Peki Türkiye genelinde hem şirketlerin hem de bireylerin borçluluk seviyeleri hangi düzeyde?
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Eylül ayı raporuna göre, 81 ilden sadece 4 tanesi ayağını yorganına göre uzatıyor. Yani borçları tasarruflarının altında. Dolayısıyla bu illerin borcunu kapatabilecek tutarda tasarrufu bulunuyor.
Verilerin açıklanmaya başlandığı 2007 yılında sadece 19 ilin kredi borcu tasarrufundan daha yüksekti. Bu sayı 2008’de 37’ye, 2010’da 58’e, 2011’de 69’a, 2012’de 74’e tırmandı.
SPK, Galatasaray’ın bedelli sermaye artırımının kaderini değiştirecek bir karar aldı. Çağrı şartı getirilirse bedelli sermaye artırımı Kulüp için cazip olmaktan çıkacak..
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) yine proaktif bir şekilde hareket ederek önemli bir karar aldı. Alınan karar “genel” bir düzenleme olsa da akla hemen Galatasaray’ın bedelli sermaye artırım talebini getirdi. Konunun analizine geçmeden önce SPK’nın yeni yönetiminin hakkını teslim etmeli. Şu anki SPK yönetimi bence son yılların en başarı yönetimi. SPK eskiden olduğu gibi artık “yazılı düzenlemelere” körükörüne bağlı kalmıyor, piyasadaki genel ihtiyaçların dışında hisse bazlı gelişmelere yönelik de çok hızlı kararlar alıp hayata geçirebiliyor.
Bedelli artırım ısrarı
Geçmişteki halka arz fiyaskolarının tekrarlanmaması için alınan kararlar, aracı kuruluşlara yönelik düzenlemeler, tezgahaltı foreks şirketlerine yönelik suç duyuruları, kuraldışı işlemlerin hızla cezalandırılması SPK’nın attığı önemli adımlardan bazıları. SPK ayrıca bu adımları tüm piyasa aktörlerinin “rızasını” alıp gerekli değişiklikleri yaptıktan sonra uygulamaya başlıyor.
İki kişi çıktığımız eve üç kişi döndük... 9 aydır heyecanla beklediğimiz oğlumuz Can, “Daha fazla dayanamayacağım” diyerek biraz erken tanıştı bizlerle.
Evet artık evde iki erkeğiz.
Ama daha ilk günden hakimiyetini kurmuş durumda.
Günün neredeyse tamamında, eşim Banu ve ben her an “kalk” komutunu bekler vaziyetteyiz.
Merkez Bankası Başkanı’nın 27 Ağustos’taki “Dolar düşecek” uyarısını dinlemeyenler 2.2 milyar dolarlık döviz aldı. Kurlardaki düşüşle DTH’larda erime 10 milyar TL’ye aştı.
Doların 2 TL sınırını aştığı günlerde Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, oldukça iddialı açıklamalarda bulunmuştu. Başçı, 27 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, “Yıl sonunda dolar/TL kuru 1.92 TL olursa şaşırmayın. Kur bugün yanlış yerde. Merkez Bankası’na Ekim sonuna kadar süre verin. Biz TL’nin değerini aslanlar gibi koruyacağız. Bunu sadece döviz silahıyla yapacağız. Faiz silahını kullanmayacağız. Türk Lirası’nı değer kazandırıcı şokları bizden bekleyin. Çok enteresan manevralar yapacağız. Faiz konusunda bizden şok beklemeyin. Faiz artışı beklemeyin, faiz sabit beklentisini bekleyin” diye konuşmuştu.
‘Dolar almayın’ dedi
Faiz artışı bekleyenleri hayal kırıklığına uğratan bu açıklamayla dolar 2.03 TL seviyelerini geçip rekor kırmıştı. Hatta Erdem Başçı, döviz açığı olanların pozisyon kapatmak için acele etmemelerini tavsiye etmişti. Yani Başçı, “Dolar almayın” demişti.
Fed korkusunun alevlendiği Mayıs ayı sonundan bu yana dünya borsalarının piyasa değerinde 10.3 trilyon dolarlık erime yaşandı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) önümüzdeki hafta yapacağı toplantıda aylık 85 milyar dolar olan tahvil alımlarında ne kadarlık bir kesintiye gideceği merakla bekleniyor. Piyasaların beklentisi aylık tahvil alım tutarında 10 milyar dolarlık kesinti olacağı yönünde. Fed’in parasal genişleme politikası özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri yakından ilgilendiriyor. Çünkü krizden çıkış için Fed’in sağladığı likidite gelişmekte olan ülke varlıklarına gitmiş ve bu ülke borsaları tarihi zirvelerine çıkmıştı. Paranın anavatanına geri dönmesine neden olacağı söylenen bu karar Mayıs ayı sonundan itibaren gelişmekte olan ülke piyasalarını vurmaya başladı.
Başkanlığını İMKB eski Başkanı Hüseyin Erkan’ın yaptığı Dünya Borsalar Federasyonu’nun açıkladığı rakamlara göre, Fed korkusu borsaların toplam piyasa değerlerinde tam 10.3 trilyon dolarlık erimeye neden oldu. Dünyanın en büyük 50 borsasında işlem gören şirketlerin toplam piyasa değeri Mayıs ayı sonundan Eylül ayı başına kadar yüzde 17.58 gerileyerek 58 trilyon 573 milyar dolardan 48 trilyon 274 milyar dolara indi. Yılbaşından bu yana geçen süreye bakıldığında ise borsaların toplam piyasa değerindeki kayıp 8.9 trilyon dolar.
Borsa İstanbul zirvede
Yüzde 300 bedelli sermaye artırımında ısrar eden Galatasaray Sportif’in kasasına toplam 334.5 milyon lira para girecek. Bunun 150.4 milyon lirası yatırımcılardan geri kalanı kulüpten gelecek.
Galatasaray bedelli sermaye artırımı ısrarından vazgeçmiyor. Geçen yıl aldığı karar Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) düzenleme değişikliğine takılan Galatasaray, tekrar yüzde 300 bedelli sermaye artırımı kararı aldı.
Galatasaray Sportif, Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) yaptığı açıklamada, “Yönetim Kurulu toplantısında, 600 milyon lira olarak belirlenen kayıtlı sermaye tavanı içerisinde, 13 milyon 940 bin lira olan çıkarılmış sermayenin; tamamı nakden karşılanmak suretiyle (yüzde 300 bedelli) 55 milyon 761 bin liraya çıkarılmasına karar verildi” denildi.
Mevcut ortakların rüçhan haklarında herhangi bir kısıtlama yapılmamasına karar verildiği belirtilen açıklamalarda, mevcut ortakların rüçhan haklarının, nominal değeri 1 lira olan beher hisse için 8 lira karşılığında primli olarak kullandırılacağı ifade edildi.
Peki hem kredi hem de bono faizlerindeki “yüksek” seyir devam edecek mi?
Konut kredisi faizlerinin yeniden aylık bazda yüzde 0.60’lara inmesi kısa vadede oldukça zor. Çünkü hem ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal genişlemede frene basacak olması Türkiye gibi gelişmekte olan ülke piyasalarında dalgalanmalara neden oluyor. Fed’in tahvil alım programı ile ilgili bu ay yapacağı açıklama önemli. Suriye’ye yönelik yapılması beklenen askeri müdahale de tansiyonun düşmesini engelliyor. Bu iki gelişme netleşmeden faizlerin düşüş trendine girme ihtimali düşük.
Maliyet 14 bin lira arttı
Mevduat faizlerinin 1 ve 3 ay vadede % 9-10 aralığına çıkması, kısa vadeye ilgiyi yeniden artırdı. Haziran’dan bu yana 6 aydan kısa vadeli mevduatların payı 2 puan artarak % 88.37’ye tırmandı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) parasal genişleme programında frene basacağı endişesi Ayşe Teyze’nin de hesaplarını değiştirmesine neden oldu. Fed’in bu yıl içinde her ay yaptığı 85 milyar dolarlık tahvil alımlarını azaltması bekleniyor. Bu beklenti Mayıs ayının son haftasından itibaren piyasaları etkisi altına almış durumda. Bu süreçte tahvil faizleri çift haneye çıkarken dolar rekor kırarak 2 TL’ye dayandı. Piyasalarda yaşanan bu çalkantı mevduat faizlerine de yansıdı. Bankalar 1 ve 3 ay vadeli Türk Lirası cinsi mevduatta faizleri yüzde 9-10 aralığına çekti. Mevduat faizlerinde son haftalarda yaşanan bu tırmanış mevduat sahiplerinin de kısa vadeye yönelmesine neden oldu. Mevduat faizlerinin yüzde 6-6.5 olduğu Mayıs’ın son günlerinde bankalardaki toplam TL mevduatlarının yüzde yüzde 86.42’sinin vadesi 6 aydan kısaydı. Bu oran faizlerdeki tırmanışla beraber 7 Ağustos itibarıyla yüzde 88.37’ye çıktı.
Peki 1.95 puanlık bu artış hangi vadelerdeki çözülmelerden kaynaklanıyor?
Merkez Bankası verilerine göre, 31 Mayıs’tan bu yana 6 ay vadeli mevduatın toplam içerisindeki payı yüzde 7.12’den yüzde 5.83’e indi. 1 yıl ve daha uzun vadelerin payı ise 0.67 puan azaldı. Bu noktada şunu belirtmekte yarar var. Uzun vadeli mevduattaki çözülme mevcut vadenin bozulması şeklinde değil daha çok vadesi dolanın yenilenmemesi şeklinde oluyor.