Aşk aşısı var mı?

Konumuz ilişkiler ve son dönemlerde popüler olan bağlılık meselesi. Bu konu ağırlıklı olarak psikolojik yönü ile ele alınıyor. Ancak vücudun "sessiz düzenleyicileri" olan hormonlar, erotik çekimi, cinselliği ve ilişkilerinizi siz fark etmeden yönlendiriyor. Bağlılık hormonu olarak bilinen oksitosinle ilgili araştırmalar bu nedenle ön plana çıktı. İlerleyen yıllarda raflarda "aşk aşısı" görebiliriz.

Oksitosin nedir?

Oksitosin “Kucaklaşma hormonu” olarak biliniyor. 1900'lerin başında keşfediliyor. Cinsel partnerler arasında bağ kurulmasına yardım ediyor. İnsan vücudu cinsel birleşmeye hazırlık olarak oksitosin salgılıyor ve cinsel birleşme sırasında bu miktar artıyor. Oksitosin her iki cinste de cinsel arzuyu canlandırıyor, uyarılmayı kolaylaştırıyor ve orgazm sonrası rahatlama hissi veriyor. 2012’de Journal of Neuroscience’da yayınlanan bir çalışma da oksitosin'in bağlılığa olan etkisini kanıtladı. Hatta periyodik seks yapan çiftlerde ilişki çatışmaları ve tartışmaların daha az rastlanmasında bu hormonun etkisi var.

Haberin Devamı

Kadınlar sarılmak, erkekler ise TV izlemek istiyor

Kadınlar ile erkekler arasındaki hormonal farklılık nedeniyle oksitosin kadınlarda daha farklı etkilere neden oluyor. Östrojen hormonu oksitosinin etkilerini artırıyor ve yoğunlaştırıyor. Kadınlar kendilerini rahatlamış hissediyor, sarılarak ve konuşarak aralarındaki bağı sürdürmek istiyor. Kadınların dokunuşlara erkeklerden daha duyarlı olmalarının bir nedeni de oksitosin. Zaten bu yüzden sarılma, kucaklaşma hormonu olarak da biliniyor. Erkeğin kanındaki cinsel ilişki sırasında yükselmiş olan testosteron ise oksitosini etkisiz hale getirerek sarılıp kucaklaşma dürtüsünü azaltıyor. İşte cinsel ilişki sonrasında kadınlar erkeklere sarılmak isterken, erkeklerin neden genellikle başka bir davranışa yöneldiğini, örneğin yataktan kalkıp TV izlediğini şimdi anlayabiliriz. Oysa birçok kadın cinsel ilişki sonrası erkeklerdeki bu ilgisizliğe kırılıyor ve şaşırıyor.

Aşk aşısı var mı


Dışardan verilebiliyor mu?

Oksitosin bu mucizevi etkilerinden dolayı son yıllarda bilimsel çalışmaların gözdesi. Yapılan hayvan deneylerinde oksitosin yapay şekilde dışarıdan takviye edildiğinde bağlılık hisleri ve cinsel çekimin arttığı gösterildi. Geçtiğimiz yıllarda oksitosinin bu etkisi insan denekleri üzerinde araştırılmaya devam etti. Hatta araştırmacılar önümüzdeki yıllarda uzun süreli ilişki ve evliliklerde bağlılık hislerini arttıracak bir aşk aşısı geliştirilebileceğini de belirtiyor. Şu anda ilişkinizde bağlılığı ve mutluluğu arttırmanın kolay ve hızlı bir yolu ise daha sık ve kaliteli sık yapmak.

Haberin Devamı

İlişkilerde kriz yönetimi önemli

Bu tip konuların son dönemde özellikle gündeme gelmesinde pek çok kişinin ilişkisinde arzu ettiği mutluluğu ve cinsel tatmini yakalayamamasının rolü var. Aile Sağlığı Araştırma Derneği olarak yaptığımız çalışmalarda iş-aile sorumlulukları, vakitsizlik, stres, sosyal sorunlar gibi nedenlerle çiftlerin cinselliği ikinci plana attıklarını gördük. Beslenme yanlışları, hareketsizlik, hastalıklar gibi nedenlerle ciddi organik hormon düşüşü yaşayan pek çok kişi var. Bana sorarsanız cinsel hayatları konusunda dürüstçe konuşan, iletişim kuran, cinsellikte arzu ettikleri davranışları belirten, erotizme ve cinselliğe ortak önem veren çiftler de az. Tüm bu nedenle bir sihirli değnek şeklinde çözümlere olan ihtiyacımızı artırıyor. Ancak ilişkinizde mutluluğu, bağlılığı ve erotik çekimi arttırmak için sizin yapabileceğiniz şeyler var. Bunlar aktif gayret gerektiriyor. Eşinizle duygusal-sosyal iletişiminizi ön plana almak, iletişim kurmak bağlılık hormonu salgısını arttırıyor. Ve tabii ki düzenli seks de öyle! Var olan cinsel soğukluğun organik nedenlerini araştırmak, sorunlarda gecikmeden tedavi arayışına gitmek önemli. Testosteron tedavileri, sertleşme sorunu ve erken boşalma çözümlerinden faydalanmalısınız. Cinsel tedaviler sorunları çözümleyip çekimi ve bağlılığı arttırıyor.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR