Gazete Vatan Logo

6 yaşında cinsel istismar skandalı! Adını değiştirdi, hepsi gizli tutuluyor, işte yeni hayatın detayları

Türkiye'yi derinden sarsan 6 yaşındaki kız çocuğunun ‘evlilik’ yoluyla yıllarca istismar edilmesi günlerce konuşulmuştu. İstismar skandalda iddianame geçtiğimiz günlerde kabul edilirken, ilk duruşma tarihi ise 22 Mayıs 2023 olarak belirlenmişti. Kamuoyundaki tepkilerin ardından davanın ilk duruşması, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın talebi üzerine 30 Ocak 2023 tarihine çekilmişti. Öte yandan 6 yaşından itibaren ‘evlilik’ adı altında istismara uğrayan H.K.G.’den güzel haberler var. 2020 yılında savcılığa başvurmasının ardından yüksek koruma altına alınan H.K.G, 23 yaşında yeni bir hayata başladı. Adı değişti, adresi gizli tutuluyor, okuma-yazma öğrendi, ilk ve ortaokul diploması aldı, aşçılık kursuna gidiyor. İşte haberin detayları...

6 yaşında cinsel istismar skandalı! Adını değiştirdi, hepsi gizli tutuluyor, işte yeni hayatın detayları

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi 6 yaşındayken imam nikahı kıyarak 29 yaşındaki Kadir İstekli ile evlendirdiği, küçük kızın yıllarca cinsel istismara maruz kalmasına göz yumduğu iddiaları kamuoyunda infial yarattı. Olayın, mağdur H.K.G.’nin şikâyetiyle ortaya çıkmasının ardından savcılık soruşturma başlattı. Soruşturmasını tamamlayan savcılık, şüpheli Kadir İstekli hakkında 67 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası talep ederken, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel hakkında 22 yıl 6’şar ay hapis cezası istedi. Mağdur beyanı, ses kayıtları ve birçok delile rağmen mahkemeye gönderilip kabul edilen dosyanın ise tek bir tutuklusunun dahi bulunmaması tepki topluyor. Davanın ilk duruşma tarihi ise 22 Mayıs 2023 olarak belirlenmişti. Kamuoyundaki tepkilerin ardından davanın ilk duruşması, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın talebi üzerine 30 Ocak 2023 tarihine çekildi. Öte yandan H.K.G.’den güzel haberler var. 2020 yılında savcılığa başvurmasının ardından yüksek koruma altına alınan H.K.G, 23 yaşında yeni bir hayata başladı. Adı değişti, adresi gizli tutuluyor, okuma-yazma öğrendi, ilk ve ortaokul diploması aldı, aşçılık kursuna gidiyor. İşte detaylar...

Haberin Devamı
OLAY BÖYLE KAPANDI

H.K.G.’nin çocuk yaşta ‘evlendirilmesi’ne dair ilk soruşturma 2012 yılında yapılmıştı. Dava dosyasındaki kayıtlara göre, H.K.G. 17 Ağustos 2012’de annesiyle hastaneye gitti. Hamilelik şüphesiyle gelen H.K.G.’nin yaşının küçük olduğu fark edilince durum polise bildirildi. Ardından da soruşturma başlatıldı. Hürriyet'ten Musa Kesler'in haberine göre; H.K.G. 17 Ağustos 2012’de Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün Çocuk Büro Amirliği’nde ifade verdi. 7 Nisan 2012’de kendi isteğiyle evlendiğini, nüfus kaydında 14 yaşında görünmesine rağmen aslında 17 yaşında olduğunu söyledi ve şikâyetçi olmadı. Kartal Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmada H.K.G.’nin evlendiğini söylediği 7 Nisan 2012 ‘suç tarihi’ olarak belirtiliyordu. Savcılık resmi kayıtlarda 14 yaşında görünen H.K.G’.yi kemik yaşı tespiti için Haydarpaşa Numune Hastanesi’ne sevk etti. Hastane soruşturmanın başlamasından yaklaşık 4 ay sonra 10 Aralık 2012’de raporunu tamamladı. Raporda H.K.G.’nin kemik yaşının 21 olduğu belirtildi. Bu raporu dikkate alan savcılık da Kadir İstekli hakkında takipsizlik kararı vererek soruşturmayı kapattı. Ancak H.K.G. şikâyetçi olduğu son soruşturmada bu konudaki detayları da anlatarak kemik yaşı testine kendisinin değil yaşı büyük başka birisinin girdiğini söyledi. Soruşturma dosyasında bu ilk soruşturmayı bitiren takipsizlik kararının bir örneği de var.

Haberin Devamı
‘SUÇA MÜMAS ETMİYOR’

18 Ocak 2013 tarihli kararda “Suç tarihinde 21 yaşında olduğuna dair Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin raporuyla karar verilen mağdurenin şüpheli ile ailesinin ve kendisinin rızasıyla fiilen birlikte oldukları ve karı/koca hayatı yaşadıkları ancak nüfus kaydından yaşının küçük olması münasebetiyle başlatılan adli tahkikatta; mağdurenin suç tarihi itibarıyla 18 yaşını bitirdiği bu nedenle de şüphelinin eyleminin bir suça mümas etmediği anlaşıldığından kovuşturma yapılmasına yer olmadığına...” ifadeleri yer alıyor. O soruşturmayı bitiren savcıya Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) soruşturma başlattı. Savcı, doğum raporunu dikkate almadan takipsizlik kararı vermekten sorumlu tutuluyor. HSK’nın soruşturma açtığı savcı da şimdiki iddianameyi hazırlayan savcıyla aynı adliyede görev yapıyor.

Haberin Devamı

‘SAVCI İYİ YEDİ’

H.K.G.’nin iddianameye giren ifadesine göre kendisi yerine kemik testine 18 yaşından birisi sokulmuştu. Kadir İstekli de bundan dolayı bu işi organize eden kişiye kızdı ve “Kızın yaşının 18 olması yeterliydi, neden daha büyük birini soktunuz ama savcı iyi yedi” demişti.

MÜDÜRE SORUŞTURMA

İstanbul Cağaloğlu Anadolu Lisesi Müdürü Cafer Koçyiğit, Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşındaki kızını müridiyle ‘evlendirmesi’ ile ilgili Haber yapanlara sosyal medyadan, “Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. (Hucurat:6) İmansızlar siz iftira atmaya, karalama yapmaya devam edebilirsiniz!” demişti. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Kamuoyunda infiale neden olan bir kız çocuğunun evlendirilerek cinsel istismara maruz bırakıldığı haberleri üzerine İstanbul’da bir okul müdürünün sosyal medyadaki paylaşımları hakkında Bakanlığımızca inceleme/soruşturma başlatıldı” denildi.

Haberin Devamı

İsmailağa Vakfı’na bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in kızı H.K.G.’yi henüz 6 yaşındayken cemaat mensubu Kadir İstekli’yle evlendirdiğinin ortaya çıkmasının ardından kabul edilen iddianamede baba Gümüşel ve anne Fatma Gümüşel hakkında 22 yıl 6’şar ay, Kadir İstekli hakkında ise 67 yıl 10 ay hapis istenmesine karşın herhangi bir tutuklama tedbirinin uygulanmaması tartışma konusu oldu. Olayın detayları ortaya çıktı. Milliyet'ten Çiğdem Yılmaz'a konuşan ceza hukuku uzmanlarının görüşleri şöyle:

‘KATALOG SUÇ KAPSAMINDA’

Eski Cumhuriyet Savcısı Avukat Bülent Yücetürk:

‘‘Suçun cezasının alt sınırı 27 yıldan başlıyor. Ceza usul yasamıza göre tutuklama için katalog suç dediğimiz suçlar var. Bu suçlar da katalog suç kapsamında. Kaçma şüphesi kural olarak var kabul ediliyor. Burada hem katalog suç olması hem cezanın en alt sınırdan yüksek olması hem de delillerin hepsinin toplanmamış olması söz konusu. Bu olaydaki en önemli delil mağdur ve tanık anlatımları. Ancak sanıklar dışarıda. Sanıkların, tarikat ve diğer güçlerini kullanarak, mağdurun ve tanıkların ifadesini değiştirme ve üzerlerinde baskı kurma ihtimali var. Vakıf yöneticilerinin ve babanın açıklamalarına baktığımızda da delillerin karartılma ihtimali görülüyor. Eğer sanıklar tutuklu olmuş olsaydı mağdurun kardeşleri bu şekilde rahat bir beyanda bulunmazlardı. Bu çocukların baskı altında bu beyanlarda bulunmuş olma ihtimali var. Bu nedenle bu tip suçlarda tutuklanma kararının verilmesi orantılı bir tedbirdir. Çünkü, bu olay Türkiye’de bir bir toplumsal infiale yol açtı. Siyasi görüşü ne olursa olsun, toplumun her kesiminden büyük bir tepki ile karşılaştı ve böyle bir olayda hiçbir şey yokmuş gibi davranmak toplumun değer yargılarına daha çok zarar veriyor. Yargının bu konuda tedbir alması sanıkları tutuklaması gerekiyor.”

‘AĞIR SUÇ SÖZ KONUSU’

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş:

‘‘Bu olay yargının içine düştüğü durumu gözler önüne seriyor. Bu şahısların kesinlikle tutuklanması gerekiyordu. Cinsel istismar gibi çok ağır bir suç söz konusu. Kaldı ki bu suç katalog suçlardan biri. Katalog suçlarda, kaçma ve delilleri karatma şüphesi var. Ceza Mahkemesi’nin 100. maddesi de diyor ki, ‘Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde, şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir’. Bu olayda da deliler mevcut. Bunların tutuksuz yargılanması demek delilerin etkilenmesi demek. Bakın kardeşleri çıkıp, mağdur ifadelerinin tam aksini söyleyebiliyor.”

‘VİCDANI DERİNDEN YARALADI’

Avukat Dr. Rezan Epözdemir:

‘‘Kamuoyuna yansıdığı kadarıyla deliler de ortada. Duruşma gününün bu kadar ileri bir tarihe verilmesi bir kere, adil yargılanmayı da ihlal eder. Bu süreci sürüncemede bırakmak, kamuoyunda böyle bir algı oluşturmak doğru değil. Herkes bir an önce, maddi gerçeğin ortaya çıkmasını istiyor. Deliller ortaydayken bunca delillere rağmen tutuklanma tedbirine hükmedilmemesi de oldukça manidar ve düşündürücü.”

‘KABUL EDİLEMEZ’

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği koordinatörü avukat Nazan Moroğlu:

‘‘6 yaşındaki kız çocuğuna yıllarca süren zincirleme cinsel istismar suçuna ilişkin iddianame yazılmışken, şüpheliler hakkında yargının tutuklama kararı vermemiş olması kabul edilemez. Üstelik katalog bir suç olan TCK 103. maddesine dayanan bir iddianame var ortada ve sanıkların kaçması ya da delil kararması söz konusu.’’

‘NEFES ALAMIYORUM’

6 yaşında dini nikâhının kıyıldığı ve yıllarca zincirleme istismar ve tecavüze uğrayan H.K.G. dava dosyasında genç kızın tecavüzü kanıtlamak için aldığı ses kayıtlarının dökümü de yer aldı. Kayıtlarda, sanık Kadir İstekli’yle tecavüze uğradığı ilk yılları konuşan H.K.G.’nin, “Yani keşke beklenseydi. İlişki olmasaydı o zaman. O zaman bi sorun olmazdı ki. 6 yaşında ilişkiye girmeseydik. Ama bunu düşünememek de çok garip hocam. Yani sen o zaman 28 yaşındasın. 6 yaşında bi çocuğun ilişkiyi kaldırıp, kaldıramayacağını, nasıl düşünemiyorsun? Hadi sen düşünemedin, babam nasıl düşünemiyor?” ifadesine, Kadir İstekli şöye yanıt vermiş:

“Ne desen haklısın. Ama geri dönüp de kapatamıyorsun işte H.K. Yapabileceğim bir şey var mı? Yok işte. Hani ben ister miyim böyle olsun. Hani bu durumda olalım ister miydim sen söyle. Bile bile yapar mıydım yani, soruyorum yani. Yani seni sıkıntıya koymak ister miydim? Fıtratımı da biliyosun. Kasti bi şey yok H.K. Yani nasıl diyelim, düşünememişiz işte hani. Senin o zaman ki fıtratın, o zaman ki tavrın anladın mı? Yanlış.”

‘UNUTMAM MÜMKÜN DEĞİL’

H.K.G., konuşmanın bir bölümünde de Kadir İstekli’ye “Geçmişi unutmam mümkün değil ve gerçekten de dedikleri gibi olmuyor işte. Yıllardan beri yazık günah, hem sana hem bana. Görmüyor musun hocam halimi. Nereye kadar bunalıyorum, nefes alamıyorum. Darlanıyorum” diyor.

KARDEŞİNE DE YAŞLI MÜRİT

Ses kaydında ayrıca Kadir İstekli, H.K.G.’nin kız kardeşini de cemaatten yaşlı bir adama teklif ettiğini itiraf ediyor. O bölüm şöyle:

Kadir İstekli: Anladım. Ben seni kendi yanımda mutlu görünce, ne bileyim senin de benim yanımda mutlu olduğunu zannediyordum demek ki. Garip bir olay işte H.K. Hani izahı yok. Yani izahı olacak bi şey değil işte ya. Ben Adem C.’ye teklif ettim A.H.’yi. Bacanak olalım diye, ‘Yok’ dedi. ‘Ben yapamam’ dedi. Benim saçım beyazlamış cart curt. İyi ki ‘Yok’ demiş. Şu an Adem C., A.H.’yi bekliyor olsaydı, ne olacaktı H.K., dedesi yaşında adamla olcaktı ya. A.’yı nasıl verecektin ona? Hani ben bi nebze. Benim saç sakal sonradan ağardı. Ben hiç yaşımı göstermiyordum ki. Normal seninle karşı karşıya geldiğimiz zaman aramızda yaş farkı gözükmüyor.

168 yıldır sırrı çözülemiyor! 'Şeytanın izleri' kasabalıları dehşete düşürdü

‘YAŞINI BÜYÜTMESEK...’

H.K.G.: Karakol olayı. Orada yaşımı büyütmüştük değil mi?

Kadir İstekli: Yaşını büyüttük. Yoksa ben giriyordum içeri. 3 sene 4 sene yatacaktık. Onu affetmiyor ki devlet ona bakmıyor yani.

H.K.G.: Orada nasıl benim yerime başkası girmişti?

Kadir İstekli: Başkası girdi.

SAVCI TUTUKLAMA İSTEDİ AMA..

Türkiye’yi sarsan konuya ilişkin yeni detaylar ortaya çıkmaya devam ediyor. Buna göre 6 yaşında çocuğun yıllarca istismara maruz bırakılması konusunun daha önce yargıya yansıdığı öğrenildi. Edinilen bilgiye göre H.K.G.’nin ifadesi sonrası savcı istimar gerekçesiyle soruşturması başlattı. Hemen ardından istismarla suçlanan şüpheliler baba Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli’yi 2020 yılında, tutuklanmaları talebiyle nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk etti. Ancak savcının tutuklama talebine rağmen sulh cezanın şüphelileri serbest bıraktığı öğrenildi. Savcı daha sonra sulh cezanın bu kararına itiraz etti ancak itiraz da mahkemece reddedildi.

BAKANLIK TALEP ETTİ: DURUŞMA TARİHİ ÖNE ALINDI

Kamuoyundaki tepkilerin ardından olaya, bakanlıklar müdahil oldu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı duruşma gününün daha erkene çekilebilmesi için talepte bulundu. Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi talebi uygun buldu.

Kadir İstekli, baba Yusuf Ziya Gümüşel ve anne Fatıma Gümüşel’in hâkim karşısına çıkacağı ilk duruşma, 22 Mayıs 2023'ten, 30 Ocak 2023'e alındı.

KOMİSYON KURULMASI KARARI

6 yaşındaki bir kız çocuğunun evlilik adı altında cinsel istismara maruz bırakılması olayının araştırılarak benzer olayların yaşanmaması ve her türlü çocuk istismarının önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasına dair TBMM kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, altı yaşındaki bir kız çocuğunun evlilik adı altında cinsel istismara maruz bırakılması olayının araştırılarak benzer olayların yaşanmaması ve her türlü çocuk istismarının önlenmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Anayasa'nın 98'inci, İçtüzük'ün 104 ve 105'inci maddeleri uyarınca bir Meclis araştırması açılacak. Bu araştırmayı yapacak Komisyon 19 üyeden oluşacak.

Komisyonun çalışma süresi başkan, başkanvekili, sözcü ve katip seçimi tarihinden başlamak üzere 3 ay olacak ve gerektiğinde Ankara dışında da çalışmasına Genel Kurulun 3 Ocak 2023 tarihli 44'üncü birleşiminde karar verildi.

ARTIK ADI H.K.G. DEĞİL

Hikayesiyle tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran H.K.G. ve 7 yaşındaki çocuğundan iyi Haber geldi. Aile Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı yetkilileri, Meclis Çocuk İstismarını Araştırma Komisyonu’na H.K.G. ile çocuğunun son durumunu anlattı.

Hürriyet'te yer alan habere göre; Kadının Statüsü Genel Müdürü Gülser Ustaoğlu, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası’na göre; savcılığa başvurduğu 2020 yılından itibaren süresiz koruma statüsüne alınan H.K.G.’ye ve çocuğuna yeni isimler verildiğini, tüm kimlik bilgileriyle kişisel belgelerin yeniden düzenlendiğini açıkladı.

ADRESİ GİZLİ TUTULUYOR

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı’nın ortaklaşa yürüttüğü çalışma kapsamında, devlet korumasına alındığı 30 Kasım 2020’den itibaren can güvenliği için gerektiğinde adresi değiştirilen H.K.G.’nin şehirlerarası ziyaretleri de içeren sosyal hayata katılımında yüksek güvenlik kurallarının uygulandığı belirtildi. Yeni kimlik bilgilerinin gizliliği, Türk Ceza Yasası’nda 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası gerektiren hükümlerle korunuyor.

2 DİPLOMA SAHİBİ OLDU

Genel Müdür Ustaoğlu, H.K.G.’nin yeni hayatıyla ilgili şu bilgileri verdi: “Travma durumunu gözleyerek psikolojik iyi halinin güçlendirmesi için birçok mesleki görüşme yaptık. Psikiyatrik tedavi programları uyguladık ve psikolojik destekleri sürdürüyoruz. İlk geldiği andan şu ana baktığımızda, aslında duygu ve davranışlarının süreç içinde olumlu etkilendiğini, yani normale döndüğünü ifade edebiliriz. Talebi üzerine kendisini okuma-yazma kurslarına gönderdik ve açıktan ilkokul diplomasını aldı, geçen hafta da sınavlarını verdi, ortaokul diplomasını da aldı. Meslek edindirme kurslarına devam ettirdik, aşçılık kursuna gidiyor ve bir çalışma ortamını da oluşturma gayreti içerisindeyiz şu anda.

ÇOCUĞU DA KORUMADA

Can güvenliği dolayısıyla yer değiştirme olduğu için sürekli bir çalışma imkânı olmuyor ama deşifre olmaması için gerekli güvenlik tedbirleri alınarak hayata katılması konusunda destekleri kendisine veriyoruz.

H.K.G.’nin çocuğu da yanında ve güven altında. Çocuğun bebeklik aşılarının hiç yapılmadığı anlaşıldı. Bunun üzerine hemenaşılarını yaptırdık. Çocukluk dönemine ait tüm aşılarını da gerçekleştirdik.”

SAVCININ YERİ NİYE DEĞİŞTİ

Olayla ilgili ceza davası iddianamesini hazırlayan ilk savcının görev yerinin değiştirildiğine dair haberler de komisyonda tartışıldı. Buna yanıt veren Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Daire Başkanı Meral Gökkaya, şunları söyledi: “O olayla ilgili savcının işi zaten iddianameyi düzenlediğinde bitti. Soruşturma savcısı ile duruşma savcısı çoğunlukla birbirinden farklıdır. Oradaki iş bölümünü Cumhuriyet savcısı yapıyor. Vakaya girmeden genel olarak söylemiş olayım: Savcılık makamı bir bütündür; bu istinafta da böyledir, Yargıtay’da da böyledir, adliyede de böyledir. İddianamesini kim hazırlarsa hazırlasın, duruşmada o iddianameyi savunan başka bir savcı da olsa aynı iddianame üzerinden savunmasını, yargılamasını yapar. Soruşturmayı yapan savcı duruşmaya çıkan savcı değildir. Mesela kıdemli savcılara infaz verilir, cezaevi verilir, daha önce baktığı bürolarla bağlantılı işler verilir. Yani bazen daha nitelikli savcılara terör dosyaları verilir. Bu tamamen başsavcının takdirinde olan bir şey.”

KEMİK’ DOSYASIYENİDEN AÇILDI

Aile Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürü Hakan Ay, 2012’de H.K.G.’nin yaşının tespiti yapılırken hastanede yerine başkasının kemik testine girmesiyle ilgili şikâyetin geçmişte davaya dönüşmediğini, itirazları üzerine savcılığın dosyayı yeniden açtığını ve genç kadının ifadesinin tekrar alındığını vurguladı.

İSTEKLİ’DEN BOŞANDI

Ay, “Süreç, savcılığın uhdesindedir. Bu 2 yıllık süreçte kızımız eşiyle boşanmıştır. Bu süreçlerin tamamı da kendi iradesiyle, talepleri doğrultusunda bakanlığımızın yardımcı olmasıyla yürütülmüştür” dedi.