Bakan Selçuk: "166 mobil çocuk hizmet birimi kurduk, 14 bin çocuğa ulaştık'
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "166 mobil çocuk hizmet birimi kurduk. Bu birimlerimizi 3 bin 500 okulla eşleştirdik ve şu ana kadar 14 bin çocuğumuza ulaştık." dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ÖNDER İmam Hatipliler Derneğince Üsküdar Belediye binası Mavi Salonda'da bu yıl üçüncüsü düzenlenen "Okul Aile Birliği Zirvesi"ndeki konuşmasında, imam hatip okullarının milletin teveccühüyle 70 yıldır türlü baskı ve aleyhte kampanyalara rağmen dimdik ayakta durduğunu belirtti.
İlk kuruluşlarından bu yana imam hatip liselerinin Milli Eğitim Bakanlığına bağlı devlet okulları olarak faaliyet gösterdiklerini aktaran Selçuk, imam hatip mezunlarının üniversiteye girmelerinin önünde engeller oluşturulduğu dönemler yaşandığını anlattı. 28 Şubat post modern darbesi döneminde "kesintisiz 8 yıllık eğitim" adı altında imam hatiplerin orta kısımlarının külliyen kapatıldığını ve birçok engellemelerle karşılaşıldığını söyleyen Selçuk, 2002'den itibaren AK Parti iktidarı döneminde imam hatiplere yönelik ayrımcı uygulamaların kaldırıldığını dile getirdi.
Selçuk, dini terakkiye mani gören anlayışın imam hatip mezunlarını hayatın diğer alanlarından koparmaya çalıştığını belirterek, "İmam hatip liseliler derneğimizin adının ÖNDER olması boşuna değil. Zira imam hatip mezunları, haliyle tavrıyla olgun, kişiliği karakteri oturmuş, hayatın içinde insanlara örnek ve önder olmak durumundalar. Bütün çocuklarımızı bu ideale göre yetiştirmeyi hedefliyoruz." diye konuştu. İmam hatip okullarının harcının "Bismillah" denilerek karıldığını ve milletin desteğiyle inşa edildiğini kaydeden Selçuk, imam hatipli olmakla iftihar eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imam hatipte aldığı eğitimi, "Bu çatı bize dürüstlüğü, samimiyeti, hasbiliği, diğerkamlığı, ülkesine, milletine, bayrağına yürekten bağlı olmayı öğretti." sözleriyle ifade ettiğini aktardı.
Bakan Selçuk, bireyin mutluluğu ve toplumun huzuru için ailenin merkeze alınması gerektiğini vurgulayarak, bu nedenle okul aile birliklerinin önemine dikkati çekti. Ülkenin, toplumun ve dünyanın hızla değiştiği bir dönemin yaşandığına işaret eden Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler, bize bir taraftan önemli fırsatlar sunarken bir taraftan da aile yapımızı ve çocuklarımızı daha da fazla korumamızı gerektiren tehditlerle de baş başa bırakıyor. Bugünün dünyasında artık eğitim okulda, sınıfta ve öğrencilerin sadece sıralarda oturup öğretmenlerin anlattığı dersleri dinlemenin çok ötesinde bir durumda. Gençler, bundan 10-15 yıl sonra bugün daha icat olunmamış meslekleri icra etmek durumunda kalacaklar. Dolayısıyla çocuklarımızı sadece bugünün değil, yarının da gerektirdiği koşullara niteliklerle donatmalıyız. Konuya bir de okul, aile veçocuk perspektifinden baktığımızda bu hassasiyetimiz katlanarak artıyor."
"Aile, eğitim sürecinin mihenk taşı"
Selçuk, eğitim ve öğretim arasındaki farkın iyi kavranması gerektiğine, öğretim hayatın belli bir sürecini kapsasa da eğitimin bireyin bütün hayatını içerisine alan bir süreç olduğuna dikkati çekti. Eğitimi en geniş şekliyle hayatın her anına ve alanına yaymanın önemini vurgulayan Selçuk, "Bu sürecin mihenk taşı, olmazsa olmazı da tabii ki ailelerimiz. Çünkü biz inanıyoruz ki eğitim ailede başlıyor, okul sıralarında olgunlaşıyor. Okul ile aile birlikte çalıştığı zaman, çocuklarımıza daha iyi bir eğitim veriyoruz. Bütün başarıların kökeninde de sevgiyle örülü güçlü aile bağları yatmakta. Aile, hem mektep hem korunak hem de bir huzur kaynağı olarak hayatımızın içinde." değerlendirmesini yaptı.
Selçuk, okul ve ailenin bir kuşun iki kanadı gibi görülmesi, bu sebeple evlerin ve ailelerin ilim, irfan ve merhamet yuvasına çevrilmesi gerektiğini söyledi. Bütün çalışmalarında aile merkezli bir bakış açısıyla hareket ettiklerini, ailenin üretken bir niteliğe sahip olmasını önemsediklerini ifade eden Selçuk, Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP), Evlilik Öncesi Eğitim Programı ve Aile Eğitim Programı (AEP) ile açtıkları sosyal hizmet merkezlerine ilişkin bilgi verdi.
"166 mobil çocuk hizmet birimimizle 14 bin çocuğumuza ulaştık"
Sosyal Ekonomik Destek (SED) hizmetiyle ailelerinin yanında olan ihtiyaç sahibi çocukları desteklediklerini aktaran Selçuk, çocuklara yönelik koruyucu ve önleyici faaliyetler yaptıklarını, Diyanet İşleri Başkanlığı ile Değerler Eğitimi Programı başlattıklarını, ayrıca Çocuk Dostu Kitap Listeleri hazırladıklarını kaydetti. Bakan Selçuk, "Okul Destek Projesi"yle hem ailelerde çocuk adına farkındalık oluşturduklarını hem de çocuklara okul dışı zamanlarını kaliteli ve verimli kullanabilecekleri ortam ve imkan oluşturduklarını dile getirerek, şöyle devam etti: "Okul aile birliklerini yakından ilgilendiren yeni bir hizmetimizden bahsetmek isterim. 166 mobil çocuk hizmet birimi kurduk. Bu birimlerimizi 3 bin 500 okulumuzla eşleştirdik ve şu ana kadar 14 bin çocuğumuza ulaştık. Böylece risk altında olan, okuldan uzaklaşan, okula gidemeyen çocukların evlerini ziyaret ederek, okuldaki bağlarının kopmasının sebeplerini araştırıyoruz. Eğer bu sebebi maddi koşullarsa onlara olan desteklerimizi sağlıyoruz. Başka sebepler varsa da bunları tespit ediyoruz. O yüzden mobil çocuk hizmet birimlerimizle okul aile birliklerimizin temasını çok önemsemekteyiz."
"Güçlü Türkiye'nin gençleri de güçlü olmalı"
Bakan Selçuk, "Ailelerin çocuklarına bakması mümkün olmadığı durumlarda evlat edindirme, koruyucu aile modellerimiz var. Bu çocuklarımız ülkemizin çocukları. Hepimizin korunmasına ihtiyacı olan çocuklar. Bu çocukları evlat edindirmek, koruyucu aile olmak, onlara daha sağlıklı ve huzurlu bir ortam sağlamak hepimizin görevi." dedi.
Türkiye'nin gençliğinin, ailesinin ve öğretmenlerinin güçlü olması gerektiğini vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:
"İmam hatipli olduğu için muhtarlığa dahi layık görülmeyen temiz dimağların cumhurbaşkanı olduğu bir ülkede yaşıyoruz, hamdolsun. Bu güçlü Türkiye'nin gençleri de güçlü olmalı. Üstat Necip Fazıl'ın da o etkileyici üslubuyla ifade ettiği gibi, 'Kim var?' deyince 'Ben varım.' cevabını veren, 'Benim olmadığım yerde kimse yoktur.' duygusuna sahip bir gençlik inşa etmeliyiz. Ailesine, vatanına, milletine sıkı bağlarla bağlı, çevresi, şartları değişse de özü hiçbir şartta değişmeyecek bir gençlikle ilerlemek durumundayız. Bu gençlik de ancak öğretmenlerimizle, ailelerimizin, kurumlarımızın, bakanlıklarımızın el ele çalışmasıyla mümkün. Bu birlikten doğacak o kuvvete inancım tam. Okul aile birlikleriyle sivil toplum kuruluşlarımızla başta eğitim olmak üzere her alanda, elimiz daha da güçlenecek, daha güçlü yarınlara kavuşacağız." Konuşmasının ardından Bakan Selçuk'a, ÖNDER İmam Hatipliler Derneği Genel Başkanı Kamber Çal tablo hediye etti. Programa, Eski Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı ve Kadıköy Ahmet Sani Gezici Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Ayşen Gürcan da katıldı.