Uzaya bile gitse Sarıgül’ü seçeriz!

Sarıgül, sahaya inecek ve seçimlerde yüzde 80’i zorlayacak

Haberin Devamı

Geçen seçimlerde yüzde 70 oyla Türkiye rekoru kıran Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, yeni bir rekor denemesi yapacak! 20 bin kişilik orduyla sahaya inecek ve seçimlerde
yüzde 80’i zorlayacak. Bu hedef için koşullar da müsait. Çünkü Sarıgül, sağcı, solcu, yoksul, zengin, Ermeni, Kürt, Yahudi, Alevi demeden ’herkesin başkanı’ olmayı başarmış. Ama ortada küçük bir sorun var! Halk, artık onu Şişli’nin değil, Türkiye’nin başında görmek istiyor. Size abartılı gelebilir ama “Uzaya da gitse Sarıgül’ü seçeriz!” diyen bile var...


45 ilden daha büyük... Gündüzleri 3 milyon nüfusuyla İstanbul’un finans, ticaret ve hizmet merkezi... Türkiye’nin 500 büyük firmasından 420’si Şişli’de. Kentin tam göbeğinde, en eski ve en zengin semtler de burada. Beverly Hills ile yarışan Nişantaşı ve Maçka gibi... Aynı zamanda yoksulluğun da diz boyu yaşandığı bölgeleri var Ayazağa Köyü ve Okmeydanı’nın bazı mahalleleri gibi...

Bir mozaik mi arıyorsunuz, Türkiye’nin gerçek mozaiği burada. Kurtuluş’un Ermenileri, Teşvikiye’nin Yahudileri, Dolapdere ve Kuştepe’nin Çingeneleri, Okmeydanı’nın Karadenizlileri ve Kürtleri, Tokat, Erzincan ve Tunceli’den göç etmiş Alevileri... Tabii bir de Teşvikiye, Harbiye, Nişantaşı, Maçka’nın Beyaz Türkleri! Unutmadan, transseksüellerin en rahat yaşayabildiği Pangaltı da Şişli’de...

Böyle bir mozaiğin her rengi tarafından sevilebilmek, herkese nasip olmaz. Mustafa Sarıgül’ü Şişli’de sevmeyen yok! Gönlü AKP’de olanlar bile konu belediye oldu mu, oyunu ona vermekte zerre tereddüt etmiyor. 2004’teki yerel seçimlerde bir rekora imza atarak ikinci kez belediye başkanı seçildi. Oyların yüzde 70’ini alarak... Bu kez, 2009’da rekorunu yenilemeye hazırlanıyor. Hedef, yüzde 80!

Sanki İsveç’ten bahsediyor

Bu, her siyasetçinin imreneceği bir performans. Peki Şişli’de böyleyse, neden İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden aday olup, dengeleri ters yüz etmiyor? Kafama takılan bu soru dahil daha pek çok sorum var Sarıgül’e... Bayram öncesi alıyorum randevuyu... Cuma günü akşamı buluşuyoruz Şişli Belediyesi’nde... Sorulara başlıyorum. “Ben söyleşiden çok icraatlarımı anlatmak istiyorum. Ne yazık ki çoğu bilinmiyor” diye giriyor söze. Ve başlıyor anlatmaya. Sağlık Merkezleri, Emekliler Evi, Engelliler Merkezi, Evlilik Okulu, Duygu Asena Kadın Danışma Merkezi... Saydıkça sayıyor. Sanırsınız ki Türkiye’den değil, İsveç’ten bahsediyor. Yetişmek mümkün değil saydıklarına... Galiba biraz ‘Hadi canım’ dercesine bakmaya başlamışım ki, duruyor. “İyisi mi lafı bırakalım, beraber dolaşalım, kendi gözlerinle gör” diyor. Bir ricası var yalnız, bayram bitiminde bir günümü ayırmam! Bayramda çok dolu, mahalle mahalle bayram ziyareti yapacak zira...

22 ilköğretim okulu yaptırdı Bayram sonrası buluşuyoruz, saat 13.00’te Ayazağa Köyü’nde. Bir saat önceden gelmiş, hiperaktifliğinden... En azından bu yönünü biliyorum. Sabah 6.00’da uyanıyor. Bir saat sağlık için koşuyor, ardından hemen belediyeye... Gece saat 23.00’e kadar iş üstünde... Bir günü nasıl mı geçiyor? Bir proje toplantısı, sonra bir semti ziyaret, ardından meclis toplantısı, günün ortasında nikahlar, cenazeler, akşam düğünler, en son ev ziyaretleri... Her akşam, saat dokuzdan sonra Şişli’de herhangi bir apartmana girip, en az 10 dairenin kapısını çalıyor. ’İyi akşamlar, ben Mustafa Sarıgül. Nasılsınız?’ diye... Şaşkın ama memnun bakışlar altında hal hatır sorup sonra kendi evinin yolunu tutuyor...

Her zaman kafasında birkaç proje ve bu projelere kaynak yaratma meselesi... Çoğu proje kendi kaynağını yaratarak ortaya çıkıyor. Şişli’de çakılan her çiviyle yeni bir projenin temeli atılıyor. Bir alışveriş merkezi mi yapılıyor, belediye girişimciye her türlü desteği veriyor ama karşılığında haraç benzeri bağış almıyor. Onun yerine “Bir çivi de siz Şişli halkı için çakın” diyor Sarıgül, çakıyorlar. İşte 56 ilköğretim okulu böyle yenilenmiş. 22 ilköğretim okulu ise yıkılıp baştan inşa edilmiş, Avrupa’daki okullarla yarışacak kadar modern her biri. Bilgisayar ve fen bilgisi laboratuvarları, kütüphaneleri, tiyatro, konferans ve spor salonlarıyla... Okulların büyük bölümünde sınıflarda kara tahtaların yerini akıllı tahtalar almış. Şaka gibi gelecek pek çok veliye ama gerçek çocuğunuzu mu merak ettiniz, internet bağlantınız varsa, sınıfına girip, dersi izleyebiliyorsunuz!

Yıkılıp yeniden yapılan okullarda derslik sayısı 16’dan 50’ye yükseltilmiş. Bu sayede çift tedrisattan, tek tedrisata geçilmiş. Sabah saat 9.00’da başlıyor eğitim, öğleden sonra 14.30’a kadar... Sarıgül, her okulda bir tiyatro ve konferans salonu olmasını mutlaka istemiş. Biraz lüks değil mi? Ona göre hiç de değil. Kendisine bir gün sormuşlar, “Siz mezuniyette kep giydiniz mi?” diye... “Ne kepi? Erzincan’da köy okulunda soba var mı ki?” demek istemiş, yutkunmuş. O gün bir yemin etmiş, tüm öğrencilerin kep giyme töreninin heyecanını yaşaması için elinden geleni yapmaya... Ayazağa’dan Kurtuluş’a inşa edilen tüm okullardaki öğrenciler artık bu şansa sahip.

Okullardan üçünü gezdirdi, inşaatı süren okullara da götürdü beni. ’Görmezsen inanmazsın’ diyerek... Feriköy’deki Mahmut Şevket Paşa İlköğretim Okulu’nda çalışanları görünce birden farklı bir enerji geldi Sarıgül’e... “Kolay gelsin hemşerim” deyip küreği kaptığı gibi işe koyuldu. İşçilerle şakalaşarak harç kardı. “Harç karmayı nereden biliyorsunuz?” dedim, Sarıgül hakkında bir şey daha öğrendim. “12 Eylül’den sonra siyaset yasaklısı olduğum için inşaat işine girdim. Eskiden hazır beton yoktu. Kaç metreküp çimento atacaksın, ne kadar su katacaksın hep hesaplardık. Çimento para, çimento bereket çünkü... Harcı taşırmayacaksın, kıvamını iyi tutturacaksın...”



YARIN: Şişli’de hangi projelerin fikir babası Rahmi Koç?
Sarıgül, CHP lideri Baykal için ne diyor?



DİĞER YENİ YAZILAR