Her an bir Kürt devleti kurulabilir

Esad, “Ben istesem de ayrılmam mümkün değil. Bu fırtınada sakin bir limana yanaşana kadar gemiyi terk etmem. Zaten halkım da arkamda” diye konuştu.

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, Hatay’daki Cilvegözü Sınır Kapısı’ndaki patlamayla ilgili olarak, “Türkiye ile olan kara sınırımızın yüzde 25’i PKK’nin, yüzde 75’i de El Kaide’nin kontrolünde. Cilvegözü’ndeki bombalı saldırıda bizim hiçbir dahlimiz, sorumluluğumuz yok. Çünkü biz artık o sınırlarda yokuz. Orası tamamen El Kaide’nin kontrolünde” dedi.

Görevini bırakması yönündeki baskılara değinen Esad, “Ben istesem de ayrılmam mümkün değil. Bu fırtınada sakin bir limana yanaşana kadar gemiyi terk etmem. Zaten halkım da arkamda” diye konuştu.

Bölgede bir Kürt devletinin kurulabileceğini de dile getiren Esed “Bölgede Kürtlerin devlet kurma şansı artmış durumda. Kuzey Suriye’deki Kürtler Irak Kürtleriyle buluşmuş durumda. Kürt devleti kurulması artık an meselesidir” dedi.

Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’in “Esad: Gemiyi terk etmem” başlığıyla yayımlanan bugünkü yazısı şöyle:


Esad: Gemiyi Terk Etmem

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad, kendisini ziyaret eden CHP heyetine önemli açıklamalarda bulundu. Esad, Şafak Pavey, Aytuğ Atıcı, Hasan Akgöl ve Mevlüt Dudu’dan oluşan heyet ile 1 saatten uzun gerçekleşen görüşmesinde, ülkesindeki iç savaş, Türkiye-Suriye ilişkileri ve Kürt sorununa ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı:

Türkiye’nin etkisi hepsinden fazla:

Suriye’de terör giderek artıyor. 23 ülkeden terörist var ülkemde. En fazla Yemen ve Libya’dan geliyorlar. Ağırlıklı olarak Türkiye üzerinden giriyorlar. ABD, Rusya, Çin ve diğer tüm ülkelerin toplam etkisi, Türkiye’den daha az. Ülkemdeki durumu en çok Türkiye etkiliyor. Çünkü en fazla silah ve terörist Türkiye’den giriyor.

Sınırın yüzde 25’i PKK kontrolünde:

Türkiye ile olan kara sınırımızın yüzde 25’i PKK’nin, yüzde 75’i de El Kaide’nin kontrolünde. Cilvegözü’ndeki bombalı saldırıda bizim hiçbir dahlimiz, sorumluluğumuz yok. Çünkü biz artık o sınırlarda yokuz. Orası tamamen El Kaide’nin kontrolünde.

Fırtına dinmeden çekilmem:

(CHP heyetinin “Esad’sız bir rejim mümkün mü” sorusu üzerine) Bu konu rejim sorunu değil. Ben istesem de ayrılmam mümkün değil. Bu fırtınada sakin bir limana yanaşana kadar gemiyi terk etmem. Zaten halkım da arkamda. Gemi denizin ortasında fırtınalar içinde. Fırtına durmadan kaptan olarak gemiyi nasıl terk ederim? Bu fırtına biter bir gün; seçimler olur, demokrasi gelir ve halk bana ‘git’ derse giderim. Yani gitmem gerekirse giderim ama bunun halkımın söylemesi lazım.

Ben kazanırsam Erdoğan kaybedecek:

Suriye krizi Erdoğan ve Katar emiri için varoluş sebebi haline döndü. Eğer Suriye kazanırsa, ülkelerinde onlar kaybedecek. Bu işin ideolojik boyutu da var. Onlar siyasal İslamı Suriye’de hâkim kılmak istiyor. Biz ise laikliği korumak istiyoruz. Afganistan ve Pakistan da bir dönem bizim gibi laikti. Ama artık oralarda İslamcılar iktidar.

Kürt devleti kurulabilir:

Bölgede Kürtlerin devlet kurma şansı artmış durumda. Kuzey Suriye’deki Kürtler Irak Kürtleriyle buluşmuş durumda. Kürt devleti kurulması artık an meselesidir.

Beni ancak halkın onayıyla idam ederler:

İleride halk isterse ben de koltuğumu bırakırım. Siyaset kapısı muhaliflere açık. Güçlü bir muhalefete ihtiyaç var. Muhalifler siyasete katılsın, parlamentoya gelsinler. Parlamentodan karar çıkarabilirlerse, ister sürgüne göndersinler, isterse beni idam etsinler. Yeter ki halkın onayı olsun.

Ülkenin tamamı kontrolümde değil:

Yaşanan terör nedeniyle ülkemin tamamını şu anda kontrol edemiyorum. Büyük şehirlere odaklanmış durumdayım. Batıda sorun yok, ama Ürdün ve Türkiye sınırlarında sorun yaşıyoruz. Müdahale olsun diye 1 milyon göçmen yaratmak istiyorlar. Bu yüzden dışarıdan kışkırtmalar artmış durumda.

Cihat nikâhları arttı:

Teröristlerin kontrolündeki bölgelerde çok büyük sosyal problemler var. Örneğin cihat nikâhları artmış durumda. Savaşamayacak durumdaki yaşlı, fakir kim varsa mecburiyetten kızlarını bu El Kaide militanlarıyla evlendirmek zorunda kalıyor. Aynı ortaçağ gibi.

İmralı süreci ümmetçi:

Türkiye’de Kürt sorununun çözümü için yürütülen sürecin ortak noktası da ümmetçilik. Biz Türküz, siz de Kürtsünüz diyerek ortak noktayı İslam olarak gösteriyor. İslamcı Kürtleri kendi yanına almaya çalışıyor.

İsrail’e direnişi örgütlüyoruz:

(“Suriye’yi vuran İsrail uçaklarına neden müdahale etmediniz” sorusu üzerine) Biz İsrail’in kışkırtmasına karşılık vermiyoruz. Ama onun daha da canını acıtacak işler yapıyoruz. İsrail’e karşı direnişi örgütlüyor ve destekliyoruz. Nitekim o saldırıdan birkaç gün sonra sınırımızdan İsrail’e yönelik hava bombardımanı da yapıldı.

'HÜKÜMET APO'YLA GÖRÜŞÜYOR BİZ DEVLET BAŞKANI'YLA'

Suriye dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Hasan Akgöl, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye ziyaretiyle ilgili değerlendirmesini kınadığını söyledi. Akgöl, şunları söyledi:

"Sayın Başbakan şuan teröristbaşı olan Apo ile uzlaşma adı altında belli bir kimliği olmayan biriyle görüşüyor, biz bu görüşmeye hiçbir şey demiyoruz. Uzlaşma varsa CHP her türlü uzlaşmanın yanındadır. Biz buna şeffaf bir şekilde yapılması adına biz ’komşu ülke, kardeş ülke Suriye ile savaşa hayır’ adına resmi devlet başkanı ile görüşmemizin niye bu kadar yadırgandığını ben anlamış değilim. Bir yandan CHP heyeti resmi bir devlet başkanıyla devlet adına uzlaşma adına görüşüyor. Savaşa hayır adına görüşüyor diğer yandan hiçbir resmi kimliği olmayan teröristbaşı Apo ile hükümet resmi ortam yaratarak görüşüyor. Ha biz o görüşmeye karşı değiliz. Uzlaşmadan yanayız. Ama biz iki tarafla da görüşmeden yanayız. Yani siz nasıl uzlaşma adı altında teröristbaşı Apo ile görüşmeden yana iseniz, biz de uzlaşma adı altında Suriye Devlet Başkanı ile görüşmeden yanayız."



Şafak Pavey Esma Esad ile buluştu


İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın eşi Esma Esad ile görüşerek Suriye’de olduğu ileri sürülen başta Başar Kaddumi olmak üzere yabancı gazetecilerin serbest bırakılması ricasında bulundu. CHP heyetinin başkanlık sarayında Beşşar Esad ile yaptığı görüşme sonrasında Pavey, Esma Esad ile bir araya geldi. Yaklaşık 40 dakika süren görüşmede Pavey’in aralarında Başar Kaddumi’nin de bulunduğu Suriye’de kayıp yabancı gazetecilerin bulunarak ülkelerine gönderilmeleri ricasında bulunduğu öğrenildi. Görüşmelerde, CHP’nin talebi üzerine Beşşar Esad’ın da “Ülkemizde tutuklu Türk gazeteci yok ama ismini, yerini söylerseniz hepsinin ülkelerine dönmelerine yardımcı oluruz” dediği öğrenildi.

Pavey’in, Esad ile görüşmesinde Suriye’de yaşanan iç savaş nedeniyle yerlerini terk eden yaklaşık 200 bin Suriyeli mültecinin durumları da ele alındı. Pavey’in, yerlerinden edilen Suriyelilerin durumu konusunda Esma Esad’ın devreye girmesini istediği belirtildi. Pavey, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle Suriye’deki iç savaş yüzünden yerlerinden edinen kadınlar için Esma Esad’dan yardım istedi.