IMF ile nerede birleşiyor nerede ayrılıyorum

IMF’nin kısa süre önce yaptığı durum değerlendirmesi ekonomik konjonktürü tekrar tartışmak için iyi bir fırsat oldu

Haberin Devamı

IMF’nin kısa süre önce yaptığı durum değerlendirmesi ekonomik konjonktürü tekrar tartışmak için iyi bir fırsat oldu. Kritik noktaların tespiti açısından IMF ile benzer görüşleri savunuyoruz. IMF de izlenen sıkı para politikasının neden olacağı düşük büyümenin yaratacağı sorunları öne çıkarıyor. IMF de bu sorunları göğüsleyebilmek için arz yönlü reformların zorunluluğunu vurguluyor. Ama IMF’nin büyüme ve enflasyon konusundaki iyimserliğine katılmıyorum.

İşsizlik sorunu
Birinci sorun işsizlik. Ben ilk kez bir IMF değerlendirmesinde işsizlik sorununun böylesine önemsendiğini görüyorum. IMF, iş gücü vergilerini ve diğer maliyet unsurlarını düşürerek büyüme potansiyelinde artış sağlanabileceğini, aynı zamanda bu yolla büyümenin istihdam kapasitesinin iyileşeceğini savunuyor. Tamamen katılıyorum. Ayrıca hükümet ile bu konuda anlaşıldığını da belirtiyor. Kapsamlı bir yasa taslağının hazır olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte, taslak seçim öncesinde Meclis’e gelse bile uygulamanın 2008’e kaldığını da biliyoruz.

Değerlendirme notundaki ifadeler, sadece iş gücü piyasası reformunun değil, sosyal güvenlik reformu gibi diğer “arz odaklı” reformların da seçim sonrasına bırakılabileceğini gösteriyor. IMF seçime kadar durumun idare edilebileceğini düşünüyor olmalı. Ya da seçim olabildiğince öne alınacak. Seçim zamanında, yani kasım ayında yapılacak olursa düşük büyümenin işsizlik sorununu ağırlaştırması kaçınılmazdır. Son istihdam verileri tarım dışı istihdam artışının yıllık temposunun şimdiden 500 bine düştüğünü gösteriyor.

IMF’nin ve Hükümet’in rahatlığının ardında büyümenin fazla düşmeyeceği umudu yatıyor olmalı. IMF büyümenin yüzde 5’e gerileyeceğini öngörüyor. Büyüme bu düzeyde olursa istihdam artışı 500 bin civarında olur. Bu koşullarda işsiz sayısı büyük ihtimalle yerinde sayar. Yani kıyamet kopmaz. Yüzde 5 gelir artışı, geçici olmak koşuluyla, mevcut koşullarda iyidir. Garanti Bankası Genel Müdürü’nün deyişiyle, “ekonominin tatlı tatlı soğuduğunu” gösterir.

Enflasyon çıkmazı
Büyüme konusunda IMF yanılıyorsa ne olacak? Büyüme hızının halen yüzde 4 civarına, hatta daha aşağıya düşmesi bence şaşırtıcı olmaz. 2006’nın 3. çeyreğinde GSYH sadece yüzde 3.4 büyümüştü. Dördüncü çeyrek yakında belli olacak. Öncü göstergeler karışık sinyaller veriyor. Piyasadan edindiğim izlenim ise büyümede sert bir inişin gerçekleşmekte olduğu yönünde.

IMF’in paylaşmadığım bir diğer iyimserliği de yüzde 5 büyüme ve mevcut faiz düzeyinin enflasyonu hedefe yaklaştırmaya yeterli olacağı. Ayrıca yüzde 6.5’lik faiz dışı fazlanın seçime rağmen tutturulacağını düşünüyor. Eğer enflasyon yeterince düşmezse, ki bunu yüzde 6’nın üzeri olarak okumak gerekiyor, IMF Merkez Bankası’nın faizi daha da artırmaktan çekinmeyeceğini söylüyor.

Bendeniz ise, yüzde 5 büyüme ve tatlı tatlı gevşemeye başlayan mali disiplin ile enflasyonun Merkez Bankası’nın öngördüğü patikanın üzerinde kalacağını, bu görüldüğünde de (yaz ayları) TCMB’nin faizi artırmakta zorlanacağını, çünkü seçim arifesinde büyümeyi daha da düşürmenin siyaseten zor olduğunu, bunu yaptığı takdirde de siyasal riskin tavan yapacağını ve para politikasının çökeceğini söylüyorum.

DİĞER YENİ YAZILAR