Atletico çok güçlüydü

17 Mayıs 2018

ATLETICO Madrid’e karşı oynamak çok zor. Takım savunmasını dünyada en iyi yapan takım. Hiç pozisyon hatası yapmıyorlar ve dün de Marsilya’ya 1 pozisyon dışında hiç alan vermediler. Atletico, fizik olarak da teknik olarak da harika bir takım. Duran toplarda da büyük bir güç ve taktiksel olarak rakiplerin zaaflarını çok iyi analiz eden bir teknik adamları var.

ORTA alanda Saul, Koke ve Correa hem topu iyi kullanıyor hem de rakibe çok doğru baskı yapıyor. Hücumda ise stoperlerle boğuşup onları dolaştıran Diego Costa, Griezmann’ın işini kolaylaştırıyor. Süperstar dün 2 gol attı ve Atletico Madrid, umduğundan daha kolay kupaya uzandı.

DİLE KOLAY!

DİLE kolay son 8 yılda 5’inci Avrupa finali. Toplamda da 9 kez final oynayan Atletico, neden Avrupa’nın en güçlü ekiplerinden biri olduğunu gösterdi. Sahadaki ilk 11’den 5 tanesi altyapıdan yetişme. (Torres girince 6 oldu) Bu da kulüp modeli ve kültürünün bir ürünü. Her zaman büyük bir disiplin, özveri ve ciddiyet var.

TÜM bunların dışında bu tip finalleri oynama tecrübesi ile de çok daha ağır basan Atletico Madrid, aradaki sıklet farkını fazlasıyla ortaya koydu. Marsilya, bundan fazlasını yapabilir miydi? Açıkçası odaklanmış bir Atletico Madrid’in bileğini bükmek hemen hemen imkansız.

MARSİLYA dün Fransa’da oynamanın enerjisiyle, seyircinin müthiş desteğine rağmen çok zayıf bir görüntü ortaya koydu. Bu kadro ile final oynamaları bile onlar için başarı. Güçlü ve favori olan, hak eden kazandı.

Devamını Oku

Forvetler durdu savunmacılar attı

8 Mayıs 2018

ÜZERİNE çok da fazla konuşulması gereken bir maç olmadı. Beşiktaşlı oyuncuların büyük bölümü işlerini ciddiye alınca galibiyet de kolay geldi. Fizik olarak hazır görünmeyen Vagner Love ve Talisca hariç açıkçası herkes işini yaptı. Beşiktaş, Tosic’in atılmasıyla son 30 dakika 10 kişi kalmasa maçı daha da farklı kazanırdı.

“BÜYÜK takımlar lig hedefinin gerisinde kalınca doğal olarak performans düşer” yorumlarına hiç katılmıyorum ve desteklemiyorum. Artık uluslararası seviyede oyuncular forma giyiyor ve profesyonellik seviyesi bambaşka. Öyle eski yıllardaki gibi Türk işi profesyonellik yok. Futbolcular her maç %100’lerini vermek için ücret alıyorlar ve ona göre çalışıyorlar. Beşiktaş kalan 2 maçta da sahaya tüm gücünü vermek zorunda.

ÖRNEK ADAM MEDEL ÖZELLİKLE

Medel bu konuda çok somut bir örnek. Her maç varını yoğunu ortaya koyuyor. Bu kadar kaliteli

ve pahalı bir kadronun seneye UEFA Avrupa Ligi’nde oynayacak olması ise hem sportif hem de ekonomik açıdan büyük götürüsü olur. Şansı az olsa da Şampiyonlar Ligi hedefi Beşiktaş’ın önceliği olmalı.

YENİ yılın planlamasını doğru yapmak için bu sezonun doğru analiz edilmesi gerektiğini düşünüyorum. “Cenk Tosun gitti, şampiyonluk gitti” yorumları ise gerçeği yansıtmıyor. Çünkü Beşiktaş, 2’nci yarıda 15 maçta ilk yarıdaki 17 maçtan daha çok puan aldı ve daha çok gol attı. Sezon bitince ligin neden bu noktada bittiğinin değerlendirmesini yaparız.

Devamını Oku

Güneş’in söndüğü gece

30 Nisan 2018

G.SARAY, Beşiktaş’ın 10 kişi kaldığı bölüme kadar aslında maçı bir mücadele oyununa dönüştürdü. Sarı-kırmızılı futbolcular Beşiktaş’a oranla çok daha hırslı ve istekli gözüktüler. Bu tip maçlarda en önemli faktör kazanma arzusudur. Olağanüstü bir mücadele gücü ev sahibini maç boyunca avantajlı kıldı.

TABİİ ki kırılma anları da vardı. Bunların başında Negrodo’nun karşı karşıya kaçırdığı gol ve sonrasında yine İspanyol futbolcunun sakatlanmasının ardından Şenol Güneş’in yaptığı değişiklikti. Buradaki Lens tercihi son derece anlamsızdı. Babel santfora geçti ancak yetersiz bir performans sergileyen Lens’ten Beşiktaş hiç verim alamadı.

LOVE GİRMELİYDİ

Negredo’nun yerine kesinlikle Love girmeliydi. Çünkü Love hem gole yakın bir isim hem de pas kalitesi ve adam eksiltme özelliği var.

ŞENOL Güneş’in bir başka hatası Tolgay’ı oyunda tutmasıydı. Tamam Tolgay mücadele ediyor ama savunma ve hücum arasındaki pas bağlantısını kesinlikle sağlayamıyor. Beşiktaş’ı Beşiktaş yapan yüksek pas kalitesi ve karakteristik özellikler dün oluşmadı. Bundan Tolgay’ın o beceriyi gösterememesinin de etkisi vardı.

TALISCA, bir türlü oyuna giremedi. Kaçırdığı kafa golü dışında kendisini pek fazla göremedik. Tabii maç 1-0 devam ederken Babel’in karşı karşıya kalıp da atamadığı gol bir başka kırılma anıydı.

MORAL YIKIMI!

Tosic’in kırmızı görmesi, kaçan penaltı ve sonrasında Beşiktaş’ın disiplinden uzaklaşması daha inançlı gözüken G.Saray’ı 3 puana uzandıran unsurlardı.

Devamını Oku

Yazık futbolumuza

20 Nisan 2018

DERBİ dengeli başladı. Beşiktaş güvenli ve topa daha fazla sahip olan taraftı. F.Bahçe ise ilk maçtaki skor avantajını göz önünde bulundurarak emniyetli bir oyunu tercih etti. Sarı-lacivertliler orta alanda Beşiktaş’ın pas yapmasına izin verdi. Siyah-beyazlılar ise tempoyu yükseltmeden oynadı ve F.Bahçe’yi fazla rahatsız etmedi.

MAÇIN seyrini değiştirebilecek 2 pozisyon oldu. Babel’in Volkan ile karşı karşıya kalıp golü attığı ve ofsayt bayrağı kalkan pozisyon -ki tekrarı seyredince hizada olduğunu gördük- ve Pepe’nin kırmızı kartı… Pepe tecrübesinde bir oyuncunun o pozisyonda yaptığı kabul edilemez. Birçok kişi buna benzer onlarca pozisyonun sarı kartla geçiştirildiğini söyleyebilir. Saygı duyarım. Ama bence pozisyonun kırmızı olma olasılığı yüksek.

10 kişi Kadıköy’de F.Bahçe’ye karşı oynamak kolay değil. Beşiktaş, oyunu 0-0 götürüp 1 şans bulur muyum duygusuyla hareket etti. Bu son derece doğaldı. 10 kişiyle de beklenenin üzerinde oynadı.

YAŞANANLAR DÜŞÜNDÜRÜCÜ

SAHADA uluslararası birçok yıldız var. 2 büyük takım, 2 saygın kulüp karşılaşıyor. Türkiye ekran başında nefis bir mücadele bekliyor. Sahadakiler 1-2 kişi dışında iyi niyetli. Ama 3-5 kendini bilmez F.Bahçeli sanki takımlarını mahvetmek için harekete geçiyor. Beşiktaş 10 kişi. Skor lehine, her türlü avantaj F.Bahçe’de. Neyin peşindesiniz beyler? Neden sahaya-rakibe bir şeyler atıyorsunuz?

TÜM bu yaşananlar düşündürücü ve üzücü. Yazık F.Bahçe’nin emeklerine. Yazık futbolumuza.

Bu yaşanan olaylar bir Şampiyonlar Ligi maçında olsa, örneğin Mourinho veya Guardiola’nın kafası atılan maddelerle yarılsa karar ne olurdu ? Adil ve sağlıklı yorum yapabilmek için bu durumu da göz önünde bulundurmamız gerekir. Dün üzüldük. Çünkü sanıyorduk ki Türk futbolu bu yaşananları çoktan aşmıştı. Yazık oldu. F.Bahçeli oyuncuların emeğine. Yazık oldu marka değerimize.. Umarım sebep verenler gereken cezayı alır.

Devamını Oku

Ryan Babel ve Gary Medel

14 Nisan 2018

ŞENOL Güneş’in cezaları biten Oğuzhan, Atiba ve Tolgay 3’lüsünden kimleri sahaya süreceği merak konusuydu. Tecrübeli teknik adam geçen haftanın mükemmel oynayan ismi Medel’i kesmedi ve daha sağlam bir orta alan için yanına Atiba’yı koydu. Babel’in erken gelen golü sonrasında da oyunu kontrol etmeye devam eden Beşiktaş, Negredo ile 2-0’ı bulduktan sonra ritmini kaybetti. Akhisar önce Seleznyov ardından da Mustafa Yumlu ile 2 net pozisyon yakaladı. Halbuki Beşiktaş için 2-0’dan sonra işlerin daha kolay olması gerekiyordu.

FUTBOLDA rehavetin ne kadar pahalı faturalar çıkarttığını hafta içi oynanan Avrupa maçlarında gördük. 2’nci yarıya daha yüksek farkındalıkla ön alanda baskı yaparak hızlı başlayan Beşiktaş, önce Negredo ardından Quaresma ile net fırsatlardan sonuç alamadı ve ardından Babel ile 3’üncü golü buldu.

DÜN gece Babel başta olmak üzere Caner ve Quaresma çok etkili oynadılar. Medel gerçek bir maestro gibi oynadı. Hem alanı çok iyi kapatıyor hem de az dokunuşla topu kullanıp oyunu hızlandırıyor.

KANATLAR İYİ ÇALIŞTI

BAZI basit ve anlamsız top kayıpları dışında 2’nci yarıdaki Beşiktaş’ı çok beğendim. Negredo ve Talisca, hücumda biraz daha etkili olabilse, Quaresma bazı final paslarını verebilse maç daha da farklı biterdi. Şenol Hoca 3-0’ken son 10 dakika Q7’yi çıkartıp Gökhan Töre’ye neden şans vermedi de Vida’yı stopere koyup, Tosic’i sol beke çekip Caner’i sol öne attı? Onu anlayamadık. İyiyi de alkışlamak lazım, hakem Hüseyin Göçek kusursuz bir maç yönetti.

Devamını Oku