Fred sonrası İsmail Yüksek çıldırdı! Orta saha yangın yeri, Zajc’ın yıldızı düştü
UEFA Konferans Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında temsilcimiz Fenerbahçe, Slovenya deplasmanında Maribor'u 3-0 mağlup ederek play-off turuna yükseldi. Karşılaşmada yıldız isimlerin performansları çok konuşuldu. Özellikle orta saha bölgesinde artan rekabet gözleri İsmail Yüksek'e çevirdi. İşte detaylar...

UEFA Konferans Ligi 3. ön eleme turu rövanş maçında temsilcimiz Fenerbahçe deplasmanda Maribor'u 3-0 yenerek ilk maçta elde ettiği avantajlı skoru perçinledi ve play-off turuna yükseldi.

Fenerbahçe, Konferans Ligi 3. Ön Eleme Turu’nda Maribor’u Kadıköy’deki karşılaşmada Becao, İrfan Can ve Tadic’in golleriyle 3-1 mağlup etmişti. İki takım bu akşam Slovenya’da rövanş için karşı karşıya geldi.

Fenerbahçe, rakip Maribor'u deplasmanda 3-0 mağlup ederek UEFA Avrupa Konferans Ligi'nde Hollanda ekibi Twente'nin rakibi oldu.

Sarı-lacivertli temsilcimizin bir üst tura adını yazdırdığı Maribor karşılaşmasını spor yazarları değerlendirdi.
FAİK ÇETİNER | BU NASIL SEVGİ
İlk maçtaki avantajlı skor, rövanş oyununda İsmai Kartal’ı rotasyona yönlendirmişti. Kalede İrfan Can, defansta Samet, Peres, Oosterwolde, forvette de Batshuayi ilk 11’de kendilerine yer bulmuştu. Maribor kalite ve kapasite olarak Fenerbahçe ile baş edecek bir takım değildi. Oyunun ilk bölümü tamamen Fenerbahçe’nin kontrolünde gitti. İrfan Can’ın (Takımın iyilerinden) takımını öne geçiren golünde, Batshuayi’nin orta asisti akıl doluydu. Fenerbahçe öne geçtikten sonra, kendini fazla sıkmadı. İlk 30 dakika sonrası Peres’in gereksiz yere yaptığı penaltıyı İrfan Can (Sanırım kale artık onun) kurtarınca, rakibin keyfi kaçtı morali bozuldu. İkinci yarıya İsmail Kartal, sarı kartlı Samet’i dışarı alıp Djiku’yu sahaya sürdü. Sahada oyun Fenerbahçe’nin kontrolünde giderken sahneye kale arkası seyircisi çıktı, maçın içine etti. Oyun durdu, futbolcular maçtan soğudu, keyifler kaçtı.

Olayların faturası Fenerbahçe tribünlerine çıkınca seyirci dışarı çıkartıldı. Takımın galip, iyi oynuyor, tur geliyor, bu taşkınlık niye? Bu nasıl Fenerbahçe sevgisi? Yazıktır, ayıptır, günahtır. Sahada akıtılan tere yazık oluyor. Maçın kalan bölümünde Mert Müldür, Umut Nayır, King, Bartuğ oyuna girdiler gollerin devamı ve fark geldi ama, sevinç kursağımızda kaldı.

SERKAN AKCAN | KAZANIMLAR
Fenerbahçe’nin Maribor deplasmanında kazanarak turu geçmesi ülke puanı için önemli olduğu kadar İsmail Kartal ve ekibi için de büyük kazanımları beraberinde getirdi. Altay için İsmail hocanın, Kartal için de Altay’ın yerleri ayrı. Altay’ı Ankaragücü’nde oynatıp Türk futbol kamuoyunun tanımasını sağlayan İsmail Kartal’dı. Fenerbahçe’de de iyi bir 6 ay geçirdiler. Ama İsmail hoca dün gece Maribor deplasmanında İrfan Can’a kaleyi vererek forma adaletini işlettiğini gösterdi. İrfan Can Eğribayat kurtardığı penaltı ve çıkardığı toplarla göz doldururken Altay’ı rekabetin içine çekmeyi başardı. İsmail hoca Samet-Perez stoper tandeminin oyun kuramamasına rağmen İsmail Yüksek’in ekstra katkısıyla bölge geçişlerini oldukça efektif yaptı. İrfan Can’ın golünden evvel topun dakikalarca Fenerbahçe’de kalması ve uzunca bir pas serisiyle golün gelmesi İsmail Kartal için çok anlamlıydı.

FRED GELDİ İŞLER KARIŞTI
Fred geldi Kruniç konuşuluyor, orta sahadaki oyuncu bakiyesi ve elbette kalitesi o kadar yükseldi ki, İsmail’in dün gece sahada basmadık yer bırakmaması rekabetin ateşinin ne boyutlara geleceğinin bir göstergesiydi. Artık Fenerbahçe orta sahasında forma çok pahalı ve onu almak için her fırsat geldiğinde ekstra oynamak gerekecek. Zajc ise olayın ciddiyetini kavramamış gibi oynadı. Tadiç’e geçiremediği toplar, bir metreden kaçırdığı net gol Zajc’ın yıldızını düşürdü. Tribün olayları nedeniyle maçın yarım saat durmasına rağmen Fenerbahçe motivasyonunu kaybetmedi. Szymanski ve Tadic, geceye noktayı koyan isimler oldu.

MEHMET ALİ SABUNCU | İRFAN CAN'LARIN GECESİ
Avrupa yolunda 3-1’in rövanşında Maribor’a karşı İsmail hoca takıma müdahale ederek sahaya çıktı. Maç Portekizli Verisimo’nun düdüğü ile başladı. Önemli anlar ise;

3’te Zajc sağdan ortaladı, Batshuayi’den önce Jug iyi çıktı, topu kaptı. 13’te Urate’den seken topu alan Batshuayi’nin şutunda top auta gitti. 17’de güzel paslaşmalar gol getirdi, Batshuayi ortaladı, İrfan Can durumu 1-0 yaptı. 25’te Tadic vurdu, top direkten döndü.

33’te Jakupovic’in penaltı atışını kaleci İrfan Can kurtardı. 37’de kale önünde Szymanski topu havaya dikti. 44’te Ferdi ikiyi denedi, olmadı. Devre tek golle bitti. 47’de Zajc’ın şutu farklı dışarı çıktı. 54’te Zajc topu üst direğe nişanladı. Tribün olayları maçı yarım saat durdurdu. 69’da ters topu İrfan Can çizgiden çıkardı. 79’da Szymanski uzaktan müthiş vurdu durum 2-0 oldu. Asist saha içindeki İrfan Can’dandı. 81’de King ortaladı, Tadic tamamladı. 0-3. Son saniyede kaledeki İrfan Can rakibe gol şansı vermedi. Maç bu sonuçla bitti.

Tur atlandı... Çok da zor olmadı. Direkler bu maçta sahne aldı. Ülke puanı için güzel bir sonuç. Umarım Hollanda takımını da geçerler. Transfere gelince, bu sene doğru işler yapılıyor, ancak bir kaleci kesin şart. Bu gece kaleci İrfan Can müthişti, formasının hakkını verdi ama iyi bir kaleci hala şart.

'İLİM-İRFAN'LA TUR ATLAYAN F.BAHÇE / ERCAN GÜVEN
Kadıköy’deki ilk maçta sert ve defansif rakibe karşı statik forvetle 3-1 kazanmasına karşın hayli zorluk yaşamış Fenerbahçe, deplasmanda takım halinde akıcı ve etkili oynamayı başarınca, Maribor’u rövanşta kolayca saf dışı bıraktı.Hem de rakip tribünleri çileden çıkartacak kadar kolayca.Peki neydi tribün olayları başlamadan önceki 66 dakikada Fenerbahçe’yi akıcı, etkili, üstün kılan? Sadece kalite farkı mı?

Hayır! Birincisi “ilim”… İkincisi “İrfan”!Daha doğrusu kaledeki ve kanattaki iki İrfan(lar).Deplasman başarısını getiren “futbol ilminin” birinci göstergesi, İsmail Kartal’ın ilk maçtan aldığı dersle Dzeko’yu dinlendirip orta sahada Zajc ve İsmail’e, Szymanski’i katmasıydı en başta. Her Fenerbahçe hücumunda Zajc’ı gizli santrafor gibi mutlaka pozisyonun içinde tutmasıydı. Kadıköy’de yenen golün kahramanı Osayi’i kulübeye çekip Maribor’un yırtıcı sol kanadını sağda Ferdi ile karşılamasıydı. Topa sahip olmayı doktora tezi gibi sahaya koymasıydı.

Bitmedi… Fenerbahçe’ye kazandıran “ilim” aslında Tadic’e doğuştan verilmiş bir hediyeydi. Zeka, görüş ve müthiş bilek sahibi adam, belki de son kez denenmek için arkasına sol bek konmuş Oosterwalde’i bile neredeyse zorla oynattı! Onun mükemmel fiziğine futbol katmak için uğraşmakla yetinmedi, müthiş pasları ve uzun Fenerbahçe toplarını önde tutmasıyla, maça önde basarak başlayan rakibin taktiğini geçersiz kıldı. Attırdı attı, babaları yapmazdı takım arkadaşlarına onun yaptığını!Fenerbahçe’yi yücelten “İrfanlar”a gelince…

Onlardan iki tane vardı. Birincisi, gittikçe performansı yükselen, daha doğrusu asli ve olması gereken performansına ulaşan sağ öndeki İrfan Can. İsmail Kartal’ın verdiği güvenle bir kademe daha öne gitti Maribor deplasmanında. Oynadı ve oynattı. Fenerbahçe’nin topu gezmeye çıkardığı, rakibin topa dokunamadığı 15 ile 17. dakikalar sonunda İrfan Can’ın kendi başlatıp kendi bitirdiği pozisyonda attığı gol Maribor’un tüm umutlarını bitirmediyse, 31. dakikada kaledeki İrfan Can’ın kurtardığı penaltı mutlak bitirmiş olmalı. Penaltı kötü kullanılmış olabilir ama son ana kadar yatmayan İrfan Can yüzündendi büyük olasılıkla. Maçı durduran olaylardan sonra İrfan Can’ın kurtardığı bir de yüzde yüz gol var ki, refleksin ansiklopedik tanımıydı.

Olayın özü, kaleci İrfan Can, bir bakıma kaleci Altay’ı emekli(!) etti Maribor deplasmanında ve kendisini Ferdi ile adaşı sağ kanattan sonra üçüncü “yerli” olarak İsmail Kartal’ın kafasına kazıdı.Ancak, Fenerbahçe’nin keyfine limon sıktı Moribor taraftarı.Maç tribündeki olaylar nedeniyle 66. dakikadan sonra durup yarım saat sonra ancak Fenerbahçe taraftarları stat dışına çıkarılınca başladıysa, bunun sebebi Kadıköy’deki ilk maçın ilk yarısına bakıp tur için ümitlenmiş Maribor taraftarlarının yaşadığı ağır hayal kırıklığı ve kızgınlıktır. Yanyana oturup maç izleyen Fenerbahçe taraftarı değil, oraya gelip olay çıkaran ve İrfan Can’ın kafasını nişanlayan Maribor taraftarıdır.

Stat dışında Fenerbahçelilere biber gazı sıkmak ise Slovenya emniyetinin terbiyesizliğidir.Şirretlikle olmuyor işte… Maç yeniden başladığında en güzel cevabı Szymanski ile Tadic kalitesinin rakip ağları silkeleyen rüzgarından ve 0-3’ü gösteren skor tabelasından aldılar sonuçta.Evet… Bu düzeylerde kalite avantajı bizim takımlardaydı.Lakin Twente ile birlikte o lüks bitti. Seneye hiçbir takımımızın yok zaten.Yükseklerde rüzgar sert olur.