Darbenin beyin takımına ‘pranga’!

15 Temmuz’un en kritik davası başladı. Darbe girişiminde Fethullah Gülen’in 1 numaralı sanık olduğu ve darbeyi planladığı iddia edilen aralarında Akın Öztürk, Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli ile Ali Kalyoncu’nun da bulunduğu 38 kişilik sözde ’Yurtta Sulh Konseyi’ üyeleri ile birlikte 221 sanık ‘FETÖ Genelkurmay çatı davası’ ile dün ilk kez hakim karşısına çıkarıldı.

3 kat dayanıklı

Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki Ankara 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ‘Çatı davası’nın ilk duruşmasında sanıklara takılan kelepçeler dikkat çekti. Genelde zincir kelepçe kullanan jandarma ekipleri bu sefer masolet kelepçe olarak da bilinen menteşeli diğerlerinden çok daha sağlam olan “pranga” tipi bir kelepçe kullandı. Bu kelepçelerin diğerlerinden 3 kat daha dayanıklı olduğu belirtildi.

Annenin feryadı

16 Haziran’a kadar devam edecek davanın dünkü duruşmasında, ilk olarak ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyesi 38 sanık, ardından da diğer sanıklar alındı. Sanıklardan darbe girişiminin askeri kanadının bir numarası olduğu iddia edilen Hava Kuvvetleri eski Komutanı Akın Öztürk, kimlik tespiti sırasında 2 çocuğu olduğunu belirterek, “Adresi bilmiyorum. Tutukluyum” dedi. Kimlik tespiti sırasında, 15 Temmuz’da şehit olan Mucip Arıkan’ın annesi Saliha Arıkan, “Oğlumun katillerini öldürün. Yavrumu bana verin” diyerek, bağırdı. Arıkan’ın sanıklara yönelik bağırmayı sürdürmesi üzerine Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, duruşmaya engel olduğu gerekçesiyle şehit yakınının salondan çıkartılmasını istedi.

Salonda gerginlik

Bu sırada, sanık avukatlarından biri de “Salondan çıkartılsın” deyince müşteki yakınlarının tamamı buna tepki gösterdi. Şehit yakınları, avukatlara “Teröristleri savunanlar teröristtir” ve “Hepiniz teröristsiniz” diye bağırdı. Duruşma, bu nedenle bir süre durdu. Yaşanan tartışmalar sırasında baygınlık geçiren Saliha Arıkan, sağlık görevlilerinin yardımıyla salondan çıkartıldı.

Haberi bile yokmuş!

Darbe girişiminin askeri kanadının bir numaralı sanığı olduğu iddia edilen eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk, ilk savunma yapan isim oldu. Hainlik suçlamasıyla yargılanmanın kendisine verilecek en büyük ceza olduğunu belirten Öztürk, “Bu hain darbe girişimine hiçbir katkım, hatta haberim bile yoktur. Ben bu rütbe ve yaşa gelmiş bir asker olarak silah arkadaşlarıma, vatandaşlarıma silah doğrultacak biri değilim. Bu hain darbe girişimiyle hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Keşke ölseydim de bu şekilde yargılanmasaydım” ifadelerini kullandı.

PARTİGÖÇ’LE GÖRÜŞMEDİM: 15 Temmuz günü Ankara’ya geldiğinde, kızının lojmanın olduğu Akıncı Üssü’ne gittiğini ve eşinin hasta olması nedeniyle gece orada kalmaya karar verdiklerini savunan Öztürk, şunları söyledi: “O gece koruma astsubayım İsmail Keskin telefonla arayıp ’Genelkurmay’da saldırı olmuş’ dedi. Bunun üzerine koruma astsubayımı lojmana çağırdım, Genelkurmay Harekat Merkezi’ni arattım ancak telefona çıkan subay Mehmet Partigöç’ten bilgi alabileceğimizi söylemiş. Bunun üzerine koruma astsubayım Partigöç’le görüştü. İddianamede iddia edildiği gibi ben direkt görüşmedim.”

ABİDİN ÜNAL İSTEDİ: Gecenin ilerleyen saatlerinde, İstanbul’da bulunan Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın kendisini aradığını ve neler olup bittiğini öğrenmesini istediğini anlatan Öztürk, “Bunun üzerine Akıncı Üssü 143. Filo’ya gittim. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın da tutulduğu odaya girdim. Burada Akar dışında Kubilay Selçuk, Ömer Faruk Harmancı, Hakan Evrim ve Mehmet Dişli vardı. Akar bana, ‘Bunlar darbe yapmak istiyor, konuş ikna et, vazgeçsinler’ dedi. Ben de ’yanlış yaptıklarını, vazgeçmelerini’ söyledim” diye konuştu.

KOMİK DURUMDAYDIM: Sivil kıyafetli olduğu için emir astsubayından üniformasını getirmesini istediğini; ancak yolların kapalı olması nedeniyle üstte kendisi için üniforma ayarlandığını söyleyen Öztürk, “Üniforma kısaydı. Gülünç bir durumdaydım. Bir konsey başkanının böyle bir durumda olması siz değerlendirin. Darbe girişiminin başında olsam bu duruma düşer miydim” dedi.

DAMADIMI HİÇ GÖRMEDİM: Akın Öztürk, komutanlığı döneminde defalarca bu yapıyla mücadele edilmesi gerektiğini astlarına söylediğini savundu. Öztürk, Mahkeme Başkanı’nın sorusu üzerine o gece, davanın sanıklarından olan damadı Yarbay Hakan Karakuş’la hiç görüşmediğini iddia etti.

AK Parti ve CHP’den müdahillik talebi

AK Parti ve CHP, davaya müdahillik talebinde bulundu. Çatı iddianamesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Mağdur-müşteki’, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ise ‘Mağdur’ olarak yer alıyor.

Kuş uçurtulmadı

Duruşma öncesinde cezaevi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Cezaevine çıkan yollarda güvenlik noktaları oluşturuldu. Duruşma salonu çevresine jandarma ekipleri konuşlandırılarak, binanın çatısına keskin nişancılar yerleştirildi. Girişe polis ve jandarmaya ait TOMA’lar konuşlanarak önlem alındı. Bir drone da havadan görüntü kaydetti.

2.998'er kez müebbet

FETÖ’nün askeri üyelerinden oluşan ‘Yurtta Sulh Konseyi’ üyesi 38 sanık da hakim karşısına çıktı. Olay gecesi öldürülen Semih Terzi dışındaki ’Yurtta Sulh Konseyi’ üyeleri için 2 bin 988’er kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası isteniyor. Dosyada 200’ü tutuklu, 9’u tutuksuz, 12’si firari olmak üzere 221 sanık yer alıyor.

27’si general

Asker sanıklardan 1’i orgeneral, 3’ü korgeneral, 4’ü tümgeneral, 16’sı tuğgeneral, 3’ü tuğamiral, 26’sı albay, 27’si yarbay, 37’si binbaşı, 21’i yüzbaşı diğerleri ise daha alt rütbeye sahip. Sanıklar arasında öğretmen, memur, esnafın ve 12 sivilin de bulunduğu ifade edildi.