4 yıl sonra geldiğim Türk Telekom’da alev alev yanan ve yakan bir seyirci, bir o kadar da hırslı, iyi organize olmuş taş gibi bir G.Saray’la karşılaştım.BU G.Saray çok farklı. En azından son 2 yıldaki durağan, çökük, bitmiş G.Saray’dan 180 derece farklı bir takım var. Çok pozisyon bulamadıkları anlar oluyor, bazen lüzumsuz ve panikle saldırıp geride açık veriyorlar ama seyirci şunu görüyor: Bu takım geriye de düşse, kötü de oynasa herkes terinin son damlasına kadar mücadele ediyor. Tek gayeleri topu en hızlı şekilde kapıp rakip kaleye götürmek, goller atmak ve seyirciyi coşturmak. Oynayan da,kenarda oturan da izleyen de keyif alıyor.NET görüldü ki, G.Saray’ın üzerinden ölü toprağı kalkmış. Ve bu takım 9. haftada F.Bahçe’yi dağıtabilir. Benim rahmetli Kemal Sunal’a benzettiğim, geçen yılın en kötülerinden Tolga Ciğerci şayet bozulmaz, havaya girmezse seneye en az 15 milyon Euro eder. Müthiş basıyor, çevre ve top kontrolü harika, sakin, kararlı ve golle hep burun buruna. Maçın başında dikkatli olsa hat-trick yapacaktı. Bu Tolga’yı alkışlıyorum.BELHANDA OYUNDA DEĞİLFERNANDO-Ndiaye ikilisi, solda Linnes, sağda Mariano, yanlarında Maicon ve Serdar geçilmez kale gibi. Serdar bazen kontrolsüz dalışlarıyla yürekleri ağza getiriyor ama o da düzelecek.BELHANDA hâlâ oyunda değil. Saman alevi gibi. Gomis dün gününde değildi. Sürekli ofsayta kaldı. Sanki kafası başka yerde gibi oynadı. Sayılmayan golünde ve ilk yarıdaki ofsaytlarında hakemler hep haklıydı.YENİ kaptan Fernando Muslera hem takımını hem de seyirciyi kusursuz yönetiyor. Tam bir maestro. Yasin girdi ama yine kendine oynuyor. 2 yılda çok yıpranan Dursun Özbek ve ekibi iyi niyetli olmalarının ve hatalarından çıkardıkları dersler sonucu sanki bu sezon mutluluğu yakalayacaklar.GÖZLERİMLE şahit oldum, Türk Telekom Stadı sanki darphane olmuş. Böyle oynarlarsa, hava yağışlı, soğuk da olsa 45 binin altına oynamazlar, store mağazaları, büfeler para basar, kulübün borç yükü azalır.