Şaka bir tarafa... Gerçi şaka mı gerçek mi o da belli değil ama! Genç bir kadının zengin koca arayışından çıkıp nerelere geldik! Oysa daha ilk gün, asıl soruyu sormuştum ama sonra vahşi kapitalizm beni de içine çekiverdi!:) Tahvildi, senetti falan... O hâlde şimdi başa dönelim. CEO’nun cevabına...
Hatırlarsanız son cümleleri şunlardı:
“Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değil; sizinle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz. Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm. Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek.”
Ben de bu cevabın üzerine, o soruyu yöneltmiştim:
Madem kadını kapitalist düzenin içine sokup ‘sepet’ yaptık; borsaya, tahvile, repoya falan bağladık... Biraz da danalara bakalım; bu düzen içinde onlar neredeler?
Ne’ler?
Eee, sıra size de gelecek demiştim!
Şimdiii...
Yok, tahvildi, hisse senediydi, repoydu falan, geçin dalganızı... Hayır, sıranın size gelmeyeceğini sanıyorsanız fena hâlde yanılıyorsunuz! Ama şimdi değil! Önce şu tahvil meselesini bi çözelim...
Hani dün tahvil olarak bir kadının içeriğine bakmıştık ya...
Bugün de hangi tahvili alacaklarını yazıp bu defteri kapatalım.
Zira sırada ‘başka şeyler‘ var!
Zengin koca arayan genç kadının rasyonel yaklaşımına CEO’nun onu bastıran cevabını okuduk (Bkz: Önceki iki yazı). Amerikalı CEO, bir yatırım aracı olarak genç kadının neden zengin koca bulamayacağını Wall Street kurallarına göre güzel güzel anlatmıştı.
Ama dün bir şey oldu. Bir Türk yatırımcıdan da cevap geldi. Hem de Amerikalı CEO’yu da bastıran bir cevap:
- “Yatırım yapmak demek ‘aç gözlü’ olmak demektir. En büyük yatırım gurularının olmazsa olmaz koşulu ‘çeşitlendirme‘dir.
Uzun vadede, ‘garantili’ getiri için ‘tahvil’ alırız ve her sene düzenli ‘fix‘ gelir elde ederiz. (Evlenilecek kadın.)
Şimdiii... Dün, internetten zengin koca bulmanın yollarını “rasyonel” olarak arayan genç kadının yazısını okuduk. Sıra, J. P. Morgan’ın CEO’sundan geldiği rivayet edilen cevapta...
Önce okuyalım:
- “Sevgili Bayan Güzel,
Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var. Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin. Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor, bu sebeple okuyan kimsenin zamanını çalmadığımı ümit ediyorum.
Baştan belirteyim; evet eski bir konu... Eski olan, zengin koca bulmak değil. aşağıda okuyacağınız mektup ve cevabı eski. Ama eskimeyenlerden...
Ne zaman duysan gülümsetenlerden...
Hani, “Hıı, öyle bir şey vardı, neydi ya?” dedirtenlerden...
Biliyorsundur da ya unutmuşsundur ya detayını atlamışsındır ya da bir konu açılır, hatırlarsın ve tekrar üzerinde konuşmaktan zevk alırsın ya, öyle bir konu...
Böyle bir dedemiz olmadı ki!
Kuruduk kaldık!
Biz de çocuk olduk; bizim de annemiz, babamız, dedemiz, ninemizin falan nasihatler verdi tabii...
Ama ne?
Doğruyla gerçeği tartışabilirsin de. Gerçekle yalanı? Doğru olan tartışmamaktır ama gerçek de şu ki, tartışıyoruz!
Ya da tam tersi... Gerçek olan tartışmamaktır ama doğru olan tartıştığımızdır.
Ortaya atılan her yalan kadar gerçek, her gerçek kadar da yalan var... Hatta belki daha fazlası...
Üzerine bir de doğruları koy!