Seçim öncesi vakıf üniversiteleri yine propaganda malzemesi

Haberin Devamı

Son hafta içinde TV’lerin “prime-time” kuşağında yine tüm partiler vakıf üniversiteleri ve YÖK üzerinden yükleniyor. YÖK kendisini savunacaktır. Ancak herkes ya kaldıracağız veya en kötü ihtimalle YÖK’ün yetkilerini azaltacağız diyor. Ben de, Anayasa değişikliği olmadan kaldıramazsınız veya yetkilerini elinden alamazsınız diyerek net konuşayım.

Yıllardır aynı masalları dinliyoruz; artık somut bilgilerle gelin, nasıl bir anayasa değişikliği yapacaksınız veya mevcut 2547 sayılı yasayı nasıl değiştirmeyi öneriyorsunuz onu anlatın da inanalım.

Gelelim vakıf üniversiteleri ile ilgili kısma...

İnanın artık politikacıları dinlerken sinirlenmiyorum. Cehaletten ne dediğini bilmeyen milletvekillerini veya adaylarını dinlemekten beynimi yoruldu.

Devamlı aynı sözü kullanıyorlar: Özel üniversite!

Beyler ve bayanlar, Türkiye’de özel üniversite yok, vakıf üniversiteleri var.

Bazıları da, içinde önceden devlet üniversitelerinde görev yapanlar da var, efendim vakıfmış ama özel üniversite gibi para çıkışı yapılıyormuş ama her neyse o da önemli değilmiş, önemli olan kaliteli eğitim versinlermiş diye konuşuyor.

Şimdi, bu arkadaşlara bazı bilgiler verelim: (Hatta şunu da belirtelim ki çoğunda bu bilgiler mevcut)

Türkiye’de 103 devlet, 62 vakıf üniversitesi mevcut ve gelecek yıllarda sayıların eşitlenmesi düşünülüyor. Şu ana kadar 60 bin öğrenci tam bursla bu üniversitelerde okumuş. Her yıl 1 milyar TL değerinde burs verilmiş. Bundan sonra da üzerine ek 20 bin öğrenci gelecek. Yani yılda 1 milyar dolarlık burs dağıtılacak. Vakıf üniversiteleri değişik türlerde olmak üzere öğrencilerinin ortalama yüzde 35’ine burs sağlıyor. Hâlihazırda 30 bini aşkın kişiye istihdam yaratıyor. Gelecek 5 yılda bu sayı 50 bin kişiyi bulacak.

Vakıf üniversitelerinin yatırımı 6 milyar doları buluyor. Yani yükseköğretimde bu miktarda bir yük devletin üstünden alınmış oluyor.

Çevrenize ve vakıf üniversitelerine bir bakın, sosyal sorumlulukta önder onlar, burun kıvırılan eğitim kalitesine katkıda bulunan yine onlar.

***


Gelelim kurucularına... Kendilerine özel ödül verilecek iken aşağılanan bu kişiler, esasında hayatlarını egitime adamış Fahamettin Akıngüç, Doğu Gözaçan, Enver Yücel, Latif Mutlu gibi isimler... İşin komik tarafı, eleştiri bombardımanıyla veryansın edenler nedense eylül ayı geldiğinde kurucuları hatırlarlar.

Parasal yönden veya kalite yönünden işinize gelince yerden yere vurduğunuz bu kurumları elma ile armut gibi değil elma ile elma olarak karşılaştırın.

Henüz en eskisi 15-20 yaşında olan kurumları yüz yıllık devlet üniversiteleri ile, yeni kurulan vakıf üniversitelerini yeni kurulan devlet üniversiteleri ile karşılaştırın.

Bugün Bilkent Üniversitesi’nin yaptığını yüz yıllardır hiçbir devlet üniversitesi yapamadı! Arkasından Koç, Sabancı, Bilgi, Bahçeşehir, Yeditepe, Başkent, Fatih, TOBB, İTO gibi nice kurumlar hızla geliyor. Bu kurumları köklü devlet üniversiteleri ile karşılaştırın.

Tıpta Bilim ve Acıbadem‘in yapacaklarına hep birlikte şahit olacağız. Ankara’da Atılım ve Çankaya‘nın tırnakları ile kazıyarak yaptıklarını, İzmir’de İzmir Ekonomi, İzmir ve Yaşar‘ın her türlü fedakârlıklarla hayat verdiklerini gördük. İstanbul’da, Özyeğin, Kültür, Aydın, Okan, Beykent, Doğuş, Maltepe, Işık, Haliç, Arel, Kadir Has, Gaziantep’te Zirve, Gazikent‘in ve yeni katılan üniversitelerin dünyada birçok üniversiteden daha iyi kalitede eğitim verdiğine de birlikte şahit olacağız.

TV’de konuşan parti temsilcilerine birkaç kelam daha edelim; beyler, bayanlar; VAKIF ÜNİVERSİTELERİ HER YIL DENETLENİR. Dönsünler kayıtlardan baksınlar, devlet üniversitelerinden kaçı son 10 yılda denetlenmiş?

İtham ettikleri gibi olsaydı, herhalde 10 yıldır bir yerlerden çıkardı.

Bilmedikleri birkaç şey daha: Vakıf kurucuları üniversiteyi zor gününde desteklemekle mükellef. Eğer destekleyemez ise, her vakıf üniversitesinin -tüm mal varlığı ile- hamisi olduğu için hami üniversiteye devredilme zorunluluğu kanunen korunuyor. Daha bitmedi, borcu da hami üniversiteye geçmiyor, kuruculara kalıyor!

Ahkâm keseceğinize, varsa bu türden yatırım yapacak yürekli kişiler (konuşanlar dahil) onları bulun ve teşvik edin. Biraz sırtını sıvazlayın, erdemli insanlar olduklarını hatırlatın. Mustafa Aydın ve birçok üniversite kurucusu gibi tüm varlığını üniversiteye devredenlere, Türkiye’nin sayılı zenginlerinden Koç, Sabancı, Has, Özyeğin, Yaşar, Okan gibi nicelerine bir teşekkür edin. Nasıl olsa bir gün eğitim için kapılarını çalacaksınız...

DİĞER YENİ YAZILAR