Tarihi fark olmaz ama

15 Ekim 2017

ÇOK iyi biliyorum ki, 16 Ekim Pazartesi’den itibaren Türkiye’nin en önemli gündem maddesi G.Saray-F.Bahçe maçı olacak ve herkes bu maçla yatıp bu maçla kalkacak. O yüzden aşağıda yazdıklarımın çok da dikkate alınıp tartışılacağını sanmamakla beraber ben yine de değineceğim.

G.SARAY’IN kurucusu Ali Sami Yen ve arkadaşlarının da kemikleri sızlıyordur. Onlar G.Saray’ı kurarken, “Amacımız Türk olmayan takımları yenmek” dememişler miydi? Dediler ve G.Saray’ı kurdular. Ama gelinen noktada ilk defa bir Türk Takımı, 11 futbolcusunun 11’i de Türkiye’de doğup büyümemiş yabancı oyunculardan kurulmuştu. Üstelik teknik direktörleri de Hırvat Tudor.

BUNA üzülmesi ve sorgulanması gereken, yetenekli ama bir o kadar da çalışmayı sevmeyen, bir an önce parayı bulup şöhret sevdalısı Türk gençleriyle, 14 yabancı kuralını getirip Türk futbolunun altına dinamit koyan Fatih Terim’dir. Ne dinamiti nükleer bombasıyla patlattı futbolumuzu Terim.

SAHADAKİ 22 futbolcunun sadece 3’ü (Serkan, Ali ve Ömer) Türkiye’de doğup büyümüştü. Sahada Yeşil Burun Adaları’ndan, Fildişi Sahili’nden oyuncu vardı ama batıya açılan pencere G.Saray’da 32. dakikaya kadar bir tane, “Yerli malı yurdun malı, herkes onu kullanmalı” bir Türkümüz yoktu. Neyse uzatmak istemiyorum ama bu olay geçiştirilmemeli, tartışılmalı. Terim’in futbolumuza attığı bu kazığın hesabı sorulmalı.

EN KÖTÜ KULÜBE

8 maç 9 gol. Şapka çıkartılmalı. Gücüyle, enerjisiyle ve zekasıyla işi bitirdi Gomis. Kuşkusuz F.Bahçe maçında en büyük koz olacak ve bence o maçı da boş geçmeyecek.

G.SARAY kötü oynamasına rağmen yine kazandı. Üstelik bu defa kalesinde çok tehlike de yaşamadı. Tudor formda Serdar’ı kesip Denayer’e görev vermesi hataydı. Hem de büyük hata. Belhanda yine kötü. Ayakları gitmiyor. Bu formuyla kenarda oturması şart ama Galatasaray kulübesi o kadar bitik isimlerden oluşuyor ki, Belhanda’yı biraz olsun zorlayacak isim mevcut değil. 3 büyükler içinde kulübesi en zayıf takım uzak ara G.Saray. Ama ilk 11’de oynayanlar da bir o kadar büyük yetenek. Ve çok koşuyor G.Saray. Bu nedenle haftaya pazar en az 3 atarlar ve zor gol yerler. Tarihi fark olmaz ama G.Saray adına çok kolay bir galibiyet olacağını düşünüyorum.

Devamını Oku

Büyük kumar

1 Ekim 2017

G.Saray, Igor Tudor’un skandal tercihleri ile Karabük’ü ölüp ölüp dirildiği maçta yendi yenmesine ama dün itibarıyla takım içindeki defolar tam anlamıyla ortaya çıktı. Hakem Alper Ulusoy’a geleceğim ama önce Tudor ve futbolcularla devam edelim.

BAK Tudor kardeş; sen, Gomis gol atacak diye haftalardır yüzüne bile bakmadığın Eren Derdiyok’u yok etmişsin, hatta toprağa gömmüşsün. Feghouli, Belhanda ve diğerleri Gomis’e gol attıracak diye yırtınırken G.Saray hayati bir 2 puan kaybedecekti.

GERÇEKTEN Karabüksporlu tüm futbolcuları ve Levent hocayı gönülden kutluyorum. Gomis, Mariano, Fernando ve Belhanda’nın kötü futbollarına rağmen İstanbul’da nasıl oynamaları gerektiği müthiş gösterdiler. Bu maç bu kadar heyecanlı, tempolu geçtiyse birincisi Karabüklü oyunculardır, ikincisi de olağanüstü gününde olan G.Saray seyircisidir. Seyirci hem rakibi hem de hakemi baskı altına aldı ve giden maçı döndürdü.

SAHANIN en iyilerinden Linnes’in çıkarılması, Eren ve Sinan’ın ısrarla kulübede unutulması, Belhanda gibi acayip riskli oynayan, yenilen ilk golde büyük hata yapan ve geldiği günden beri bal yapmayan bir oyuncuya 90 dakika tahammül etmek inanılır gibi değil. Daha önce yazdım, şimdi tekrarlıyorum; G.Saray şampiyon olamazsa tek sorumlusu Igor Tudor olacaktır.

BEN, maçı bu kadar kötü okuyan ama bir o kadar da şanslı olan teknik adam çok az gördüm. Maicon hem defansta hem hücumda mükemmel işler yaptı. İlk goldeki zekası ve vuruşu, ikinci goldeki bitirişi ders olarak gösterilmeli. Serdar Aziz de her hafta üstüne koyarak devam ediyor.

SAÇMA KARARLARA RAĞMEN

VE hakem Alper Ulusoy... G.Saray sağ beki Mariano ilk ve ikinci yarıda iki penaltı yapmış olabilir, ikisi de çok kritik pozisyonlar. Verdiği penaltıda ise Yatabare topu kontrol edemiyor ve Maicon’u görür görmez kendini yere bırakıyor. İşte bu penaltı değildi. 75’ten sonra kontrolü kaybeden Alper Ulusoy’u verdiği saçma ve vermediği penaltılara rağmen, ilginçtir beğendim. Çünkü o kadar çok koştu ki yorgunluktan hatalar yaptı ama yine de bu maç bu kadar zevkli ve heyecanlı geçtiyse Ulusoy ve yardımcılarının da katkısı vardı. En azından hakem başkaları gibi art niyetli değildi.

Devamını Oku

Bir yanda Federer & Nadal diğer yanda Caner & Uslu

28 Eylül 2017

İtiraf ediyorum; Uslu, Caner gibi canavarların ortaya çıkmasında bizim de büyük suçumuz var

F.BAHÇE-Beşiktaş derbisi oynanırken, beinSport’un diğer kanalında heyecanla Prag’da oynanacak olan Laver Cup çiftler mücadelesinde Nadal ve Federer’in Amerikalı Querrey ile Sock maçına odaklanmıştım.

ÇOK UTANDIM

DERBİDE, Caner’in sırf F.Bahçe seyircisini tahrik etmek için diz çökmesi, Şenol Güneş’in, sokakta söylesek sağlam dayak yeme ihtimalimiz olan galiz küfürleri, Kocaman’ın ipe sapa gelmez itirazları, Quaresma’nın kendini attırmak için yaptığı olağanüstü(!) çabalar, verilen-verilmeyen penaltılar, gösterilen-gösterilmeyen kartlar ve maç sonrası özellikle Caner ve Mahmut Uslu’nun, ateşe benzin döken, insanları galeyana getirecek açıklamalarından çok ama çok utandım.

İTİRAF ediyorum; Mahmut Uslu, Caner gibi canavarların ortaya çıkmasında bizim de büyük suçumuz var. Şimdi TV’de program yapmayıp, hayata ve spora daha geniş bir çerçeveden baktığım için kendimi şanslı görüyorum. Program yapsam mecburen FB-BJK maçını seyredecek, Uslu ve Caner’in abuk subuk sözlerini saatlerce tartışacaktım. Reyting uğruna, Türk futboluna hiçbir katkısı olmadığı gibi, gerçek futbolseverleri sinirlendirip, öfkelendirecek bir programa imza atıp, Prag’daki olağanüstü

tenis güzellikleri göremeyecektim.

EGOLAR ‘0’ OLUNCA

TENİSİN yaşayan efsanesi, 11 Grand Slam şampiyonu, dünyanın en çok takdir edilen beyefendi insanı Rod Laver anısına Prag’da düzenlenen Avrupa Karması-Dünya Karması maçlarında yaşananları yazmakla,anlatmakla olmaz. Dünyanın spordaki en büyük rekabeti Nadal’la Federer’in (İkisinin 35 Grand Slam Şampiyonluğu var) sıfır ego ile birbirlerinin üzerine sevinçle zıplamaları mı, 20 bin kişinin Rod Laver’i ayakta alkışlamalarını mı, pazar günü finalde Kyrgios’u yenen Federer’in o müthiş sevinç çığlıklarını ve yaramaz çocuk Kyrgios’un göz yaşlarını mı yazsam... Yazacak o kadar çok şey var ki aslında.

Devamını Oku

Çok ama çok önemli zafer

24 Eylül 2017

BU galibiyetin önemi ilerleyen haftalarda daha iyi anlaşılacak. G.Saray, Konya ve Trabzon deplasmanlarında da kazanırsa şampiyon olur. Neden mi? Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde gruptan kesin çıkar ama ligde de çok puan kaybedecektir. F.Bahçe ve Başakşehir zaten dikiş tutturamaz. Trabzon daha çok karışacak ve G.Saray kolay bir şampiyonluk yaşacaktır diye düşünüyorum. Ama bazı soru işaretleri de var. Örnek mi, Igor Tudor... Örnek mi, sezon içinde yaşaması muhtemel mali krizler ve yönetimdeki çatlak sesler.

DÜN için yazabileceğim en olumlu şeyler şunlar; G.Saray geri düşmesine rağmen panik yapmadı ve hep ayağa oynamaya çalıştı. Pas, pas, pas... 90 dakika boyunca ilkeleri oldu. Feghouli 64’te girdi ve golüyle hayat verdi. Tolga en berbat maçını oynarken bile akıl dolu bir gol attı ve 3 puanı getirdi. Gomis atamamasına rağmen kaleciyi ve defansı hırpaladı. Orta alanda Ndiaye ve Fernando çok organize çalıştı, Belhanda biraz daha hareketliydi. İşte bunlar G.Saray’ın artılarıydı.

‘BEN FAVORİYİM’ DİYORLAR

FİNAL paslarındaki beceriksizlikler, adam paylaşmadaki hatalar ve kulübenin zayıflığı G.Saray’ın şimdilik eksileri olarak göze çarpıyor. Yine de enerjisi, kazanma alışkanlığı, hırsı, sürekli gol araması ve defansın daha uyumlu çalışması, göreceksiniz bak Karabük maçında büyük seyirci patlamasına neden olacaktır. Telekom’da ortalama 45 binin altına düşmez gibi geliyor.

Ancak bazı sorunları halının altına süpürürlerse yanarlar. Maicon çok kolay çalım yiyor ve yenilen golde Fernando ile birlikte hata yaptı. Tolga gol attı ama kaybettiği toplar can yakacak cinsten. Rodrigues ilk 11’in adamı mı yoksa kulübede mi başlamalı hala emin değilim. Tudor’un Feghouli, Eren, Sinan gibi ayaklara daha fazla süre vermesi doğru olur.

GEÇEN sezon ile bu sezon arasında 180 derece fark var ve bu G.Saray, Tudor’a rağmen iyi oynuyor, heyecan veriyor ve ‘ben favoriyim’ mesajını veriyor.

Devamını Oku

Muslera Gomis varsa sorun yok!

17 Eylül 2017

ÇERİDEKİ maçlarda sıkıntı yok, yani makina tıkır tıkır çalışıyor. Sorun şimdilik deplasman maçlarında. Ve bu G.Saray dışarıda oynayacağı Bursa, Konya, Trabzon maçlarından en az 7 puan çıkarırsa şampiyonluğun en büyük adayı olur, üstelik Tudor’a rağmen. Tamam, çok iyi insan, ahlâklı, iyi bir çalıştırıcı da olabilir ama asla iyi bir taktisyen değil. G.Saray gömleği biraz büyük geliyor. Neden mi?

BELLİ ki Tolga gününde değil. Paslar, şutlar yerini bulmuyor, ortalar kötü, top kayıpları fazla. Çıkarsana ilk yarı sonunda Tolga’yı ve alsana Feghouli’yi. Cezayirli oyuna girdi, G.Saray coştu. Bilekleri nefis, biraz zorlasa telefon kulübesinde adam geçer Feghouli. Üstelik süratli ve çok zeki bir oyuncu. Tahminimce Bursa maçıyla 11’in değişmezi olur.

G.SARAY’IN en etkili ismi Mariano, orta alanda Fernando, Ndiaye ikilisiyle sol ayağıyla iki gol atan Gomis’di. 32 yaşındaki Fransız belki de hayatında ilk defa sol ayağıyla usta işi 2 gol attı. Üstelik ilk golde topu kapan ve atağı başlatan isim oldu. İkincide de Serdar Aziz’in olağanüstü katkısıyla takipçiliğinin mükafatını aldı. 5 maç 7 gol süper bir grafik gibi gözüküyor. Geçen sezon da Eren Derdiyok ilk 5 hafta da 5 gol atmış, sonrasında kalan 29 haftada sadece 5 gol atmıştı. Elbette Gomis, Eren gibi olmaz ve G.Saraylıların sevgilisi olur.

SELÇUK DEFTERİ KAPANIR

BENCE taraftarların halen 1 numaralı sevgilisi Muslera. 7 sezonda kazanmadığı kupa yok ve bu takımda Selçuk oynasa da oynamasa da G.Saray’ın 1. kaptanı kendisi olmalı. Yönetimin de bunu bir an önce deklare etmesi şart. Geçen hafta Antalya’daki skandal hareketi ve girdikten sonraki çaresizliğiyle Selçuk İnan defteri bu sezon sonuna kalmaz kapanır. İlk defa oynayan Latovlevici birkaç hafta sonra daha iyi oynar. Rodrigues bazen çok şahsi de oynasa sürati ve çalımlarıyla ciddi katkı yapıyor. Şimdilik tek sorun gollerde katkısı da olsa Belhanda’nın tutuk görüntüsü. Kabuğunu kıramadı ve çok kopuk oynuyor. Ama sonuçlar böyle devam ederse kimsenin Sneijder’in adını telafuz edeceğini sanmıyorum.

CÜNEYT Çakır iyi maç yönetmekle beraber biraz fazlaca ev sahibinin yanındaydı. 72’de rakibine dirsek atan Belhanda sarı kartı fazlasıyla hak etti.

Devamını Oku

El freni Tudor!

11 Eylül 2017

HAVA çok sıcak, üstelik nem %70-80’lere ulaşmış hepsi kabul.

AMA G.Saray gibi bu sezon transfere doymayan, kasadan 100 milyon Euro’dan fazla harcamış bir takımın bu kadar etkisiz, silik, pozisyonsuz oynamaya hakkı yok. 34’te Maicon, Belhanda, Rodrigues ve Gomis dörtlüsüyle akıl dolu bir gol bulmuşsun, 2. yarı rakip neredeyse 10 kişiyle üzerine geliyor ve sen farkı artıracağına kalende basit bir gol görüyorsun. Kaçırdığın gol var mı? Hayır. Etkili bir ortan, şutların, kanat organizasyonları var mı? Hayır.

LİG arası hiç yaramamış G.Saray’a. Rakip zaten Eto’o, Nasri kriziyle boğuşmaktan maça motive olamamış ve sarı-kırmızılı ekip son 10 dakika hariç üstünlük kuramadı bu krizdeki Antalya’ya.

AYLARDIR, hatta 2 yıldır yazıyorum; G.Saray’da Selçuk İnan’ın işi yok artık diye. Kulübende Feghouli, Eren, Sinan gibi sonucu değiştirebilecek ayakların var ve sen uyuyorsun Tudor.

TUDOR iyi bir çalıştırıcı olabilir ama asla maçı okuyabilen, doğru hamle yapan bir hoca olamaz. Kafası hiç çalışmıyor, kendini hiç geliştiremiyor. G.Saray bu kadroyla başarısız olursa tek sorumlusu Tudor’dur.

BUNCA adam alıyorsun, Euro’ları saçıyorsun ve hala kulübende Ahmet Çalık, Tarık, Koray gibi bitmiş isimler var. Bu iş de bir gariplik yok mu? Ve Tudor’un G.Saray’ı yan top zaaflarına bir türlü çözüm üretemiyor.

REZİL KULLANDI

MUSLERA olmasa G.Saray sahadan yenik ayrılırdı. Eto’o’nun golünde Muslera zamanlama hatası yapsa da, defansın, orta sahanın tamamı uyudu. Eto’o topa hamle yapıyor herkes seyrediyor. Peki neden? Eto’o tam bir profesyonel ve kendine çok iyi bakıyor. Sözüm ona Selçuk bu takımın tecrübelilerinden. Son saniyede şans kapına gelip iki frikik yakalıyorsun ve rezil kullanıyorsun, sonra da hıncını çimlerden alıyorsun.

Devamını Oku

F.Bahçe’yi dağıtırlar

26 Ağustos 2017

4 yıl sonra geldiğim Türk Telekom’da alev alev yanan ve yakan bir seyirci, bir o kadar da hırslı, iyi organize olmuş taş gibi bir G.Saray’la karşılaştım.

BU G.Saray çok farklı. En azından son 2 yıldaki durağan, çökük, bitmiş G.Saray’dan 180 derece farklı bir takım var. Çok pozisyon bulamadıkları anlar oluyor, bazen lüzumsuz ve panikle saldırıp geride açık veriyorlar ama seyirci şunu görüyor: Bu takım geriye de düşse, kötü de oynasa herkes terinin son damlasına kadar mücadele ediyor. Tek gayeleri topu en hızlı şekilde kapıp rakip kaleye götürmek, goller atmak ve seyirciyi coşturmak. Oynayan da,kenarda oturan da izleyen de keyif alıyor.

NET görüldü ki, G.Saray’ın üzerinden ölü toprağı kalkmış. Ve bu takım 9. haftada F.Bahçe’yi dağıtabilir. Benim rahmetli Kemal Sunal’a benzettiğim, geçen yılın en kötülerinden Tolga Ciğerci şayet bozulmaz, havaya girmezse seneye en az 15 milyon Euro eder. Müthiş basıyor, çevre ve top kontrolü harika, sakin, kararlı ve golle hep burun buruna. Maçın başında dikkatli olsa hat-trick yapacaktı. Bu Tolga’yı alkışlıyorum.

BELHANDA OYUNDA DEĞİL

FERNANDO-Ndiaye ikilisi, solda Linnes, sağda Mariano, yanlarında Maicon ve Serdar geçilmez kale gibi. Serdar bazen kontrolsüz dalışlarıyla yürekleri ağza getiriyor ama o da düzelecek.

BELHANDA hâlâ oyunda değil. Saman alevi gibi. Gomis dün gününde değildi. Sürekli ofsayta kaldı. Sanki kafası başka yerde gibi oynadı. Sayılmayan golünde ve ilk yarıdaki ofsaytlarında hakemler hep haklıydı.

YENİ kaptan Fernando Muslera hem takımını hem de seyirciyi kusursuz yönetiyor. Tam bir maestro. Yasin girdi ama yine kendine oynuyor. 2 yılda çok yıpranan Dursun Özbek ve ekibi iyi niyetli olmalarının ve hatalarından çıkardıkları dersler sonucu sanki bu sezon mutluluğu yakalayacaklar.

GÖZLERİMLE şahit oldum, Türk Telekom Stadı sanki darphane olmuş. Böyle oynarlarsa, hava yağışlı, soğuk da olsa 45 binin altına oynamazlar, store mağazaları, büfeler para basar, kulübün borç yükü azalır.

Devamını Oku

Korku salıyorlar

20 Ağustos 2017

ÇLERİNDE en kötüsü uzak ara F.Bahçe. Hatta daha ileri gidiyorum Aykut-Aziz bu sezon el ele, dönmemek üzere giderler. Başakşehir toparlar ama geçen sezonki başarıyı yakalayamaz.

BEŞİKTAŞ kadro olarak iyi ama Milli Takım’a gidemediği için buruk olan Şenol Güneş ile yönetimin arası aylardır limoni ve Güneş sezon sonunu göremeyebilir. Üstelik Şampiyonlar Ligi’nde de yıpranacaklar. Kulübede oturacak yıldızlar arasında sorun yaşanır.

VE sadece ‘annesinin liginde’ oynayacak olan G.Saray, sezon içinde büyük sıkıntılar yaşayacak olmasına rağmen şampiyonluğu kapabilir. Orta alandaki Tolga-Ndiaye-Fernando üçlüsüne biraz olsun Belhanda ve iyileştikten sonra Feghouli ayak uydurursa 9. haftaki F.Bahçe maçına kadar G.Saray’ın 24 puanı olabilir.

KABUL edelim, ligimizin temposu çok düşük ve maçlar sıkıcı. Ama G.Saray’ı izlerken keyif alıyorum, heyecan yaşıyorum, aynı geçen sezon Beşiktaş’ın maçlarında olduğu gibi.

GOMIS’İN ceza sahasındaki fırsatçılığı, Garry Rodrigues’in sprintleri ve pasları, Ndiaye’nin bindirmeleri, Belhanda’nın şık çalımları, Maicon’un kademesi, Muslera’nın güven veren kurtarışları inanıyorum ki G.Saraylılar’ı mutlu ediyor. Evet tempoları şimdilik 55-60 dakika... Evet kalelerinde bazen acemice büyük hatalar yapıyorlar, ikramlar veriyorlar ama yine de bu ligin favorisi G.Saray’dır.

ÖZBEK’İ UYARMIŞTIM

HER şeye rağmen Tudor kalsa da gönderilse de son 2 sezona oranla çok olumlu sinyaller var G.Saray’da. İlk dakikadan itibaren maça asılacaklarını, kazanacaklarını hissettiriyorlar ve rakibe korku salıyorlar.

GELELİM hafta içi yaşanan Divan Kurulu skandalına. Zamanında Dursun Özbek Başkan’ı çok uyarmıştım futboldan sıfır anlayan Levent Nazifoğlu konusunda. Sanki Cavanda’yı, Nigel de Jong’u, Josue’yi, 1 dakika bile oynamayan Sigthorsson’u ben transfer ettim. Tüm bu fiyasko transferleri yapan Nazifoğlu utanmadan şimdi hesap soruyor. 5 aydır nerdeydin, tık yok. Tek amacı yeniden gündeme gelmek ama bu defa tam rezil oldu. Hâlâ yaptığı abuk subuk transferden aldığı iddia edilen primlerin cevabını veremiyor.

Devamını Oku