Gazete Vatan Logo
Futbol Ulusoy futbolu kirletti

Ulusoy futbolu kirletti

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy hakkında çok ağır ithamlarda bulundu

F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, dün gece suskunluğunu SANTRA’da bozdu. Başkan Yıldırım, atv’de yayınlanan programda Futbol Federasyonu başta olmak üzere bir çok konu hakkında önemli açıklamalarda ve ithamlarda bulundu. Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy’a karşı olmasını anlatan Yıldırım şunları söyledi:

“Federasyonun gitmesi lazım. Haluk Ulusoy’la şahsi bir çatışmam yok. Sıkıntı şu. Hep başından beri çifte standarttan şikayet ediyoruz. Hakemlere etki yapıyorlar. Bundan dolayı da istedikleri neticeyi sağlayacakları şekilde maç yönetiyorlar. Bugün sayın Ulusoy’la çatışma içinde gözüküyorsak, ona bağlı kimseler etki altında kalacaklardır. Biz seçimde Ayhan Bermek’e oy attık, onun dışında tarafsız kaldık. Kulislere bile karışmadık. ‘Ben değiştim’ dedi, şeffaf olacağını söyledi. Seçimden geldiğinden sonra yaşadıklarımızı hatırlayın.

‘Temizlik yapılmalı’
En son Denizlispor maçı. Siz olsanız o maçı o şartlar altında devam ettirir miydiniz? O noktaya gelene kadar ondan önceki bütün maçları, son 6 maçı bir inceleyin. Kim ne kazandı bir bakın. Gece maçları üzerine pazarlıklar yapıldı. Denizli bizi yenmek zorunda kalacağı duruma getirildi. Bu bir iddia değil, gerçekler ortada. F.Bahçe ile ilgili bir şey oluyor. Cihan Oskay olayı… 15 gün boyunca bu konu işlendi. Temiz toplum istiyorsak, temiz spor istiyorsak, federasyondan en alt kümeye kadar temiz olacağız. Siz en üstte temiz değilseniz, kimseyi suçlayamazsınız. Hüsnü Hayali ve Hadi Türmen’in de sözleri var. Bu iki konuşmalar içinde Milli Takım için dahi bazı şeylerin yapıldığı iddia ediliyor. Fazla detaya girmek istemiyorum. 7 senede Türk futbolu kirlendi. Neden bu iddiaları spor basını araştırmadı. F.Bahçeliyim, işimi gücümü bıraktım, yalnız F.Bahçeliyim. Ben çocuğumun üniversite mezuniyetine gitmedim. Olayları ve Aziz Yıldırım’ı değerlendirirken, biraz dikkatli yapmak lazım. Herkes karalamak için her şeyi yapıyor.

‘Başarı sürekli olmalı’
Türkiye’de Aziz Yıldırım istedi diye yabancı kontenjanını açmadılar. Başarı istiyorsak, yabancı oyuncu iyi olacak, yerli oyuncu iyi olacak. En fazla kaliteli oyuncu bulalım derseniz, üç dört oyuncu var. G.Saray, Beşiktaş, Trabzon da isteyince birini birini alabiliyorsunuz. Büyük kulüplere geldikten sonra da bu oyuncular kendilerini geliştirmiyorlar. 2000’li yıllarda ‘Avrupa’ya gidelim’ diye istedi oyuncular. Ama barınamadılar, alt yapıları iyi olmadığı için. Şimdi bu tipte oyuncu yok. Anadolu takımında iyi oynayan oyuncular, İstanbul’da duruyor. Çalışmıyorlar. Az para da alsa, çok para da alsa buraya geldikten sonra hedef kalmıyor. Avrupa’ya gitmiyorsa, çalışmıyor.

‘Futbolda devrim olmalı’
İkinci, 3. ligleri yeniden organize et. 15-16 takım olsun. Kaliteyi arttıralım. Oyuncu da takım da çok olunca kalite artmıyor. Şimdi ben Alex’i gönderirsem, yerine kimi alacağım. Ben diyorum ki Alex de kalsın, onun yanına birini daha getirelim. Önümüz açılsın. Şampiyonlar Ligi’nde hiçbir Türk takımının bu şartlarda şansı yok. Bir defa şampiyon olursunuz, UEFA’da biz de kupayı kaldıracağız inşallah. Ama sürekliliği yok. 8 senedir gördüğüm hadise bu. Şampiyonlar ligi için takımımın yeterli olduğunu düşünmüyorum. UEFA için bir takım takviyelerle bu sorunu aşarız. Real Madrid, B.Münih ile oynuyor. Oradaki oyuncuların değerleriyle bizimkiler bir mi?

‘Federasyon işin içinde’
Cihan Oskay olayı tertiplenmiş bir olaydı. Futbol Federasyonu da bu işin içindedir. Bu kaseti Almanya’da Federasyon üyelerinin izlediğini biliyorum. Futbol Federasyonu herkese eşit mesafede değil. Federasyon’un duruşu kafamda soru işaretleri doğuruyor. Ayrıca Alkmaar maçında Federasyon başkanına ‘Hadi gel’ desek kendisine tepki olsa ‘ben engelleyemem’ dedim. ‘Gelme’ asla demedim, diyemem de. Peki, Beşiktaş-G.Saray derbisine niye gitmedi. Bu çifte standarttır.”

‘Canaydın elimi sıktı, ödül aldı’
Aziz Yıldırım, şu anda kendisinin hedef adam haline gelmesi ve G.Saray Kulübü Başkanı Özhan Canaydın’ın arasının açık olmasıyla ilgili de şunları söyledi: “Sayın Faruk Süren ile aramız iyi miydi, iyiydi. Sayın Özhan Canaydın’la iyi miydi, iyiydi. 6-0’lık maçta arkadaşlara ‘Fazla tepki göstermeyin, misafirimizdir’ dedim. O yüzden el sıkıştık. Bu yüzden ödül (Fair-play) almış olabilir. Trabzonspor Başkanı Atay Aktuğ, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, G.Saray Başkanı Özhan Canaydın, dördümüz buluştuk ve havuz konusunda kavga vardı. Onu görüştük. Beni davet ettiler. Paylaşımla ilgili önerge verildi, bu kabul edildi ve kayıtlara geçti. Daha sonra bu üç kulüp buna karşı çıktılar. Anadolu kulüplerinin de pastadan büyük pay almalarını savunduk ve tarafsız kaldık. O dönem bu buluşma gerçekleşti. Ön protokol yapıldı, burada Anadolu kulüplerinden futbolcu almayacağız, yayın hakları şöyle olacak gibi maddeler vardı. Anlaşma yaptık ve deklare ettik. Ondan sonra sanki bunların hiçbiri olmamış gibi, hepsinin üzerine çizgi attılar biz, olduğumuz yerde durduk. Olay bu.”

‘Ben hayatımda iğne yapmadım’
Oldukça ciddi konuların konuşulduğu ve yorumcuların sorularıyla Aziz Yıldırım’ı terlettiği programda esprili diyalogla da yaşandı. Santra yorumcusu Ahmet Çakar, “Çok meşhur bir iğne var. Azizsilin diyorlar. Sokaktaki futbolseverler arasında bir şaka konusu oldu bu espri. Peki takımı düzeltmek için siz hiç iğne yaptınız mı?” diyerek oldukça ilginç ve esprili bir soru sordu. Kısa bir şaşkınlık yaşayan F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım ise “Ben hayatım boyunca iğne yapmadım” diye yanıt verdi.

‘Benden sonraki başkan hazır’
İki defa görevi bırakıp geri dönmesini de değerlendiren Aziz Yıldırım bu konuya da açıklık getirip şöyle konuştu: “Ben F.Bahçeliyim, işimi gücümü bıraktım, yalnız F.Bahçeliyim. Ben çocuğumun üniversite mezuniyetine gitmedim. Olayları ve Aziz Yıldırım’ı değerlendirirken, biraz dikkatli yapmak lazım. Herkes karalamak için her şeyi yapıyor. Anlayışıma göre bu görevler kutsaldır. 2001’de bırakmamın sebebi ailemdi. Bu olayın nereye gideceğini bilemiyorduk ve sıkıntılar yaşıyorduk. O dönemde çocuğumun okuluna dahi gidemedim. 2006’dan sonra niye döndüm? Çok fazla baskı oldu. Artık devam ettikten sonra adeta ailemle bağlarım koptu. Hayatım F.Bahçe oldu. Bu sezon şampiyonluğu kaçırırsak, bırakmayacağız. 2009’daki kongreye kadar gideceğiz. Benden sonra arzu ediyorum ki, bugüne dek yaptığımız mücadeleyi yapabilecek insanlar gelsin aday olsun. Mesela şu anda Ali Koç var, Mehmet Ali Aydınlar var, Ferit Şahenk de var. Ama onlara bana yapılanlar yapılmasın.”

‘Capello’yu getirirdim’
Yıldırım, Zico’yu getirmeden önce yaptığı görüşmeleri de anlatıp şunları söyledi: “Capello ile de konuştum Scolari’yle de. İstifa ettiğim dönemde Portekiz’e gidip milli takım kampında görüştüm. Parasal bir noktaya da geldik. Real Madrid’e gitmek için bir beklenti içine girdi. Parreira’ya da birini gönderdik. Capello’yu da getirirdim ama F.Bahçe olarak değil Aziz Yıldırım olarak.”

‘İmza sahte çıktı Saran ihraç edildi’
Yıldırım F.Bahçe yönetiminin demokratik olduğunu belirtip kulüpten ihraç edilen Sadettin Saran’ın durumunu da değerlendirdi. “Sadettin Saran olayında, Besçasnih’in transferinde sıkıntı olduğunu belirtti. UEFA’da bonservis bedelinin sıfır olduğu gözüküyordu. Spartak Moskova’dan bir yazı geldi. 800 bin dolar ödemezseniz bonservisi vermeyiz dediler. Bunun üzerine Saran, Moskova’ya gitti. Bonservisi de kendisi ödediğini söyleyerek geri döndü. Kendisine 800 bin doların karşısında 15 günlük bir teminat mektubu verdik ve ödedik: Saran kulübe döndüğünde evraklar getirdi. Saran’ın evrakındaki imzanın sahte olduğunu, kendi yanında çalışan çocuk Hakkı söyledi. Daha sonra başka bir sözleşme evrağı geldi. Burada da aynı imza var, o da sahte. Ben Moskova’ya gittim ve başkana ‘Bu imza senin mi?’ diye sordum. Başkan ‘bu imza benim değil’ dedi. Bu imzaları başkanın gerçek imzasıyla adli tıp’a gönderdik, imzaların gerçek olmadığı ortaya çıktı. ihraç edildi.”

Haberin Devamı