Gazete Vatan Logo

MEB resmen duyurdu! Ve belli oldu, 1,2,3,4 ve 8 ile 12. sınıflar...

Öğrenci ve veli herkes merakla bekliyordu. MEB resmen duyurdu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk açıkladı. Bakan Selçuk, yüz yüze eğitim ile ilgili yaptığı açıklamada, salgının düşük seyrettiği köy ve benzeri seyrek nüfuslu yerleşim yerlerinde okulların 15 Şubat’ta yüz yüze eğitime geçebilmesi için hazırlıkların belirlenen standartlara uygun olarak tamamlandığını ifade etti. Selçuk, 1 Mart'tan itibaren ise ilkokullarda ve bu ilkokulların bünyesindeki ana sınıfları ile özel eğitim sınıflarında, haftada 2 gün yüz yüze eğitim yapılacağını, 8 ve 12. sınıflarda ise seyreltilmiş sınıflarda tam zamanlı yüz yüze eğitime başlanacağını hatırlatarak “Evlatlarımızı, öğretmenlerimizin ve tüm toplumun sağlığını önceleyerek gerektiğinde illerin koşullarına uygun olarak öğrencilerimizi okullarına kavuşturmak temennisindeyiz.” dedi. Öte yandan (MEB), işitme engelli öğrencilere yönelik eğlenceli özel içeriklerin yer aldığı okuma öğreniyorum seti hazırladı.

MEB resmen duyurdu! Ve belli oldu, 1,2,3,4 ve 8 ile 12. sınıflar...

Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Ziya Öğretmen Veli Buluşmaları” kapsamında ilk çevrim içi toplantıyı anneler ile gerçekleştirdi. Bakan Selçuk, uzaktan eğitim sürecinde çocukların eğitimiyle ilgili sorumluluğu da tam zamanlı üstlenen annelerle süreci değerlendirdi.Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Evlatlarımızı, öğretmenlerimizin ve tüm toplumun sağlığını önceleyerek gerektiğinde illerin koşullarına uygun olarak öğrencilerimizi okullarına kavuşturmak temennisindeyiz." ifadesini kullandı. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını öncesi velilerle yüz yüze bir araya gelen Selçuk, öğretmenler ve öğrencilerin ardından salgın nedeniyle velilerle de çevrim içi ortamda buluşmaya başladı. Bu kapsamda, "Ziya Öğretmenle Veli Buluşmaları"nın ilki "Annelerle Salgın ve Uzaktan Eğitim Üzerine" başlığıyla gerçekleştirildi. Bakan Selçuk, Türkiye'nin dört bir yanından annelerle çevrim içi bir araya geldiği toplantıda, annelerin salgın sürecinde artan iş yüklerine işaret etti. Annelerin evdeki sayısız işlerinden en çok önemseyip, gönülleriyle yaptıklarının evlatlarıyla ilgili olduğunu dile getiren Selçuk, "Annelik tam zamanlı bir mesai, ödülü evladın sıcak bir gülümsemesi, gün bittiğinde bir odada sağlıkla uyuması... Bu izah edilmesi, yaşamada anlaşılması mümkün olmayan bir yaşam biçimi." değerlendirmesinde bulundu. Bakan Selçuk, "Tam zamanlı olarak anne ve tam zamanlı öğretmen oldunuz. Evdeki onlarca kalem işinize, çalışan annelerimiz için iş yerindeki işlerinize, bir de çocuklarınızın eğitim sürecini yönetmek eklendi. Öğretmenlerimizle çok daha sık iletişim kurdunuz. Derslerin başlama zilini siz çaldınız, teneffüste oyun arkadaşı oldunuz, kuralları hatırlatan idareci de sizdiniz, teknik hizmet veren görevli de…" ifadelerini kullandı.

Haberin Devamı

"Ulusal Destekleme Programı" ile uzaktan eğitimdeki öğrenme kayıpları giderilecek

İstatiksel verilerin yanı sıra velilerden gelen mektuplar ve mesajlarla öğrenme süreçlerindeki gereksinimleri yakından takip ettiklerini belirten Bakan Selçuk, uzaktan eğitim sürecinde evlerdeki bu yoğun mesaide, okul öncesinden liseye kadar tüm seviyelerde ihtiyaç duyulan alanlarda basılı ve dijital kaynaklar ile ailelerin yanında olmaya çabaladıklarına dikkati çekti. Bakan Selçuk, yakında detaylarını kamuoyuyla paylaşacakları "Ulusal Destekleme Programı" ile uzaktan eğitim döneminde oluşan öğrenme kayıplarının giderileceğine işaret ederek, "Bu program, her bir çocuğumuzun ihtiyacı olan destekleme eğitimini alabilmesine, varsa açığını kapatmasına, yoksa bilgisinin pekişmesine yarayacak." açıklamasında bulundu.

Haberin Devamı

Yüz yüze eğitim süreci

Salgının düşük seyrettiği köy ve benzeri seyrek nüfuslu yerleşim yerlerinde, okulların 15 Şubat'ta yüz yüze eğitime geçebilmesi için hazırlıkların standartlara uygun şekilde tamamlandığını bildiren Selçuk, 1 Mart'tan itibaren de ilkokullarda ve bu okullar bünyesindeki ana sınıflar ile özel eğitim sınıflarında, haftada 2 gün yüz yüze eğitim yapılacağını, 8 ve 12. sınıflarda ise seyreltilmiş sınıflarda tam zamanlı yüz yüze eğitime başlanacağını anımsattı. Bakan Selçuk, "Evlatlarımızı, öğretmenlerimizin ve tüm toplumun sağlığını önceleyerek gerektiğinde illerin koşullarına uygun olarak öğrencilerimizi okullarına kavuşturmak temennisindeyiz." değerlendirmesini yaptı.

Haberin Devamı

Yüz yüze eğitime başlayacak öğrencilerin ailelerine uzmanından tavsiyeler

Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Ayas, 15 Şubat'ta kademeli olarak yüz yüze eğitime başlayacak öğrencilerin, Kovid-19 salgını sürecinin olumsuz atmosferinden çıkması için ailelere sağlıklı iletişim kurma ve sosyalleşme tavsiyesinde bulundu. Prof. Dr. Ayas, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle eğitim sisteminde değişikliklerin ortaya çıktığını ve çocukların eğitim öğretim faaliyetlerini evden yürütmek zorunda kaldığını söyledi. Okulu sadece öğrenciler için bir öğretim ortamı olarak değerlendirmemek gerektiğine dikkati çeken Ayas, "Öğrencilerin arkadaşlarıyla kurduğu ilişki ve iletişime bağlı olarak duyusal-sosyal gelişimlerini de etkileyen bir süreç okul ortamı. Öğretimden farklı olarak okul, çocukların hayata hazırlanma sürecinde iletişim kurma, karşılaştıkları problemleri çözebilme becerilerini geliştirme açısından önemli." dedi.

Haberin Devamı

"Salgın nedeniyle aşırı titiz yaklaşımlar obsesif davranışları ortaya çıkarır"

Özellikle sağlık gibi mesleki alanlarda çalışan ebeveynlerin, eve gelememesi nedeniyle çocuklarını görememe gibi sorunlarının ortaya çıktığına değinen Ayas, ailelerin çocuklarıyla sağlıklı iletişim kurması, özellikle bu süreçte duygusal anlamda desteklenmesi açısından gösterecekleri tutum ve davranışların önemli olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Ayas, sürecin olumsuz etkilerinden birinin de çocukların korku ve kaygılarının artması olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:

"Özellikle hijyen açısından sürekli ellerinin yıkanması gibi gösterilen aşırı titiz yaklaşımlar çocuklarda obsesif davranışların ortaya çıkmasında önemli bir faktör. Ailelerin, okullardaki maske, mesafe ve hijyen kuralları konusunda çok aşırı şekilde uyarılarda bulunması ciddi manada çocukların kaygılarının artması, okula gitme korkularının oluşmasına önemli derecede etki edebilir. Yine okullardan belli bir dönem uzak kalan öğrencilerin uyumla ilgili sıkıntıları ortaya çıkabilir. Özellikle okula yeni başlayanlarda daha fazla görülebilir. Bu nedenle ailelerin çocuklarını desteklemesi ve uyum noktasında onlara yardımcı olması gerekir."

"İmkanı olan aileler çocuklarını okula kendileri bıraksın"

İmkanı bulunan ailelerin bu süreçte çocuklarını kendilerinin okullara götürmesinin salgın önlemleri anlamında gerekli olduğunu ifade eden Ayas, çocukların, uzun süredir aileleriyle evlerde kaldıkları için ayrılma anksiyetesi yaşayabileceğini, dolayısıyla yeni süreçte ailelerin çocuklarıyla okula gidip çıkışta onları almasının önemli olduğunu dile getirdi. Ayas, salgın tedbirleri konusunda sürekli komutların verilmesinin çocukların kaygılarının artmasındaki en önemli etkenlerden biri olduğuna işaret ederek, "Dolayısıyla sürekli şekilde hatırlatılması, belli bir süreden sonra çocuklarda duyarsızlaşmaya neden olabilir. Bu tür direktiflerin belli aralıklarla verilmesi gerekir." değerlendirmesinde bulundu. Öğrencilere, bunun sadece Türkiye'de değil tüm dünyada yaşanan önemli bir süreç olduğunun anlatılmasının önem taşıdığını ifade eden Ayas, tüm öğrencilerin, diğer arkadaşlarının da hep aynı sorunları ve sıkıntıları yaşadığını düşünmesi gerektiğini belirtti. Ayas, çocukların yüz yüze eğitim sürecinde salgının etkilerini atlatabilmesi için ailelere şu önerilerde bulundu: "Öğrenciler, sosyal mesafe kurallarına uyarak ya da sanal ortamda arkadaşlarıyla sosyal ilişkilerini geliştirmeli, bağlarını koparmamalı. Salgın sürecinin en olumsuz etkilerinden biri, çocukların sürekli internet ortamına ve ekrana maruz kalmasıyla ortaya çıkan bağımlılıklar ya da dikkat eksikliği konuları. Ailelerin çocuklarıyla daha sağlıklı iletişim kurarak bu süreci yönetmesi ve öğrencilere rol model olması gerekiyor."

MEB 5 KİTAP HAZIRLADI

Öte yandan MEB, özel gereksinimli öğrencileri sürekli artan zengin içeriklerle desteklemeye devam ediyor. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü bu kapsamda özel öğrenciler için "İşitme Engelli Öğrenciler İçin Okuma Yazma Öğreniyorum" isimli 5 kitaptan oluşan set hazırladı. Alanında bir ilk olan ve iki "Yardımcı Ders Aracı", "Öğretmen Kılavuz", "Öğrenci Çalışma" ve "Etkinlik" kitaplarından oluşan set, okuma yazma sürecine aktif katılımı sağlayan içerikler ve görsel betimlemelerden oluşuyor. Kitap setinde işitme yetersizliği olan öğrencilerin edinmeleri gereken becerileri destekleyen ve beraberinde kelime dağarcığının zenginleşmesini sağlayan kaynaklar da yer alıyor. Öğrencilere eğlenceli etkinlik ve öğrenmeyi motive edecek çalışmalarla okuma yazmayı sevdirecek kitap setinin dijital versiyonuna da "http://orgm.meb.gov.tr/derskitaplari/isitme.html" adresinden ücretsiz ulaşılabiliyor.

"Özel gereksinimli öğrencilerin zengin basılı ve dijital kaynaklarla hep yanlarında olduk"

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Bakanlığın salgın sürecinde daha özel gereksinimli öğrencilerin ihtiyaçları konusunda çok daha hassas davranmaya çalıştığını belirterek, özel gereksinimli öğrencilerin zengin basılı ve dijital kaynaklarla hep yanlarında olduklarını ve olmaya devam edeceklerini bildirdi. Mobil uygulamalar, dijital ders içerikleri ve etkileşimli kitaplar ile birçok basılı kaynağı öğretmen, öğrenci ve veliler ile buluşturduklarını hatırlatan Selçuk, "Bugün paylaştığımız 'İşitme Engelli Öğrenciler İçin Okuma Yazma Öğreniyorum' seti, zengin içeriğiyle işitme yetersizliği olan öğrencilerimizin okuma yazmayı kolaylıkla kavramalarını, Türkçe ve dilbilgisi kazanımlarını desteklemeyi amaçlıyor." bilgisini paylaştı. Kaynakların öğrenciler için hayırlı olmasını dileyen Selçuk, süreci koordine eden Bakan Yardımcısı Mahmut Özer'e, Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Nezir Gül ve çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.