Kediden oyuncak olmaz

Çocukları sevimsiz, katlanılmaz, rahatsız edici yapan ebeveynlerdir diye daha önce de defalarca yazmıştım. Çocuğuna hayır demeyi bilmeyen, en üst sınırlarda şımartan, her istediğini yapmayı evlat sevgisi zanneden, mesela hayvanlara eziyet etmesini minik haylazlıklar olarak yorumlayan anne babalar yüzünden:

- Gittiğiniz restoranda yediğiniz yemek burnunuzdan geliyor.

- Yaptığınız seyahat kabusa dönüyor.

- Dinlenmek için gittiğiniz tatil eziyet oluyor.

- Rahatsız edilen bir hayvan için kavga edip başınız derde girebiliyor.

Bize önceki gün sonuncusu oldu. Uzaktan tanıdığım bir çift, sosyal paylaşım sitesinde bir video paylaştı. 2-3 yaşlarındaki kızlarının eline bir tasma vermişler. Tasmanın ucunda bir kedi. Kedilerin tasmadan, bağlanmaktan, bir şeyi yapmaya zorlanmaktan ne kadar nefret ettiğini ve rahatsız olduğunu herkes bilir. Çocuk kediyi evin içinde sürükleyerek dolaştırıyor. Kedi bağırıyor, kurtulmaya çalışıyor. Annenin teşvikiyle küçük kız durmuyor, sürüklenirken kedinin kafası arada kapı pervazına falan çarpıyor, hayvan daha da bağırıyor. Ve baba bunu videoya gülerek çekiyor, anne kıkır kıkır gülerek kızına şuraya da götür buraya da götür diye taktik veriyor, çocuk ne bilsin? Anne baba bu kadar gülünce, o da güzel bir iş yaptığını sanıp o da pek eğleniyor.

Haberin Devamı

***

Çiftin bizzat paylaştığı bu ‘eğlenceli’ aile videosunu ben de kendi sayfamda paylaştım ve sordum: “Ben anlayamadım bunun nesi komik?” Altına çocuğa ve ailesine hakarete varan yorumlar oldu. Onları uyardım tabii, dedim ki çocukcağızın ne suçu var? Çocuk dediğin tertemiz beyaz sayfa. Üzerine ne yazarsan o kalır.

Pedagoglar üzerine basa basa, küçük yaşta hayvanlara eziyet eden çocukların ileri yaşlarda sosyal hayatta mutlaka sorun yaşayacaklarını söylüyorlar. Hayvan severler yıllardır çocuklara ‘oynasınlar diye’ hayvan alınmaması için kampanya üstüne kampanya yapıyorlar. Ama işte tüm bunlar yeteri kadar etkili olmuyor demek ki.

Buradan bir kez daha rica edeyim: Lütfen çocuklarınıza canlı oyuncak (!) almayın. Yoğursun, mıncıklasın, evcilik oynasın diye bir çocuğun kucağına, kedi, köpek yavrusu, civciv bırakmayın. Bırakırsanız da bunun adına ‘hayvan sevgisi’ demeyin. Böyle hayvan sevilmez. Her tür canlının yaşam hakkına, sevgiden öte saygı duymamız gerektiğini lütfen unutmayın.

Haberin Devamı

EN KISA YOL BU!

Tutan dizi yapmak giderek zorlaştıkça yapımcılar ve TV kanalları yarışma programlarına abandı. Dünyada bu kategoride ne kadar format varsa satın alınıyor. Yaz ekranları da ‘asla tutmayacak’ yarışma programlarıyla dolacak belli ki... Bu yarışmalara katılanların çoğu, daha önce de bir takım denemelerde bulunmuş oluyorlar. Çünkü yeni nesil, en kısa yoldan ünlü ve zengin olmanın yollarını arıyor artık. Çocuğa soruyorsun: “Büyüyünce ne olacaksın?” Eskiden doktor, hemşire, öğretmen cevapları alırken, şimdi ‘şarkıcı, oyuncu, manken, futbolcu’ yanıtlarını duyuyorsun. Bu ülkede okuyana ne itibar ne de para var çünkü...

DİĞER YENİ YAZILAR