Türkiye'nin baş imamı Semra Hanım! (2)

Sohbete başladığımızda, "Yahu bırak Semra Hanım'ı... Bıktım artık, herkes onu soruyor" dedi... Konuşmamız sırasında sonra kendisi dönüp dolaşıp oraya geldi. Nereden geldiği ise tam alacakaranlıkta!

Haberin Devamı

* Semra Hanım'la Tayyip Erdoğan hangi noktada benzeşiyorlar. Oraya dönelim mi...
Türkiye özeline bakarsan din iman sahibi bir iktidar var. Ama Türk toplumunun mabedi bugün camiler değil. İmam da değişti. Erbakan değil, Fetullah Gülen de etkisini yitiriyor. Türk toplumunun yeni imamı ortada: Semra Hanım. Okul yok, eğitim yok, o yok, bu yok, siyaset zaten dışarıyla çok yakından bağlantılı. İman sahibi olan bir iktidar bile olsa mabed değişti. Mabed, katedral, Süleymaniye Camii değil, artık televizyon.

* Ama camiler dolup taşıyor...
Bu işin ritüeli. Esnaf cuma günleri gidiyor camiye. Şunu söylemek istiyor: İşte herkes burada ben de buradayım. Ama hayat onların bulunduğu yerde değil artık. Hayat televizyonda. O televizyonu izleyenlerin evlerinde... İmam da camilerde değil televizyonlarda. Üç-beş de imam var. O imamların da en başında günümüzün Gülen hocası Semra Hanım.

* Diğer imamlar kimler?
Hâlâ Fetullah Gülen imam, Tayyip Erdoğan belki imam, Erbakan belki imam...

* Peki Semra Hanım'ı neden bu kadar çok izleyen var?
Boşver. Bu sorunun. cevabını Freud bilir.

Türk toplumu durduğu yerde eşeleniyor
* Peki biz Semra Hanım'ı izleye izleye nereye gidiyoruz?
Lafım eksik kaldı galiba... Toplumlar kolay kolay geriye gitmiyor, ama durduğu yerde eşeleniyor. Türk toplumu da durduğu yerde eşeleniyor. Niye? Kümese darı atan, mısır atan yok. Anlatabiliyor muyum?

* Darı atacak kim?
Kümesin içindekilerden birkaçı akıllanıp 'gelin bakalım bir yere mısır ekelim, dikelim' diyecek. Toplum kendi mısırını kendi üretecek. Biz kümese kapatıldık. Kümese darı atan da yok. İşte böyle diziler falan da aç tavukların eşelenmesi.

* Asgari ücret 350 milyon değil de 700 milyon olsa bu durum değişir mi?
Bunu bilebilmek için yaşamak lazım. Ama asgari ücretin neden 700 milyona çıkartılamadığını söyleyeyim: 12 Eylül yüzünden. 12 Eylül'ün bu yolu kapattığını bilirsek, onun getirdiği kurumları değiştirirsek bu şansımız olur. Önümüzdeki sorunu çözemezsek kuruntu olur. 12 Eylül sendikalaşmayı, siyaseti dar bir kafese soktu. Bunların arkasından medya değişti. Herşey birbirini bütünlüyor. Ama ekenomi hiçbir şeyi tek başına açıklayamaz. Her şeyi açıklayacak olan siyasettir. İktisadın bir toplumun mu, yoksa bir azınlığın mı refahım sağlayacağını siyaset belirler. 70 milyonluk ülkede 2 milyon kişi refahı paylaşıyor. İşte bu konulara buradan bakmak lazım.

DİĞER YENİ YAZILAR