Gazete Vatan Logo

Türkiye için iki formül

Ankara ile yaşanan gerilimin ardından Merkel hükümetinin önündeki iki farklı AB senaryosu.

Türkiye için iki formül

Berlin- Ankara arasındaki diplomatik gerilim sürerken, gözler Angela Merkel hükümetinin Türkiye ’nin AB müzakereleri konusunda vereceği karara çevrildi.

AB’nin 3 yıllık aradan sonra Türkiye ile tam üyelik görüşmelerinde yeni bir müzakere başlığı açıp açmayacağı konusunda AB üyesi ülkeler pazartesi günü karar verecek. Daha önce “Bölgesel Politika ” başlığının açılmasına destek veren Berlin, Gezi Parkı protestolarına sert müdahale ile Türk hükümeti üyelerinden gelen ve Almanya’yı hedef alan sert açıklamaların ardından görüş değiştirmişti.
Türkiye için iki formül
Deutsche Welle Türkçe servisinden Ayhan Şimşek’in haberine göre, Almanya’nın nihai kararı Başbakan Angela Merkel ile Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin görüşmeleri sonucunda netleşecek. Westerwelle, Cumartesi günü Doha’daki Suriye konferansı sırasında Türk mevkidaşı Ahmet Davutoğlu ile görüşmüş, bu görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, yapıcı bir görüşme gerçekleştirdiklerini, ancak Türkiye ile görüş ayrılıklarının tümüyle giderilememiş olduğunu söylemişti.

‘KARAR ALINIR, TOPLANTI ERTELENİR’

Edinilen bilgilere göre Berlin, Pazartesi günü AB temsilcilerinin yapacağı görüşme öncesinde alternatif öneriler belirledi. Bunlar arasında iki alternatif formül dikkat çekiyor.

İlk formüle göre, AB, Türkiye ile yeni bir müzakere başlığı açma yönünde kararını bu hafta içinde alacak ancak müzakerelerin resmen açılacağı ve Türk bakanların da katıldığı Hükümetlerarası Konferans (HAK) bu hafta değil, gelecek aylarda gerçekleştirilecek.

Türk hükümet üyelerinin sert açıklamalarla gerilimi tırmandırdığını ve Gezi Parkı protestolarına orantısız güç ile müdahale edildiğini söyleyen Almanya tarafı, bu formülle tepkisini etkili bir şekilde göstermek istiyor.

AB üyesi ülkelerin büyük çoğunluğu, Türkiye ile müzakere sürecinin yeniden canlandırılmasını ve gelecek hafta yeni bir başlığın açılmasını talep ediyor. Son günlerde Başbakan Merkel’e mektup yazan ve çağrılar yapan bazı Türk siyasetçi, akademisyen ve sanatçılar da müzakere başlığının açılmaması durumunda, bunun Türkiye'de daha fazla demokrasi talep edenlerin cezalandırılması anlamına geleceğini kaydetmişlerdi.

Eylül ayında yapılacak genel seçimler nedeniyle iç politikada baskı altında olan Merkel'in, müzakere başlığının resmen açılmasını aylar sonrasına erteleyerek, koalisyon ve partisi içinde Türkiye’nin AB üyeliğine katı şekilde karşı çıkan muhafazakâr kesime de mesaj vermeye çalışabileceği belirtiliyor.

BAĞIŞ’IN SÖZLERİNE TEPKİ

Öte yandan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın açıklamaları Berlin'de tepki çekti.
Türk hükümet üyelerinden son günlerde gelen, Almanya’yı sert dille eleştiren, AB sürecini engellemekle suçlayan açıklamalar Merkel’in çok büyük tepkisine neden olmuş, Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Cuma günü Alman Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmıştı.

Diplomatik kaynaklara göre, özellikle Türkiye’nin AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın sözleri Berlin’de büyük tepki yaratırken, Başbakanlık kanadı Türkiye’ye tepkinin güçlü bir şekilde gösterilmesini talep etti.

Bağış, Alman basınında “Merkel’e ültimatom” başlıkları ile yansıyan açıklamalarında, AB ile Türkiye arasında yeni bir müzakere başlığının açılmasının Berlin tarafından engellendiğini belirterek bunu eleştirmiş, Başbakan Merkel’in Türkiye konusunu iç siyaset malzemesi yapması durumunda, Sarkozy gibi seçimlerde hezimete uğrayacağını söylemişti.

Bakan Bağış, Berlin’in geri adım atacağı beklentisiyle 'Ayın 26'sında yeni faslı açmak için Brüksel'e gideceğiz' ifadelerini kullanmıştı.

Alman hükümetinin, Pazartesi günü takınacağı tutumda ilk alternatifte karar kılması ve diğer AB üyelerini de ikna etmesi durumunda, müzakere başlığının açılması yönünde karar alınacak ancak Türk bakanlarla Brüksel’de toplantı yapılmayacak, müzakerelerin resmen açılması sonraki aylara bırakılacak.

‘DEKLARASYON ÖNERİSİ'

DW Türkçe’nin haberine göre, Alman hükümet çevrelerinde konuşulan bir diğer alternatif formül, Pazartesi günü müzakerelerin başlaması kararı alınması ancak AB üyesi ülkelerin ortak bir deklarasyon yayınlayarak Türkiye’deki son gelişmelerle ilgili tepkilerini güçlü bir şekilde ortaya koyması.

Ankara-Berlin ilişkilerindeki gerilimin aşılması durumunda bu alternatifin geçerli olabileceği kaydediliyor.

Merkel’in ikna olmaması durumunda ise Almanya’nın, AB sürecinde Türkiye ile yeni bir müzakere başlığının açılmasını Pazartesi günü veto edebileceği ifade ediliyor.

Dışişleri Bakanı Westerwelle’nin, Davutoğlu ile Cumartesi günü Doha'da yaptığı görüşme, gerilimi bir ölçüde düşürmüş ancak görüş ayrılıklarının sürdüğünü ortaya koymuştu.

Westerwelle, görüşmenin ardından Alman birinci televizyonu ARD’ye yaptığı açıklamada, “iyi ve yapıcı” bir görüşme gerçekleştirdiklerini, ancak Türkiye ile görüş ayrılıklarının tümüyle giderilemediğini kaydetti. Alman Bakan, gerilimi düşürmek için her iki tarafın da çaba göstermekte olduğunu belirtirken, sorunları aşmak için görüşmelere devam edeceklerini vurguladı. Westerwelle, diyaloğun sürmesinin her iki tarafın da çıkarına olduğunu sözlerine ekledi.

Haberin Devamı