ATIBA, Oğuzhan ve Tolgay’sız Beşiktaş’ın nasıl bir oyun ortaya koyacağı merak konusuydu. Medel-Necip ile acaba yaratıcılık anlamında sorun yaşanır mıydı? Açıkçası topa daha az sahip olan ancak daha direkt oynayan bir Beşiktaş gördük. Talisca, orta sahayla ilk kez bütünleşti. Sorumluluk aldı. Etkili ve hareketli oynadı. Hem de her zaman yaptığı gibi golünü attı. Attığı goller tabii ki çok değerli ancak dünkü etkili oyunu paha biçilemez.
SADECE NEGREDO KÖTÜYDÜ
CANER bu ligin en iyi orta yapan beki. Dün bunu bir kez daha gösterdi ve maç boyunca çok aktifti. Oğuzhan, Atiba ve Tolgay’ın sezon başından beri ceza sahası dışından yapamadığını Medel yaptı ve nefis bir şutla farkı 2’ye çıkardı. Siyah-beyazlı takımda dün Negredo hariç tüm oyuncular iyi futbol oynadı. Necip çalışkan ve güçlüydü. Zaten orta saha oynadığı zaman belli bir standartı var. Medel topu ayağından hızlı çıkartan ve tempoyu yükselten bir futbolcu. Beşiktaş dün özellikle 2. yarıda Göztepe’nin bıraktığı alanları kullandı ama farkı arttırma şanslarını değerlendiremedi. Tosic ile gelen 3. gol sonrası maçı bitirdim duygusuyla hareket edince Göztepe pozisyonlar ve gol buldu.
BEŞİKTAŞ, teknik-taktik-fizik herşeyin ötesinde dün, önceki haftalardan daha iştahlıydı. Yüksek arzu ve konsantrasyon bundan sonraki haftalarda en önemlisi. Çünkü zaten kalitesi tartışılmayacak bir kadro. Dünkü gibi kazanma arzusu gösteren bir Beşiktaş, kalan maçların hepsini kazanabilir. Quaresma da cezasını bitirdi ancak Negredo’nun son 2 maçtaki olumsuz görüntüsü Kartal açısından tek olumsuzluk olarak görünüyor.
QUARESMA, Adriano ve Medel gibi dünya çapında 3 oyuncu tribünde, Lens ve Vagner Love gibi 2 isim yedek ancak yine de sahada güçlü bir 11 vardı dün. Beşiktaş ilk yarı oyunun kontrolünü tamamen elinde tutmasına rağmen gol pozisyonu üretmekte zorlandı. Oğuzhan’ın orta alana zeka ve beceri kattığını gördük. Kalan haftalarda siyah-beyazlıların iyi bir Oğuzhan’a fazlasıyla ihtiyacı var.
TALISCA’NIN bireysel becerisiyle attığı harika gol Alanya kilidini açtı. Talisca gol attığı sürece problem yok. Olağanüstü yetenekli bir oyuncu, mesele gol atmadığı maçlardaki katkısı. Dün işini yaptı ve tabelayı değiştirdi.
LENS VERİMSİZ!
NEGREDO’NUN çok etkisiz kaldığı oyunda gole en yakın 2 isim Talisca ve Babel idi. Beşiktaş’ın kalan haftalarda Vagner Love’a da bir ivme kazandırması şart. Aksi takdirde dün olduğu gibi gol bölgesinde sorun yaşayabilir. 2. yarıda Alanyaspor’un topla oynamasına çok fazla izin veren bir Beşiktaş gördük. Şenol Hoca geniş alanları kullanmak için Lens’i sahaya sürdü. Fakat istediği verimi alamadı. 2’nci yarıdaki oyun Beşiktaş açısından beklentilerin çok altındaydı. Ancak önemli olan haftayı 3 puanla kapatmaktı.
BAŞAKŞEHİR geçen haftaki Alanya hezimetinden sonra belli ki bu maça çok iyi hazırlanmış. Müthiş de bir başlangıç yaptılar... İlk 5 dakikadaki yoğun baskı bile ev sahibine 2 gol getirebilirdi. Bu üstünlük ve tek taraflı oyun 30 dakika boyunca devam etti. Maç boyunca her şeyi doğru yapan bir Başakşehir gördük. Fizik olarak, mental olarak yani her anlamda Beşiktaş’ın önündeydiler. Özellikle Tolgay ve Atiba’ya çok iyi baskı yapıp, pas kanallarını kapattılar. Talisca da orta sahaya hiç yardım etmeyip, topla buluşmayınca Beşiktaş mahkum oynadı. Negredo, çok statik, orta sahayla bütünleşmiyor, top almıyor ve buluştuğu zaman da ağır kalıyor.
İLK yarı boyunca Beşiktaş’ta sahada ayakta kalan sadece Tosic, Medel ve Fabri vardı. Devre sonunda skor 3 veya 4-0 olabilirdi. 2. yarıda daha istekli ve yenilgiye reaksiyon gösteren bir Beşiktaş vardı ama yine de oyun olarak siyah-beyazlılar yetersizdi. Başakşehir sıra dışı bir istekle, sanki hayatının maçını oynuyormuşçasına yüksek konsantrasyonla savaştı. Beşiktaş bu dirence karşılık veremedi. Özellikle Talisca için bir parantez açmak istiyorum. Brezilyalı futbolcu hiç sorumluluk almıyor, oyuna hiç girmiyor, sadece tabelayı değiştirmek için yay civarında dolaşıyor. Gerçekten çok zor bir oyuncu, çıkarsan bir türlü, oynatsan başka türlü.
TATİLE ODAKLANMIŞLAR
10 kişi kalan Başakşehir karşısında baskıyı yoğunlaştıran Beşiktaş, rakibi karşısında net pozisyon üretemedi. Son dakikalarda beraberliğe razı olacak bir görüntü ortaya koydular. Başakşehir ise kazanmayı fazlasıyla hak etti ve uzun süren bir aradan sonra ilk kez bu kadar coşkulu ve istekli göründü.
BAŞAKŞEHİR bu maçın öneminin fazlasıyla bilincindeydi ve ona göre oynadı. Beşiktaşlı futboluların bir çoğu ise görünen o ki bu maçın öneminin farkında değillerdi. Herhalde lig arasındaki tatile odaklanmışlardı.
F.BAHÇE arkasında 50 bin odaklanmış seyirciyle 6 puan geride çıktığı maçta çok pasif ve durgun bir anlayışla başladı. Halbuki G.Saray’a baskı yaparak, ev sahibi olduğunu hissettirerek yoğun bir presle maça başlamış olsa seyirciyi de arkasına alıp daha etkili bir oyun ortaya koyabilirdi. G.Saray ise deplasmanda ve 6 puan önde olduğunun bilinciyle emniyetli bir oyun tercih etti. İlk 45 dakikadaki futbol kelimenin tam anlamıyla büyük bir hayâl kırıklığıydı. İki takımın da üretkenlikten uzak futbolu, hücumdaki aksiyonları yetersizliği böylesine önemli bir maçta izleyenleri de şaşırttı.
FERNANDO ÇIKINCA...
İKİNCİ yarıda Fernando sakatlandıktan sonra G.Saray orta sahayı tamamen kaybetti ve hiç hücum yapamadı. Fatih Terim de baktı ki orta sahayı yitirdi, merkezdeki ikiliyi tazeledi ve Donk-Tolga ikilisiyle skoru korumayı düşündü. G.Saray, Nagatomo, Tolga ve Maicon ile; F.Bahçe ise Giuliano, Alper ve Fernandao ile gole yaklaşsa da galibiyeti getirecek golü bulamadı.
ANCAK bu maçla ilgili asıl konuşulması gereken beraberlik kendisine yaramamasına rağmen F.Bahçe’nin son 20 dakika dışında yeterli kazanma kararlılığını ve iradesini gösterememesiydi. Çok daha agresif ve ofansif bir F.Bahçe olmalıydı.
ŞAMPİYONLAR Liginde namağlup gruptan lider çıktığın ve dünya futbolunun en elit seviyesinde Türkiye’yi en güçlü şekilde temsil ettiğin için teşekkürler Beşiktaş.. Bu sezon Türkiye’nin Avrupa’da topladığı 34.0 puanın 19’unu topladığın için… Teşekkürler Beşiktaş… Dünya çapındaki yıldız oyuncularınla, göze hoş gelen futbolunla Süper Lig’in kalitesini de dünyaya gösterdiğin için…
DÜN as kadroyla oynamamasına rağmen dev rakibinin gerisinde değildi Beşiktaş. Hatta 2. yarı bayağı bir hırpaladı dev rakibini ve üstünlüğü ele aldı. Medel, Oğuzhan ve Caner çok bir oyun ortaya koydular. Vagner Love da zor pozisyonda Avrupa Kupaları kariyerindeki 31. golüne imza attı.
YEDEK KADRO DOĞAL
ŞENOL Güneş, pazar günü sezonun en zorlu maçlarından biri öncesinde takımını yıpratmak istemedi ve doğal olarak kulüp menfaatlerini gözetmek için sahaya as futbolcularını sürmedi. Bence 5-0’ın rövanşında tur şansı yokken garantisi olmayan ve sadece prestij anlamı taşıyan bir sonuç için yedek kadroyla sahaya çıkması son derece doğal. Dün oynayan her futbolcu iyi çalıştı ve forma şansı geldiği zaman hazır olacağını gösterdi. Bu durum Şenol Güneş açısından sevindirici. Vida erken bir kırmızı kart görmese bugün belki farklı şeyler bile konuşabilirdik. Dün gece ve ilk maçın ilk 30 dakikası bize bu mesajları verdi.
NE diyelim bir kez daha teşekkürler Beşiktaş...
BEŞİKTAŞ, ilk yarıda G.Birliği kilidini açamadı. Kalabalık savunmayı açmak için gereken atak devamlılığı ve sayısal çoğunluk vardı. Ancak eksik olan beceriydi. Atılan 10 şuttan sadece 1 tanesinin isabetli olması golsüz beraberliğin tek nedeniydi.
AÇIKÇASI iç saha oyununda bu tip savunmaları açabilmek için anahtar oyuncu yeteneklerine sahip
Quaresma’yı aradı siyah-beyazlılar.
2. yarıya yine yüksek tempoyla başlayan Beşiktaş, Talisca ile golü buldu fakat golden sonra herkes daha kolay olacağını düşünürken tempo düştü. Top kayıpları başladı. Şenol Güneş değişikliklerle oyun ritmini tekrar yükseltmeyi düşündü.
GÖNÜL ÇOK ÇALIŞKANDI
TALISCA öyle bir oyuncu ki her an her şeyi yapabilir. Dün yine kritik bir anda sahne aldı ancak genel anlamda oyunda çok kopuk ve özellikle golden sonra hiç ortalarda görünmedi. Tolgay-Atiba ikilisi iyi bir maç çıkarttılar. Gökhan Gönül de çok çalışkandı. Medel her zamanki standardındaydı. Onun dışındaki Beşiktaşlı oyuncular keyifsiz ve verimsizdi.
G.BİRLİĞi’NİN bu karşılaşmada iki ideal stoperi olmamasına rağmen iyi bir direnç gösterdiğini de vurgulamak gerekiyor.
Görünen şu ki ceza bir infial yarattı. Ancak vurgulamak gerekir ki Quaresma kesinlikle masum değil. İki farklı eylemden dolayı talimata göre ceza aldı. Sadece Josef’e yaptığı hareket, işin içinde tahrik de olduğu için şiddetli hareket olarak bile değerlendirilmeyebilirdi. Ama Mehmet Ekici’ye yumruk atmış olması zaten en az 4-5 maçı gerektirecek bir cezayı içeriyordu. PFDK, ağır tahrik unsurunu hesaba katarak 5 maç verdi.
‘HAKSIZLIK YAPMIŞ OLURUZ’
BİR diğer husus ise şu; kavga tek başına gerçekleştirilen bir eylem değil. Bütün yaşananların tek sorumlusu Quaresma diye bakarsak haksızlık yapmış oluruz. Ortada bir kavga var, tahrik söz konusu, sportmenlik dışı davranışlar apaçık ortada. Bu yüzden sadece Quaresma’nın sevk edilmesi ve ceza alması da Beşiktaşlıların tepki göstermesinin sebebi...
TÜRK futbolunda son dönemlerde sanki 6 maç ceza alan Caner ve 5 maç ceza alan Quaresma’dan başka sorun yaratan veya disiplin cezası gerektiren başka eylem olmamış gibi algılanmasının nedeni işte bu yüzden. Ancak tekrar belirtmek isterim ki tek suçlu Quaresma değil ama kesinlikle Portekizli futbolcu masum değil. İşin özeti budur...
BEŞİKTAŞ için zorluk derecesi son derece yüksek bir maçtı. Çünkü Trabzonpor sadece savunmayı düşünen ve bozmaya yönelik bir anlayışla sahaya çıkmıştı. Böyle bir rakibe karşı deplasmanda oynarken ilk golü bulmak çok önemlidir. Beşiktaş kadro kalitesi ile maçın tabii ki favorisi ancak Trabzonspor’un da evinde bu kadar pasif kalması ve sadece gol yememeyi düşünmesini yadırgadım. Trabzonspor rakip kim olursa olsun evinde her zaman golü düşünerek oynamalı.
BEŞİKTAŞ ilk yarıda Talisca ve Vagner Love ile 2 kez gole yaklaştı. Ancak fırsatları kaçırdı. Lens’in kötü oyunu. Vagner Love’ın sırtı dönük bocalaması, Talisca’nın oyunun içine girememesi Beşiktaş’ı olumsuz etkiledi. Brezilyalı yıldız, orta sahayla bütünleşmiyor. Tolgay ve Atiba ile daha fazla yardımlaşmalı. Kanat oyuncularıyla iletişim halinde olmalı. Ayrıca top rakipteyken de daha çok çalışmalı.
LENS DAHA İYİ OLMALI
DÜN gece Medel, Tolgay ve oyuna sonradan giren Negredo, Beşiktaş’ın en iyileriydi. Babel ise attığı 2 gol dışında hücumda en çok sorumluluk alan isimdi.
Negredo’nun oyun zekası son derece yüksek ve asist özelliği var. Dünkü maçta skoru getiren de Negredo ve Babel’in işbirliği oldu.
BEŞİKTAŞ, F.Bahçe’den sonra Trabzonspor’u da geçerek 2. krtik virajı da döndü. Bu yüksek konsantrasyon devam ederse siyah-beyazlıların her maçı kazanacak gücü var. Ancak Quaresma yokken Lens’in kesinlikle formunu yukarıya taşıması şart.