Aston Martin’in Avrupa satış fiyatı 215 bin euro, Türkiye’de 575 bin euro. Tek sebebi yüksek vergiler. Türkiye Distribütörü Nevzat Kaya “Üretecekleri SUV modeli için uzun süre yer aradılar. 3 haneli satış yapabilseydik şimdi o üretim Galler’de değil Adapazarı’ndaydı” diyor
En kolay vatandaşlık hakkı veren Karayip adalarının bazılarında 1 Kasım’da İrma kasırgası sonrası özel indirim dönemi başlıyor. 240 bin dolarlık maliyet 31 Mart’a kadar kampanya ile 180 bin dolara inecek
Türkiye’de bir ilk gerçekleşti. NurolBank, Şekerbank’ın 85 milyon dolarlık sermaye benzeri eurobond ihracına destek verdi. NurolBank Genel Müdürü Özgür Altuntaş, “Goldman Sachs’ın, Morgan Stanley’in yaptığını Türkiye’de gerçekleştirdik” dedi
World Business Capital’den OPIC garantili aldığı uzun vadeli, sermaye benzeri krediyi Türkiye ‘de ilk defa bir yatırım bankası, hatta ilk finans kuruluşu olarak orta ölçekli başka bir bankanın (Şekerbank) 85 milyon dolarlık sermaye benzeri eurobond ihracına kanalize eden NurolBank, bu anlamda Türkiye’de ilk kez yapılan bir işleme de imza atmış oldu.
Kurumsal müşterilerin tüm finansal sorun ve ihtiyaçlarını doğru tanımlayıp, çözüm önerileri sunmaya çalıştıklarını belirten NurolBank’ın Genel Müdürü Özgür Altuntaş, “Bağlı bulunduğumuz gruptan bağımsız şekilde kendi ayakları üzerinde durabilen niş bir banka olmak ana hedefimiz. Türkiye’nin Goldman Sachs’ı, Morgan Stanley’i olmak istiyoruz” dedi.
Küresel krizin ardından uluslararası büyük yatırım bankalarının Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandırmasının ardından sektörde bir boşluk oluştuğuna işaret eden Altuntaş, şöyle konuştu:
“Biz küçük boyutlardaki işlemlerde bile terzi usulü yatırım bankacılığı yapıyoruz. Sermaye piyasaları tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de gelişmek zorunda. Türkiye’nin kredilerini menkulleştirebilmesi lazım. Piyasadaki boşluğu değerlendireceğiz. Konvansiyonel bankaların hızlı refleks gösteremediği ürünlerle, ürünleri sunarak rekabet gücümüzü artırmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki 5 senelik süreçte sektörün dünya standartlarında yatırım bankacılığı yapan en önemli oyuncularından biri olma hedefiyle çalışmalarımıza yön veriyoruz. Sermaye piyasalarına Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu ürünleri kazandıran yatırım bankası olacağımıza inanıyorum.”
Altuntaş, NurolBank’ın ölçek olarak küçük olmasının da sorun olmadığını ifade ederek, “Sektörümüzde yapılan hatalardan bir tanesi bilanço büyüklüğü karşılaştırması. Yatırım bankalarında yaratılan aktifler ivedilikle diğer yatırımcılara satılmak üzere kurgulandıklarından dolayı, bilanço büyüklüğü en önemli kriter değil. Nurol Bank olarak biz sektörde niş ve butik bir oyuncuyuz. Standart ürünlerimiz yok. Bunun için piyasa volatilitesi veya faizlerin yüksekte ya da düşükte hareket etmesi bizim müşterilerimize sunduğumuz ürünlerde çok büyük bir etki oluşturmuyor. Yatırım bankacılığının sağladığı esnek köprü finansman ürünleri firmalara ciddi anlamda bilançolarını düzeltmede ve bazı dereleri aşmada yardımcı oluyor. Sonrasında konvansiyonel bankacılık alanındaki ürünlerle fonlanmaya devam etmelerini sağlıyor” diye konuştu.
Kuzey Irak, Ceyhan üzerinden 600 bin varil petrol satıp parasını da tıkır tıkır alıyordu. 50 bin varil petrol de karayoluyla Türkiye’ye geliyordu. Geçmişte para geciktiğinde hep ekonomik darboğaza girdiler. Zira petrol dışında gelirleri yok. Rusya ya da ABD gibi abileri kredi sözü vermediyse bu süreçte yine maaş ödeyemez hale düşecekler
Kuzey Irak Kürt Yönetimi bir kumar oynadı. Ancak o kumarı oynarken, Türkiye’nin bu kadar büyük tepki göstereceğini belki de beklemiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Vanayı keseriz, maaş ödeyemezler” sözünün arkasında yatan gerçekler ne? O vana Kürt bölgesi için ne ifade ediyor?
Kuzey Irak’a sanırım
8 kez gittim. Irak Kürdistan Bölgesi’nin petrolle imtihanını, Türkiye’nin bölgeye bakışını, Exxon başta olmak üzere uluslararası petrol şirketlerinin oyunlarını, değişen stratejileri yıllar içinde gözlemleme fırsatı buldum.
Kuzey Irak bağımsızlık referandumu ile konu yeniden gündemin baş köşesine oturdu. Yazılanlara çizilenlere bakıyorum ciddi bir kafa karışıklığı olduğunu görüyorum. Söz konusu olan bölgede resmi egemen bir devlet olmadığı için yapılan anlaşmaların, sürdürülen pazarlıkların büyük bölümü kapalı kapılar ardında gerçekleşti. Bu yüzden fotoğrafı çekmek olana bitene hakim olmak zor. Kulaktan dolma bazı bilgiler ışığında konu yorumlanmaya çalışılıyor. Bu yüzden öncelikle bir durum tespiti yapmanın faydalı olacağını düşünüyorum.
Bu vana hangi vana?
Kerkük’ten Ceyhan’a uzanan boru hattına neredeyse 40 yıldır petrol akar. Bu petrol Ceyhan’daki terminallerde gemilere yüklenir, dünya pazarlarına satılır. Satış işlemine yıllarca Irak’ın ulusal petrol şirketi SOMO aracılık etti.
Bu boru hattı genellikle Sünni nüfusun yaşadığı bölgeden geçer. 30 kilometrelik bir kısmı Kürt bölgesindedir ve Silopi’den Türkiye’ye girdikten sonra da Ceyhan’a kadar yaklaşık 600 kilometre daha devam eder.
Kuzey Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi 25 Eylül referandumu ile ilgili geri adım atmıyor. Bölgesel Yönetim Başkanı Barzani’nin Türkiye ile ilgili rahatlığının arkasında ise ticaret yatıyor. Ortak çıkarların, Irak’a açılan sınır kapılarının kapanmasına izin vermeyeceğini iddia ediyor
Tüm üreticiler porselende form, desen, renk ile farklılaşırken, Karaca Grup, materyalin içine inci ekledi. 5 yıllık araştırma sonucu özel formülle üretilen yemek takımları, kadınların çok ilgisini çekti. Grup 1.1 milyar liralık cirosunun % 30’unu incili yemek takımı ile gerçekleştirdi
Karaca ‘Fine Pearl’ hikayesi ile adeta inovasyonun bir şirketin kaderini nasıl değiştirebileceğine dair çok önemli ipuçları veriyor. Geçtiğimiz günlerde Karaca Grup Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Karaca ile bir araya geldik ve çok ilgimi çeken bu hikayeyi dinleme fırsatı buldum. Porselen, seramik gibi ürünlerde onlarca yıldır şirketler, formla, desenle, renkle ayrışmaya fark yaratmaya çalışırken, Karaca Grup’un Coca Cola benzeri çok özel ve gizli formülle hazırladığı incili materyali bir anda herkesin ilgisini çekti. Bu arada şirkete de adeta çağ atlattı ve çok farklı bir noktaya taşıdı.
Katma değerli data tüketimini hedefleyen Turkcell’in geliştirdiği SİM uygulamasında yer alan ‘Pohpohla beni’ bölümüne 1 ayda 500 bin kadın girdi. Uygulamaya girince ekrana iltifat dolu mesajlar geliyor
Türkiye’de kadına şiddetin geldiği boyut tartışıladursun, sanırım şiddetin olmadığı evlerin çoğunda da samimiyet ve sıcaklık yok. Eğer olsaydı, Turkcell’in “Pohpohla beni” uygulamasını ayda 500 bin kadın arayıp eşinden, sevgilisinden duymayı arzuladığı iltifat dolu sözlerin eksikliğini telefonda gidermek istemezdi diye düşünüyorum.
Önceki gün Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ile sohbet ediyorduk. Dünyada yüzde 28 büyüme yakalayan Turkcell gibi başka bir dijital operatör olmadığının altını çizen Terzioğlu, Ar-Ge ekibinin geliştirdiği uygulamalardan övgü ile söz etti. Bu uygulamalar, ham data değil işlenmiş katma değerli data kullandırmayı hedefleyen Turkcell’i rakiplerine karşı avantajlı konuma getiriyor. Kadınlara yönelik SİM uygulamasına dikkat çeken Terzioğlu, moda, astroloji, dekorasyon, yemek tarifi, çocuk gelişimi gibi bir kadının ihtiyaç duyduğu konularda yardımcı olmayı hedefleyen SİM’in bir detayına dikkat çekti: “Uygulamamızın içinde iltifat bölümü var. Bu tuşa basılınca bir erkek sesi çıkıyor ve kadınları pohpohlayan mesajlar okuyor.” Uygulamanın çok tuttuğunu ancak küçük bir sorunla karşılaştıklarını gülerek anlattı: “Eşinin telefonla ilgilendiğini görmeyen bir eş, erkek sesini duyunca ‘Sana iltifat eden o erkek kim?’ diye sormuş. Kadın da bu olayın ardından bizi aradı. ‘Ses uygulamasından vazgeçin, bu uygulama evlilikleri tehlikeye sokabilir’ dedi. Uyarıyı dikkate aldık. Mesajları yazılı olarak ekrana yansıtma yoluna gittik. Tıkladıkça mesaj değişiyor. Ayda 500 bin kadın kullanıyor.”
Bir gün 1440 dakika
Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, bir günün 1.440 dakika olduğuna işaret edip insanları nasıl daha fazla kapsayabileceklerinin araştırmalarını yaptıklarını ve sürekli yeniliklerle müşterilerinin karşısına çıktıklarını belirtti. Cepten ya da tabletten günde ortalama 43 dakika televizyon seyredildiğini kaydeden Terzioğlu, gazete ve dergilerin bulunabildiği Dergilik uygulamasında da 23 dakika kalındığını, 22 dakika müzik dinlendiğini, 33 dakika da konuşulduğunu söyledi. Terzioğlu, “Gün 1.440 dakika ise demek ki büyümek için gidecek çok yolumuz var. Buna odaklıyız. Zaten bu şekilde de büyüyoruz ve son çeyrek itibarıyla finansallarda en büyük rakibizimi geçtik. Dünyanın önde gelen kurumlarının analistleri bizi hayret içinde izliyor” diye konuştu.
Terzioğlu, Citibank analistinin yaptığı yorumu aktardı: Güle güle eski tip telekom dünyası. Merhaba teknoloji bazlı dijital büyüme hikayesi...
Enerjik Turkcell
Enerji verimliliği konusuna da odaklanan Turkcell dünyada yeni gelişen “PowerWall” (güç duvarı) pazarına girmeyi planlıyor. Kaan Terzioğlu “Bir Türk şirketi ile güçlerimizi birleştirip işbirliği yapıyoruz. PowerWall bir evin iki günlük elektrik ihtiyacını depolayabiliyor. 1 yıl içinde satmaya başlayabiliriz”