Seçim için istifa eden sağlıktan nasıl yararlanır?

16 Kasım 2013

30 Mart 2014 ‘te yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri yaklaşıyor. Aday adayları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bu süreçte kamu görevlileri de aday olmak için kurumlarından istifa ediyor. 29 Kasım’a kadar istifalar devam edecek. 298 sayılı Kanun’un ek 7. Maddesi’ne göre; yüksek mahkeme üyeleri, hakimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile subay ve astsubaylar hariç olmak üzere; aday ve aday adayı olan devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri halinde, Yüksek Seçim Kurulu’nca seçim sonuçlarının ilanını takip eden 1 ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilecek. Söz konusu döneme baktığımızda yaklaşık 6-7 ay memuriyetten ayrı kalmış olacaklar.

Sağlıkta 100 gün, hakları

Kanunun 9. Maddesi gereği 4/c’li sigortalıların ayrıldıkları tarihten itibaren sigortalılıkları sona erer. Ancak kanunun 67. Maddesi gereği; Genel Sağlık Sigortalısı (GSS) sayılanlar, zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren 10 gün süreyle GSS’den yararlanır.

Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten geriye doğru 1 yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden yararlandırılır. Buna göre memurun seçim sebebi ile istifa ettiği tarih itibari ile geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa 10+90=100 gün daha sağlıktan yararlanırlar. 100. günden sonra yararlanmazlar. Bu da seçim sonucu olan 30 Nisan 2013’e kadar yaklaşık 3-4 aylık süre zarfında sağlıktan yararlanamayacakları anlamı çıkmaktadır. Bu süreçte eğer seçim sebebi ile istifa eden memur eş, çocuk, anne veya babası üzerinden bakılmakla yükümlü statüde olursa onların üzerinden sağlıktan yararlanabilecektir.

Devamını Oku

Yabancı bakıcınızı nasıl sigortalı yapacaksınız?

10 Kasım 2013

Son günlerde evde çalıştırılan yabancı bakıcılar için nasıl çalışma izni alınacağı, ücretl ve sigorta bildirimlerinin ne olacağı tartışılır oldu. Bugün yabancı bakıcılar başta olmak üzere Türkiye’de çalıştırılacak yabancılar için çalışma izninden sigortaya birkaç soruya yanıt vermeye çalışacağız.

Yabancıların Türkiye’de sigortalı olması zorunlu

SORU: İşverene bağımlı olarak çalışacak yabancıların sosyal güvenliği nasıl sağlanır?

CEVAP: Sosyal güvenlik mevzuatına göre Türkiye’de sigortalı olmak için TC vatandaşı olmak gerekli değildir. Çalışan yabancılar da sigortalı yapılması zorunludur.. Gerekli çalışma izinleri alınan yabancı, bir işverene bağlı olarak çalışacaksa diğer işçiler gibi 4/a’lı (SSK’lı) olarak sosyal güvencesi sağlanacaktır. Yabancıların sigorta bildirimleri kendilerine verilen geçici kimlik numaraları ile yapılır. Yabancı ev hizmetlerinde çalıştırılacaksa ev adresinde işyeri dosyası tescil edilmeli ve sigortalı bu işyeri dosyasından bildirilmelidir. Çalışma izninin alınmasını müteakip 7 gün içerisinde yabancı şahsın sigortalı giriş kaydının yaptırılması zorunludur. Bu işlem için işveren konumundaki şahsın ilgili Sosyal Güvenlik Kurumu il müdürlüğüne başvuru yaparak işyeri kaydı yaptırması ve yabancı şahsın sigortalılığını başlatması gerekmektedir.

Devamını Oku

Muvazaalı boşananın yetim aylığı kesilir nikahsız yaşayanın kesilmez

27 Ekim 2013

Muvazaalı boşanma sonucu yetim aylığını alan kadının aylığı kesilirken resmi nikah olmadan evli hayatı yaşayan kadına bağlanmış yetim aylığı kesilmez. Yetim aylığı kızın evlenmesi veya sigortalı olması halinde kesilir..

Okurumuz Gül hanım nikahsız bir kişi ile yaşayan ve babasından kalma yetim aylığı alan üvey kardeşi ile ilgili bilgi almak istiyor. Gönderdiği mailinde “annem ve kız kardeşim var, onlara vefat eden babamın aylığı bağlandı. Bir de babamın önceki eşinden doğma bir kızı daha var ve ona da annemin aylığı kesinti yapılarak aylık bağlandı. Ancak babamın diğer eşinden doğma kızı bir kişi ile dini nikahla (resmi nikahsız) evli olarak yaşıyor ve bir de çocuğu var. Buna rağmen aylık alabiliyor. Annemin aylığı onun yüzünden kesildiği için bunu daha önce SGK’ya şikayet ettik ama aylığını kesmediler. Normalde kesilmesi gerekmez mi? Babasının aylığını almak için kocasından boşanıp beraber yaşayan kızların yetim aylığı kesilirken babamın önceki eşinden doğma nikahsız biri ile yaşayan kızının aldığı yetim aylığı neden kesilmez? Bu şekilde nikahsız yaşayanlar ödüllendirilmiş olmuyor mu?” diye soruyor.

Muvazaalı boşanma

Daha önceki yazılarımda belirttiğim üzere geçim derdi gibi sebeplerle sırf babasının aylığını alabilmek için kocasından hukuken boşanan ama beraber yaşamaya devam eden kadınların boşanmaları SGK tarafından muvazaalı boşanma sayılıyor. Ve kadınların bu yolla aldıkları yetim aylıkları SGK tarafından tespit edildiğinde kesilir. Sadece kesilmekle kalmaz tespitin yapıldığı tarihten dava tarihi itibarine kadar ki bütün alınan aylıklar faiziyle geri alınır. Hatta bu sürede bu aylıktan dolayı sağlıktan yararlanılmışsa bu masraflar da kadından geri alınır. Şimdi gelelim okurumuz Gül hanımın üvey kardeşinin durumuna;

Devamını Oku

Gündelikçiler isteğe bağlı sigortalılıktan yararlanabilmeli

19 Ekim 2013

Bugünlerin sosyal güvenlik gündemi; ev hizmetinde çalışanların sigortalı olup olmaması konusu. Ev hizmetlerinde çamaşır ve bulaşık yıkama, ütü, cam silme, yemek yapma gibi evin gündelik işleyişine yönelik belirli aralıklarla gelip hizmet eden ve gündelikçi olarak tabir edilen kadınların nasıl sigortalı olması gerektiği tartışılıyor.

Bazı uzmanlar bu kişilerin kanunen sigortalı olmaması gerektiğini söylerken, bazı uzmanlar da bu şekilde çalışanların temizliğe geldiği gün kadar sigortalı olması yönünde görüş belirtti. Hatta bu kişilerin sigortalı olması gerektiğini iddia edenler, bu kişileri sigortasız çalıştıran ev sahiplerini bir anda ‘sigorta prim kaçakçısı’ olarak ilan etti. Son olarak da dün iktisatçı Ege Cansen üstadımız köşesinde ev hizmetlerinde gündelikçi olarak çalışanların ev hizmeti yaptıkları evin sahibi ile aralarında işçi-işveren ilişkisi olmadığını, bu kişilerin 4/b sigortalısı olmaları gerektiğini belirtti. Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı ile ilgili işin aslı yani mevzuattaki düzenlemesi şu şekilde...

İşin aslı...

5510 sayılı Kanun’un 6. Maddesi’nde ev hizmetlerinde süreksiz ve ücretsiz çalışanların sigortalı sayılmamaları belirtilmiştir. Bu tanım çok istisna ve bir o kadar da ev hizmetine gelip de ücretsiz çalışma hali biraz garip bir tanımlamadır. Bu madde de daha çok büyük evlerde dadı, aşçı, bahçıvan, şoför vs. olarak çalışanların dışındakiler kastedilmiştir. Ki bu kişiler bu evlerde sürekli çalıştıkları için zaten sigortalı olmaları gerekir. Ve bu kişilerin işyerleri; çalıştıkları evdir. Ayrıca temizlik için gelinse dahi temizlik yapılan yer dükkan, fabrika, iş hanı, dernek binası vs. gibi ev haricinde bir yerse bu kişilerin de sigortalı olmaları gerekir. Zira kanunda muafiyet için sadece ev hizmetleri belirtilmiştir.

Devamını Oku

Keyfi çıkartan işverene kötü niyet davası

12 Ekim 2013

Okurumuz Şafak Bey mailinde; “3 yıl 4 aydır özel bir şirkette çalışıyordum. Şirketin merkezi İstanbul. Ben İzmir’de ikamet edip, Ege ve Akdeniz bölgeleri satış sorumlusuydum. 4.10.2013 tarihinde, ‘Sorumlusu olduğunuz bölgelere ait satış faaliyetleri artık merkez ofisimizden yürütülecektir’ ibaresiyle, kıdemi ihbar vs. yasal alacaklarımın ödeneceği bilgisiyle işime son verdiler. 6 gün sonra yerime başkasını başlattılar. İşe iade davası açamıyorum. Bu fesih sizce kötü niyetli fesih değil midir? Kötü niyet davası nasıl açabilirim?” diye soruyor.

Şafak Bey, hakkınızda uygulanan fesih, çok açık bir şekilde kötü niyetli fesihtir. Ancak kötü niyetli fesih ve davası kısmına geçmeden evvel yazınızda işe iade davası açamıyorum diye belirttiğinizden bu konuda küçük bir açıklama yapmak gerekir. Yazınızdan işe iade davası için yeterli kıdeme (en az 6 ay) sahip olduğunuz ve işveren vekili statüde olmadığınız anlaşılıyor. İşyerinde de en az 30 işçi varsa (Bu sayıya işyerinin aynı iş kolundaki bütün işçileri dâhildir, şehir önemli değildir.) işe iade davası açabilirsiniz. İşe iade davası açmak için 4.11.2013 tarihine kadar vaktiniz var. 1 aylık süreden sonra dava açamazsınız, hakkınız düşer. Ve yazınıza göre de işe iade davasını kazanırsınız. Size 4 aya kadar ücret ödenir ve eğer işe başlatılmazsınız ek olarak da 8 aya kadar da tazminat ödenir.

Yazınızda belirttiğiniz üzere iş güvencesi kapsamında değilseniz ve işe iade davası açamıyorsanız İş Kanunu 17/6. Maddesi gereği işverenden 3 aya kadar ‘Kötü niyet tazminatı’ talep edebilirsiniz. Bunun için şirket merkezi veya şubesinin olduğu ilde iş mahkemesinde kötü niyet tazminat davası açabilirsiniz. Kötü niyet tazminatı 2 koşula bağlıdır.

İlki; iş güvencesi kapsamı dışındaki işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından kötü niyetle feshi. Diğeri ise işçinin, kötü niyeti somut olayla ispat etmesidir. Sizin bu iki koşulu da sağladığınız aşikar.

Devamını Oku

Sadece SSK’lı kadın 2 doğum için borçlanabilir

6 Ekim 2013

Okurumuz Hülya Bengü gönderdiği mailinde, “1965 doğumluyum. 13.07.1985’de memur olarak çalışmaya başladım. 1988’de oğlum doğunca memuriyetten istifa etmek zorunda kaldım. 21.4.1994’de bu sefer SSK’lı olarak çalışmaya başladım. 1997’de ikinci oğlum doğdu. Doğumdan sonra yine işi bırakmak zorunda kaldım. Daha sonra yeniden SSK’lı olarak çalışmaya başladım. Şu an memuriyet süremle birlikte yaklaşık 4 bin günüm var. 42 yaş ve 5.075 günü doldurarak emekli olabileceğimi öğrendim. Yaşı doldurdum. Prim günümü de doğum borçlanması yaparak doldurabilir miyim?” diye soruyor.

Evet, öncelikle öğrendiğiniz gibi 42 yaş ve 5.075 günü doldurarak emekli olacaksınız. Prim günü doldurmak için sadece SSK’lı olarak çalışmaya başladıktan sonra yaptığınız doğumu borçlanabilir, memuriyetiniz döneminde yaptığınız doğumu borçlanamazsınız. Mevcut Kanuna göre sadece SSK’lı olduktan sonra kadın sigortalının yaptığı 2 doğum için toplamda 4 yıl borçlanma hakkı var. Bunun için 1997’de doğan oğlunuz için 2 yıl (720 gün) borçlanabilirsiniz.

Bununla birlikte; kadın istihdam teşvikleri için yapılması düşünülen yeniliklerden birisi de doğum borçlanmasının kapsamının genişletilmesidir. Kapsam genişletildiği takdirde memurken veya Bağ-Kur’luyken olan doğumların da borçlanılması sağlanacak. Bu değişiklik olursa her 2 doğum için de eksik gününüz kadar borçlanma yapabilirsiniz.

Evlenme ödeneğinden nasıl yararlanabilirim?SORU: Annem ve ben, babamın vefatından dolayı maaş alıyorduk. Çalışmaya başladığım için benim maaşım annemin maaşına kesintili olarak eklendi. Yakında düğünüm var. Nasıl evlenme ödeneği alabilirim? (Aylin K.)CEVAP: Annenizin maaşına eklenen maaş, sizin çalışmaya başladığınız için alamadığınız maaştır, bu hisse annenizin hissesine eklenir. Yani oran yüzde 75’e çıkarılmış. Sizin evlenme ödeneği alabilmeniz için aylık alıyor olmanız gerekirdi. Bunun için evlenme ödeneği alamazsınız. Ama düğün öncesi işinizden ayrılırsanız ve aylık yeniden size bağlanırsa bu durumda evlilikten dolayı evlenme ödeneği alabilirsiniz. Bu durumda 2 yıl süreyle bu maaş annenize yansıtılmaz. Yani siz 2 yıllık maaşınızı peşin almış olursunuz.


Devamını Oku