Minnacık taşçık

Tıpkı anneler günü gibi bu da son derece lüzumsuz bir gün.

Eğer dünyanın düzeni başka, insanoğlu ölümsüz olsaydı amenna.

Kapitalist düzenin oyunları bunlar falan demez, hepimiz neşe içi nde anneler-babalar gününü kutlardık.

Hadi yine kutlayalım, ama en azından bunu yaparken fazla gürültü çıkarmayalım.

Annesini, babasını kaybetmiş insanların canının, sizin paylaştığınız fotoğraflarla, iletilerle ne kadar yanabileceğini bir düşünün.

Minnacık taşçık

Hediyenizi alın, beraber güzel bir geçirin, her zaman gösterdiğiniz ilgiyi biraz abartın babanızı doyasıya şımartın ama bunu kimse bilemese de olur.

Hediye demişken artık reklam sektörü bambaşka bir mecraya kaydı malum.

Ünlü-ünsüz bol takipçili isimlerin özellikle instagram hesapları birer reklam kuşağı gibi kullanılıyor. Bunlardan biri de futbolcu Rüştü Reçber’in eşi Işıl Reçber.

Bu tanıtımı için ücret alınan ürünler direkt olarak sayfaya konulmuyor. Önce dramatik bir kurgu gerekiyor... Bir mizansen...

Kör göze parmak değil yani... Subliminal mesaj ya da bilinçaltı mesaj denilen mevzu...

Haberin Devamı

O kurguyu da çok iyi ayarlamak lazım ama. Hem kendini hem firmayı vezir etmek de var rezil etmek de...

Mesela Işıl Reçber de anlaştığı mücevher firmasının reklamını yapmaya çalışırken minik bir çam devirdi.

Kocasının kolundaki Rolex marka saatin yanına dizdiği pırlantalı bilekliklerin fotoğrafını instagram hesabında paylaştı.

Altına da bu pırlanta bileklikleri çocuklarının babalar günü hediyesi olarak aldığını söyleyerek “Bizim Babalar Günü hediyelerimiz verildi. Sakın siz de babanızı unutmayın ve şimdiden her ne olursa olsun ufacık bir şey olsa da alın, verin” diye yazdı!

‘Ufacık’ derken Işıl???

Ha, diyeceksiniz ki işte firma amacına ulaştı. Çam, mam adını duyurdu.

Eee? Işıl Reçber’i takip eden hedef kitle hemen o dakika koşup babalarına minnacık(!) pırlanta taşlı bileklikler almaya mı koştu? Reklam işi zor iş... Hemen işin kolayına kaçıp “bul bol takipçili birini, kullan sayfasında ürününü” deyince olmuyor.

Özensiz, çalakalem, tüketiciyi şapşik yerine koyan işler ters tepebiliyor.

Haberin Devamı

Aldat beni!

Sizin şu süper star(!) Ajda Pekkan yine boy boylamış soy soyladı.

“Tabii ki erkek aldatmalı ama bunu çaktırmadan yapmalı” dedi. “Siz hiç aldatıldınız mı?” sorusu üzerine verdiği yanıt tam olarak şöyle: “Eğer aldatıldıysam da hiç farkına varmadım. Bu çok saygı duyulacak bir hareket, alkışlıyorum. Çünkü böyle erkekleri seviyor insanlar. Belli etmeyenleri. Tabii ki erkek poligam (çok eşli) kadına göre... Tabii ki erkek aldatmalı ama bunu göz önünde yapmamalı.”

“Yaş ilerledi tabii, demans başladı” diye düşünenler var ama bence durum öyle değil.

Evli Bülent Çavuşoğlu ile aşk yaşadığı iddia edilen, hatta bu yüzden Çavuşoğlu’nun eşi tarafından “Kocama aşk mesajları çekti” diyerek dava açılan Pekkan, bu iddialar doğruysa çaldığı minareye kılıf hazırlıyor olabilir.

Aldatma ve aldatılmayı bu kadar yere göğe koyamamasının tek sebebi ancak bu olabilir.

Ay bir de bu kafa yapısına köşe yazdırıyorlar(!) değil mi?

DİĞER YENİ YAZILAR