcularla yola devam ediliyor, onlara sabır gösteriliyor. Manchester United'in başındaki Alex Ferguson, takımın başında 20'nci yılını doldurdu. Arsenal'i çalıştıran Arsene Wenger, 10 yılı aşkın bir süredir bu görevi yürütüyor. Mutlaka inişli çıkışlı dönemleri olmuştur ama şu anda bunlar dünyanın önde gelen takımlarından 2 tanesi. Her başarısız sonucun ardından antrenör veya oyuncuların değişmesi uyum sürecinin yeniden başlamasına sebep oluyor. Yeni anlayış, yeni sistem hep bu süreyi artırıyor. Trabzonspor, son 4- 5 yılda 10'a yakın antrenörle çalışmış, 4-5 farklı yönetim gelmiş. Bu değişimin sonucunda fazla başarı elde edilmemiş, edilse bile günlük olarak kalmış. Biz henüz gereken istikrarı yakalayamadık."

"KENDİMİ BEĞENDİRMEK ZORUNDA DEĞİLİM"
Hüseyin, insanların futboldaki beğenisi ve zevklerinin farklı olduğunu hatırlatırken herkesin kendisini beğenip sevmek zorunda olmadığını söyledi. "Önemli olan kendimin neler yaptığını bilmem" diyen Hüseyin, sahada olduğu sürece takıma katkı yapmaya çalıştığını söyledi. Bu konuda bazen başarılı, bazen de başarısız olduğunu belirten Çimşir, şöyle konuştu:

"Yapılan eleştiriler, insanların takdiridir. Bunlar benim hayatımı hiç etkilemiyor. Eleştiriler arasından yapıcı olanlar varsa kendime ders çıkarmaya çalışıyorum. Bu arada, eleştiriler kadar övgüler de aldığımı söyleyeyim. Diğer yandan, kendimi basına beğendirmek gibi bir zorunluluğum da yok. Takımımın menfaatleri için gerekenleri yapmaya çalışıyorum. Herhalde bu yönde başarılıyım ki milli takıma seçiliyorum. Kimse beni yakını olduğum için oraya almıyor ya da oynatmıyor, ben de kimseye yalvarmıyorum. Kendi bildiğim yolda ilerliyorum. Bunun sayesinde hem Trabzonspor hem de milli takımda oynuyorum."

"TEPKİLERE ALIŞTIM"
Önceleri tepkileri kafasına çok taktığını, ama şimdi bunlara alıştığını da açıklayan Hüseyin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hiç bir şekilde taraftarlardan aldığım tepkiye göre kendi durumumu belirlemiyorum. Bu protestolar yüzünden Trabzonspor'dan gitmek veya kalmak gibi bir pozisyonda da hiç olmadım. Sonuçta ben Trabzonlu'yum ve iyi bir Trabzonsporlu'yum. Trabzonspor, benim için bir tutku. Futbola başlarken koyduğum hedeflerden biri Trabzonspor'da oynamaktı. Burada kalsam da başka takıma da gitsem de Trabzonspor her zaman benim için önemli olmuştur. Trabzonspor, benim vazgeçilmezlerimden biri. Trabzonspor'da oynamam veya oynamamam hiç fark etmez. Benim ilk göz ağrım Trabzonspor. Futbolu bıraktıktan sonra da yaşayacağım yer Trabzon olacak."

"AVRUPA'DA OYNAMAK İSTERİM"
Her Türk oyuncusu gibi kendisinin de hedefinde Avrupa'da futbol oynamak olduğunu ifade eden Hüseyin, "Bana ulaşmış bir resmi teklif yok. Ancak Ankaragücü ile oynadığımız maçta beni izlediklerini biliyorum. Daha sonra da bir gelişme olmadı. Avrupa'ya açılmak isterim. Hedeflerimden biri de yurt dışında oynamak. Eğer ciddi bir teklif gelirse, bunu değerlendirip yurt dışına gitmek istiyorum. Ama ondan önce Trabzonspor ile şampiyonluk yaşamak ve milli takımda sürekli oynayan bir futbolcu olmak isterim" dedi.

Hüseyin, sözlerinin sonunda futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük yapmak istediğini belirtti, kendi mevkiinde oynayan Patrick Vieira, Claude Mkalele ve Barcelonalı Xavi'yi beğendiğini söyledi.

Haberin Devamı