BRÜKSEL / BELÇİKA
NATO Türkiye’nin gündemine genellikle beklentileri karşılayamadığı zaman gelir malum.
Bölgesinde Türkiye’nin güvenliği için risk oluşturan gelişmeler ortaya çıkar… NATO’dan ani reaksiyon göstermesi beklenir. NATO da bu beklentiyi boşa çıkarır ve Ankara çağrı yapar, tepki gösterir.
Genellikle böyle olur. Hatta adeta geleneksel tavrıdır NATO’nun bu atalet.
Sadece son dönemde değil, hep böyleydi… Ta 1995’te Sırpların Bosna Hersek’te yaptıkları katliama müdahale de gecikmiş ve o büyük dram tarihe geçmişti.
***
Üç gündür NATO Karargâhı’ndayız. Belçika’nın başkenti Brüksel’de…
Burada habercilik yapan hem Türk hem de dünyanın farklı ülkelerinden meslektaşlarımızla konuştuğumuzda, NATO Genel Sekreteri için kullandıkları ilk ifade, “Kendini tekrar eden kişi” oldu. Mevcut genel sekreter Norveçli Jens Stoltenberg’e özel bir durum değil bu. Onun da seleflerinden devraldığı ve muhtemelen haleflerinin de sürdüreceği bir NATO geleneğine dönüşmüş bu durum.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda, her yıl olduğu gibi günün son etkinliği Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) resepsiyondu dün akşam da.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, salona ilk gelen isim oldu.
Bahçeli, kurmaylarıyla birlikte bir masanın başına geçti ve konuklarla orada sohbet etti, soruları orada yanıtladı. Salondan ayrıldığı dakikaya kadar da aynı noktada kaldı.
Aynı durum Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları için de geçerliydi. Onlar da yine akşama başladıkları masanın etrafında tamamladılar resepsiyonu.
Başbakan Binali Yıldırım, salonu dolaştı. Konuklarla sohbetler etti, gazetecilerin sorularını yanıtladı ve ardından komutanların yanına gitti.
Erdoğan geldi, salon hareketlendi
Saat 19’da başlayan 23 Nisan resepsiyonuna saat 20 civarında geldi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Salonda bulunan kalabalıktaki dalgalanmalar da o dakika itibariyle başladı. Erdoğan’ı girişte biz haberciler karşıladık.
Gün içinde Genel Kurul’daki gerginlik hakkında “Rezalet” diyen Tayyip Erdoğan, bu defa detaylı ve uzun konuştu.
26 Ağustos Pazar günü, seçimlerin yapılması için uygun bir tarih değil.
Her şeyden önce 9 günlük bir Kurban Bayramı tatilinin son günü.
Bu yıl Kurban Bayramı 21 Ağustos’ta başlıyor, 24 Ağustos’ta bitiyor. Arife günü olan 20 Ağustos Pazartesi zaten yarım gün resmi tatil. Öncesindeki hafta sonu yani 18 – 19 Ağustos’un ardından o yarım günün de tatile dahil edilmesi büyük ihtimal. Bayramın son günü Cuma. Sonrasındaki hafta sonunu (25 – 26 Ağustos) da eklerseniz, toplamda 9 günlük bir tatil söz konusu.
- Ayrıca o günler zaten bir taraftan yaz tatilinin son dönemi, diğer taraftan da hac mevsimi. On binlerce insanımız hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklarda olacak.
- Son olarak, madem artık dönüşü olmayan bir noktadayız ve erken seçim yapılacak, o zaman mümkün olan en erken tarihte olmasında fayda var. Seçim süreçlerinde beklentiler ve belirsizlikler de olur. Böyle bir ortamın olabildiğince kısa sürmesi herkesin ve tabii ülkenin faydasınadır.
***
Bu çerçeve, önceki gün Ak Parti grup toplantısının ardından Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Meclis’teki makam odasında yapılan toplantıda çizildi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin önerdiği seçim tarihi de işte bu gerekçelerle değişti.
“Bu kampüste, ağaçlardan daha yüksek bina olmayacak.”
Rektör Haluk Görgün’ün işte bu cümlesi, adeta mottosu olmuş Gebze Teknik Üniversitesi’nin.
Kampüs, gerçekten de yemyeşil, pırıl pırıl. Ve binaların tümü ağaçlardan daha alçak seviyede.
---
Geçen Cuma (13 Nisan 2018) Gebze Teknik Üniversitesi’ndeydim. Anadolu Ekspo tarafından düzenlenen Sanayi ve Teknoloji Zirvesi’ne bir panelde moderatör olarak katıldım.
Organizasyon başarılı, dört günlük zirve bölgedeki üniversite ve lise öğrencileri için olabildiğince faydalıydı.
***
Ayrılmadan önce Rektör Haluk Görgün’e uğradım bir çay içmeye.
"Saadet Partisi (SP) ve Demokrat Parti’yle (DP) ilkeler bazında anlaştık.”
Bu açıklama dün, İYİ Parti Genel Sekreteri Aytun Çıray tarafından yapıldı.
Çıray’ın bu açıklaması, önemli bir buluşmanın arifesinde geldi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yarın (bugün) saat 10.30’da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’i ziyaret edecek.
“Saadet ve Demokrat Parti ile ilkeler bazında anlaştık” diyen İYİ Parti’yi...
İttifak görüşmesi değil ama...
CHP kulislerinde, Kılıçdaroğlu Akşener görüşmesinden bir gün önceki hava ‘iyimser’di.
‘İlkeler ittifakı’ söyleminin Kemal Kılıçdaroğlu’na ait olduğunu belirten CHP’liler, yarın (bugün) yapılacak olanın bir ‘ittifak görüşmesi’ olmadığını söylediler.
"Sizden tek ricamız, önyargılardan uzak kalmanız. En çok da kendinize ve kurumlarınıza güvenmenizdir.”
Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Yıldırım Demirören, dün Doğan Medya Grubu’nu devraldıkları törende yaptığı konuşmanın bir yerinde işte böyle dedi.
“Kendinize ve kurumlarınıza güvenin...”
Demirören’in bu mesajı çalışanlarınaydı. Biz gazetecilere...
***
Bağcılar’daki Hürriyet Gazetesi binasında düzenlenen törende, Doğan Grubu Onursal Başkanı Aydın Doğan’ın ardındın kürsüye gelen Yıldırım Demirören’in yaptığı konuşma önemliydi.
Önemliydi çünkü medyadaki bu el değiştirme hakkında günlerdir söylenmeyen, yazılmayan kalmamıştı ve Demirören’in sözleri bu spekülasyon gündemine verilen cevaptı.
***
“Süleyman Şah Türbesi geçici olarak taşınmıştı. Eninde sonunda yerine taşınacak çünkü orası Türk toprağı.”
Bu sözler Başbakan Yardımcısı Fikri Işık’a ait.
Milli Savunma eski Bakanı Işık, dün TRT Haber’de katıldığı canlı yayında söyledi bunları.
Mümbiç de temizlendikten sonra…
Sabah televizyonda bu açıklamayı yapan Bakan Işık ile öğleden sonra telefonda görüştüm.
Fikri Işık’a, 2015 Şubat’ında taşınan türbe ve karakolun (*) tekrar eski yerine döndürülmesi konusunda takvimin belli olup olmadığını sordum. Henüz değilmiş…
İşte Başbakan Yardımcısı’nın telefonda söyledikleri:
- Biliyorsunuz, o günlerde bölgedeki koşullar gereği ‘geçici kaydıyla’ taşınmıştı. Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu’nun taşındığı eski yer de Türk toprağı. Dolayısıyla, kendi toprağımızdan vazgeçmek gibi bir durumumuz olamaz. Onun için mutlaka tekrar eski yerine dönecek ama zamanlamasını ilgili arkadaşlar çalışırlar ve planlayıp uygularlar.
Bu akşam Kadıköy’de Fenerbahçe Galatasaray derbisi var. İki takım da şampiyonluk potasında.
Maçın sonucu, diğer iki şampiyon adayı Beşiktaş ve Medipol Başakşehir takımlarını da yakında ilgilendiriyor.
***
Malum; iki takım arasında oynanan maçlar, çok uzun süredir futbol kalitesinden çok gerginlikleri ve polemikleriyle işgal eder spor gündemini.
‘Ezeli rakip, ebedi dost’ kalıbına pek de uygun olmayan şekilde yani...
***
Dünyada da benzerdir durum aslında.
Özellikle de aynı kentin köklü kulüpleri arasındaki mücadelelerde hep yüksek olur tansiyon.