Mezarlıkta lüzumsuz sitem

Üç yıl önce kaybettiğimiz Meral Okay’ı anmak için mezarı başında bir araya gelenlerden Atilla Saral, sanat camiasının vefasızlığından dert yanıp açmış ağzını yummuş gözünü: “Maalesef mezarın başında 15 kişiydik. Bebek Camii’nde kendini yerlere atanlar, ‘ömrüm gitti, hayatımın yarısı gitti’ diyenler, ekmeğini yiyenler, ‘o bizim her şeyimizdi’ diyen oyuncu arkadaşlar, bir yıl sonra Meral Akay’ı anma gecesinde en şık kıyafetleriyle poz veren arkadaşlar bugün yoklar” demiş. Son derece lüzumsuz bir sitem.

Bir insanı anmak için illa gidip bir mermer taşı okşamak mı gerekiyor?

Vefanın ölçüsü gidip toprak avuçlamak mı?

Örneğin, Okay deyince ilk akla gelen isim olan Sezen Aksu, Okay’ın gidişine Atilla Saral’dan daha mı az üzülüyor yani?

Ya da o muhteşem kadının yokluğu Sezen’in ciğerini Saral’dan daha mı az acıtıyor? Saçmalık ve şekilcilik. Ve asıl şov, işte bu Saral’ın yaptığı oluyor.

İvana’da vites hep ileri

İvana Sert yine ‘fırtınalı bir aşk’ yaşıyormuş.

Hey maşallah, insanlar bırak fırtınalısını, hafif üfürüklüsünü bile bulamıyor. Ama İvana bu durur mu? ‘Ara veren yanar’ misali hiç boş kalmıyor.

Haberin Devamı

Gerçi şimdiki fırtınayı estiren Can Çelebi’nin sevgilisi değil çok yakın arkadaşı olduğunu söyleyenler de var. “Hadi canım bıraksınlar bu yakın arkadaş ayaklarını” diyenler de.

Bazı insanlar yalnız kalamazlar. İlla ki hayatlarında birini isterler. İvana da onlardan sanırım.

Can Çelebi’den önceki, ismini hatırlamaya çalışmaya gerek görmediğim beyefendiyle de yine çok büyük bir aşk yaşıyordu hani...

Ondan önceki için de kocasını terk etmişti.

Tüm bu büyülü, fırtınalı, skandallı mkandallı ilişkilerin arası o kadar kısa ki takip etmek çok zor.

Şimdi böyle yazınca sanki eleştiriyor, yargılıyor gibi oldum ama vallahi öyle değil.

Hatta tebrik ediyorum kendisini. Demek ki hiç arkasına bakmıyor.

Gidenin yasını tutup uzun uzun kendini hırpalamıyor.

Hep ileri vites... Kadın, canının kıymetini biliyor!

Dominik’te bir zorba

Survivor yarışmasının yapıldığı Dominik’e giden gazetecilerden Ali Eyüboğlu, Turabi isimli yarışmacıyla yaptığı söyleşiyi köşesinde aktardı.

Haberin Devamı

Diğer bir yarışmacı olan Hakan’ı kastederek “Benim diskalifiye olmama neden olacak kişi, gider hastanede altı ay tedavi görür. Buralardan giderim ama onu da hastanelik ederim” demiş bu aslan parçası. Bence bu sözler bile o genç adamın adadan gönderilmesine yetmeli.

Elinde pimi çekilmiş bir bomba tutuyor çünkü Ilıcalı. Daha önce katıldığı ve şampiyon olduğu yarışmada “Ben Tayland’da kafes dövüşçüsüyüm” diyen ama sonradan gay barlarda striptizci olduğu ortaya çıkan, bu ortaya çıktığı için de kendi kendine komplekse girip, gereksiz alınganlıklar gösteren Turabi’nin ruh sağlığından endişe etmek için uzman doktor olmaya gerek yok.

Durup durduk yerde insanları düşmanı ilan eden, ağzını her açtığında kin, nefret, düşmanlık kusan bir adam. Bir eğlence programını şiddet içeren bir yayına döndürmenin manası yok.

Çoluk çocuk da izliyor bu popüler yarışmayı.

Cehaletin, zorbalığın, kaba kuvvetin, kötücül insanların orada işi olmamalı.

Değmez üç kuruşluk reytinge...

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR