Gazete Vatan Logo

Hüda-Par: 7 saat müdahale edilmedi!

HÜR Dava Partisi (Hüda- Par) Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Cizre’de 2 kişinin öldüğü, 3 kişinin yaralandığı olayların, çözüm sürecine yönelik provokasyon olduğunu savundu. Yılmaz, Cizre’de PKK’lıların uzun namlulu silahlarla evleri ateş altına aldığını ve 7 saat müdahale edilmediğini ileri sürdü.

Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, Diyarbakır’da parti binasında düzenlediği basın toplantısına, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Genel Başkanı Hatip Dicle ile telefon görüşmesi nedeniyle geç başladı. Görüşmenin detaylarını soran gazetecilere Yılmaz, "Sonuçta üzgün olduğunu, bu olayı tasvip etmediğini özellikle DBP Eş Başkanı’nın yapmış olduğu açıklamayı tasvip etmediğini yanlış olduğunu belirtti" dedi.

CİZRE’DE EVLERE SALDIRDILAR

HDP, DBP ve PKK’nın içlerinde iyi niyetli olmayan kişileri tasfiye etmesini isteyen Yılmaz, "Ne zaman süreçle ilgili olumlu bir mesaj verilse PKK, YDG- H çevreleri tarafından bizim partimize yönelik provokatif eylemlerde bulunuluyor. Bizim partimiz üzerinden kendilerine göre çözüm sürecini sabote etme veya farklı mecralara çekmeye çalışıyorlar. Bunun da sorumlusunun PKK tarafı olduğu düşüncesindeyiz" dedi.

Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz, parti olarak barış ve huzurun hakim olması için ellerinden gelen sağduyuyu yaptıklarını; ancak provokatif saldırılarda bulunan, alet olan kesimlerin kendi yaptıkları eylemleri partilerinin üzerine yıkmaya çalıştıklarını söyledi. YDG- H’lilerin Cizre’de parti üyelerinin evlerine dün gece saldırdığını 1 kişiyi öldürdüklerini söyleyen Yılmaz, bazı evleri de yaktıklarını ileri sürerek şöyle dedi:

Haberin Devamı

"Bütün bu gelişmelere baktığımızda, tam da hükümet ile İmralı’nın ya da PKK tarafının bundan sonra kamu düzeni sağlanacak, eylemler kesilecek, YGD-H eylemlerini kesecek şeklindeki beyanlarından sonraya denk gelmesi, bu da bizi düşündürüyor. İşin içinde derin ellerin olduğu noktasında Hatip Bey’le hemfikiriz. O da bunu dile getirdi. Fakat bu karanlık yapılara kimin alet olduğu noktasında düşünülmesi ve bakılması gerekiyor. Ne zaman süreçle ilgili olumlu bir mesaj verilse PKK, YGD-H çevreleri tarafından bizim partimize yönelik provokatif eylemlerde bulunuluyor. Bizim partimiz üzerinden kendilerine göre çözüm sürecini sabote etme veya farklı mecralara çekmeye çalışıyorlar. Bunun da sorumlusunun PKK tarafı olduğu düşüncesindeyiz. Özellikle DBP, HDP’nin yetkililerinin de medya karşısında vermiş olduğu sorumsuz açıklamaların bunda rolü vardır."

Haberin Devamı

ZİYARETİN ARDINDAN SALDIRI YAPILDI

DBP Cizre teşkilatının dün Hüda-Par’ı ziyaret ettiğini belirten Yılmaz, "Ziyaretin ardından bu saldırı gerçekleşiyor. Vatandaşa, esnafa, partimize yapılan saldırılar kamu düzenini bozucu eylemler sayılmıyor. Devleti, hükümetin kamu düzeninden anladığı kamu kurumlarının ve görevlilerinin güvenliğidir" dedi.

Yasin Börü olayında olduğu gibi olaylara saatlerce müdahale edilmediğini kaydeden Hüseyin Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Danışıklı bir şekilde birisi ben saldıracağım, diğeri de sen müdahale etme. Böylece ortaklaşa bir derinlerde olan bir plan olabilir. Bunun üzerinde biz müdahale etmeyeceğiz. Hükümet yetkilileri de bizim yaşadığımız mağduriyet üzerinden mağduriyetleri ağzına dolayacak, neticede süreçle ilgili siyasal alanda kendine bir nevi malzeme bulmuş olacak. Biz bunu kabul edemeyiz. Kamu güvenliği sağlanacaksa öncelikle bunun içerisine Hüda-Par’a olan bütün saldırıların kesilmesi de içine alınmalıdır. Sivillere yönelik, esnafa yönelik yol kesmeler gibi her türlü eylem kamu düzenini bozucu eylem içerisine girmeleridir. Sürecin işlemesi buna bağlanmalıdır. Eğer bu yapılmazsa o zaman biri provokatör ’benim alakam yok’ diyecek, biri polisini göndermeyecek. Bu iş böyle işlemez. Rayına oturtulmalıdır ama bu şekilde değil."

Haberin Devamı

"HÜDA- PAR BÖLGENİN GERÇEĞİ, BU KABULLENİLMELİ

Hüseyin Yılmaz, partilerine yönelik saldırıları kabul edemeyeceklerini belirterek, "Hükümet, devlet, PKK, HDP, DBP çevreleri bu anlayıştan şu ana kadarki bakış açıları ve yaklaşımından vazgeçmelidir. Hüda-Par ve camiası bu bölgenin bir gerçeğidir. Burada var olacaktır, siyaset yapmaya devam edecektir. Herkes bunu kabullenmek zorundadır. Buna aksi bu durum kabullenemez" dedi.

DBP yöneticilerinin açıklamalarıyla yangına benzin döktükleri görüşünü savunan Yılmaz, "DTK Eş Başkanı Hatip Bey’le görüşmemizde mutabık kaldığımız konu vardı. Bu saldırının bir provokasyon olduğu ve provokatörlerin de mahkum edilmesi yönündeydi. Maalesef DBP’nin açıklaması tam tersine fırsatçılık ve bu arada Hüda-Par’ı nasıl mahkum ederim, olayları nasıl ters düz edebilirimin klasik mantığı içinde gerçekleşti. Gerçekten çözüm istiyorlarsa, Hüda-Par’la iyi ilişkiler gerçekleştirmek istiyorlarsa, açıklamalarına dikkat etmeleri gerekiyor" diye konuştu.

Haberin Devamı

"İYİ NİYETLİ DEĞİLLER"

Hüseyin Yılmaz, bir gazetecinin olaydan valilik ve jandarmanın geç bilgi sahibi olduğunu yönünde iddiaları bulunduğunu sorması üzerine, "Hem hükümet, hem de PKK çevreleri bu işi sadece paralelin üzerine atıp, işin içinden sıyrılamazlar" dedi. Hükümetin valiye, polise, emniyet müdürüne söz geçirip sahip çıkması gerektiğini belirten Yılmaz, şunları söyledi:

"Sahip çıkamıyorsa o zaman serzenişte bulunma hakkı yoktur. PKK çevreleri ikide bir ’biz değildik provokatörleri tasvip etmiyorduk. Bizimle ilgisi yoktu’ demekle de işin içinden sıyrılamaz. Madem provokatörse bu insanlar, Diyarbakır’da Yasin Börü’nün katillerine niye avukat gönderdiler. DBP’nin özel gönderdiği avukatlar duruşmalarını takip ediyor. Bu sahiplenme değil midir katilleri? Kimse karşındakini çocuk yerine koymasın, neyin ne olduğu görüyoruz. İyi niyetli olmadıklarını da görüyoruz. İyi niyetli olmayan yöneticilerin DBP, HDP veya PKK içindeki kişilerin iyi niyetli olan gerçekten çözüm isteyen Kürtlerin barışını, huzurunu isteyen kişiler tarafından deşifre edilmesi tasfiye edilmesi gerekiyor. Onlara tavsiyemiz budur. İçlerindeki ajanları, provokatörleri ilan etsinler ve tasfiye etsinler o zaman Kürtler barış içerisinde bir arada yaşayabilir. Bu kafayla Kürtlerin barış ve huzuru sağlanmaz."

"OLAYA 7 SAAT SONRA MÜDAHALE EDİLDİ"

Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yılmaz yaptığı yazılı açıklamada da partilerine mensup kişilerin evleri PKK’lılarca saatlerce uzun namlulu silahlarla ateş altına alınıp bazı evler yakılırken, olaylara 7 saat sonra müdahale edildiği görüşü savunuldu. Açıklamada, şöyle denildi:

"Gece 03.00 sıralarında Şırnak’ın Cizre İlçesi Nur Mahallesi’nde hendekler kazıldıktan sonra bu mahallede bulunan Hür Dava Partisi üyelerinin evlerine yönelik PKK – YDG-H’liler tarafından uzun namlulu silahlarla başlatılan saldırılarda evler saatlerce ateş altında tutulmuş, bunun sonucunda bir parti üyesi hayatını kaybetmiş, birden fazla ev de yakılmıştır. Cizre İlçesi’nde dindar Kürtlere yönelik saldırılar ilk değildir. Geçtiğimiz haftalarda da üyelerimizin ve mütedeyyin kişilerin evlerine yönelik silahlı saldırılarda bulunulmuştu. Bu saldırılarda da emniyet güçleri iş işten geçtikten sonra müdahalede bulunmuştu. Hükümettin kamu düzeninden anladığı, kamu kurumlarının ve kamu görevlilerinin güvenliğidir. Halkın can ve mal güvenliğinin sağlanmadığı bir ortamda kamu düzeninden söz edilemez. Son saldırıda da ilk andan itibaren Emniyet Müdürlüğü ve diğer yetkililere haber verilmesine rağmen müdahale edilmemiş, durum basında yer aldıktan sonra gündüz saat 10.00 sonrası, yani 7 saat sonra müdahale edilmiştir. Saat 09.00 sonrası Şırnak Valisi durumu yeni öğrendiğini basına söylemiştir. Sadece bu durum bile yaşananların ne kadar vahim olduğunu göstermektedir."

Hüda-Par Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz, olayın başlamasından saatler sonra DTK Eş Genel Başkanı Hatip Dicle’nin kendisini arayarak üzüntüsünü ve endişelerini belirttiğini söyledi. Saldırılar kameralar tarafından kaydedilmesine rağmen DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek’in yaptığı açıklamada olayları ters yüz ettiğini kaydeden Yılmaz, "Kendisine yakışan bir şekilde olayları tersyüz ederek partililerimiz tarafından saldırı yapıldığını iddia etmiştir. Bu tür sorumsuz ve ateşe benzin dökmekle eş anlamlı açıklamaların faydasının olmayacağını ve gerçeğin üzerini örtemeyeceğini artık kendileri de anlamalıdır" dedi.