Gazete Vatan Logo

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eğitim kalitesinin yükseltilmesi acildir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ODTÜ Teknokent açılışında konuştu. Vakıf üniversiteleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Vakıf üniversitelerimizin kaliteli eğitime katkıda bulunmadıklarını görüyoruz. Tıp, mühendislik ve hukuk gibi temel alanlarda eğitim kalitesinin yükseltilmesi acildir." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Eğitim kalitesinin yükseltilmesi acildir

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, diğer hususlar gibi yüksek öğretim alanındaki reformlarımız için de bize büyük imkanlar sağlıyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde ODTÜ Teknokent Bilişim İnovasyon Merkezi açılışına katıldı.

Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, diğer hususlar gibi yüksek öğretim alanındaki reformlarımız için de bize büyük imkanlar sağlıyor. Son dönemde Yüksek Öğretim Kurumumuz YÖK'ü attığı adımları bu reformların bir öncüsü, bir habercisi olarak kabul ediyorum. Araştırma üniversitelerinden misyon farklılaşmasına ve kalite kuruluna kadar yapılan tüm çalışmaları yakından izliyorum. Bu girişimlerden elde edilen sonuçların değerlendirilerek en kısa sürede sistemin işleyişine yansıtılacağına inanıyorum." ifadelerinin kullandı.

Özellikle tıp, mühendislik ve hukuk gibi temel alanlarda eğitim kalitesinin yükseltilmesine yönelik reformlara olan ihtiyacın çok daha acil olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

Haberin Devamı

"Vakıf üniversitelerimizin, kendilerine sağlanan onca ayrıcalığa rağmen, kimi istisnalar hariç, eğitim-öğretimde kalitenin yükseltilmesi beklentilerimize yeteri kadar katkıda bulunamadıklarını görüyoruz. Hatta bazı vakıf üniversitelerimizin, vakıf mantığıyla asla uyuşmayacak şekilde sadece kazanç odaklı faaliyet gösterdiklerini de üzüntüyle müşahede ediyoruz. Bu meselenin üzerinde de hassasiyetle durulması gerekiyor. Ayrıca denklik konusunun da yine bu kalite anlayışı çerçevesi geliştirilecek objektif kriterlere bağlanarak hızla çözülmesine ihtiyaç olduğu anlaşılıyor. İnşallah tüm bu meseleleri, önümüzdeki dönemde yoluna koyacak, Türkiye'yi yüksek öğrenimde parmakla gösterilen ülkeler arasına sokacağız."

"Teknolojik bağımsızlığımız çok önemli"

Dünyada artık bağımsızlığın ölçütü olarak toprak, bayrak ve milli para gibi kriterlere yenilerinin eklendiği bir döneme girildiğine değinen Erdoğan, "Bunların en başında da teknolojik bağımsızlık geliyor. Veri üretiminden güvenliğine, savunma, sağlık, eğitim, bilişim teknolojilerinden yapay zekaya kadar her alanda kendi ayaklarımız üzerinde durmak mecburiyetindeyiz. Şayet biz bunu beceremezsek zorunlu olarak ipin ucu başka birilerinin eline geçecektir. Nasıl topraklarımıza hükmetmeden bağımsız olamazsak, teknolojiye hakim olmadan da bağımsızlığımızı sürdüremeyiz. Üstelik kendimizle birlikte kalbini ve umudunu bize yöneltmiş tüm dostlarımıza, kardeşlerimize karşı da sorumluluklarımız var. Teknolojik bağımsızlığımız işte bu sebeple de çok önemlidir." diye konuştu.

Haberin Devamı

Bilgi temelli kalkınmanın temel şartının kendi değerlerini özümsemiş, bilim ve teknolojinin "künhüne vakıf bir nesil" yetiştirmek olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu bizim için öncelikli bir adım olmalı. Teknolojiyi sadece kullanan değil, tasarlayan, geliştiren ve üreten bir ülke konumuna gelmedikten sonra bu hedefe ulaşamayız. Eğer teknoloji çok hızlı gelişiyorsa bizim ondan daha hızlı hareket etmemiz, bunun için de daha çok çalışmamız şarttır." değerlendirmesinde bulundu.

Haberin Devamı

"Madem çocuklarımız artık doğdukları andan itibaren dijital bir dünyaya gözlerini açıyorlar, öyleyse biz de tüm hazırlığımızı buna göre yapacağız" ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bilgiye erişimi sınırlandırmanın değil tam tersine çeşitlendirmenin ve bilinçli kullanımının yollarını arayacağız. İşte bu noktada en büyük görev üniversitelerimize, saygıdeğer hocalarımıza düşüyor. Üniversitelerimiz gerek eğitim öğretim gerek araştırma geliştirme faaliyetleriyle bu sürecin öncüsü, sürükleyicisi olmalıdır. Küresel rekabette öne geçebilmek için ülkemizin tüm imkanları gibi üniversitelerimizi de en yetkin şekilde kullanmalıyız."

"Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye"

Geçtiğimiz günlerde milli harita uygulamaları HGM Atlas ve HGM Küre'nin açılışının yapıldığını hatırlatan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Orada da ifade ettiğim gibi dünya, yapay zeka çalışmalarıyla yani bir teknoloji seviyesine doğru gidiyor. Her ülke teknolojide bu yeni dönemde kendi hedeflerine göre isimler veriyor. Mesela Almanlar buna 'Endüstri 4.0' diyor, Japonlar 'Toplum 5.0' yaklaşımı üzerinde çalışıyor. Amerika'da 'Yaşam 3.0', '4. Devrim' ve 'Birey 4.0' türü tartışmalar var. Biz ise 'Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye' diyerek bu süreçte yerimizi alıyoruz."

Haberin Devamı

Bu süreçte yetişmiş insan kaynağı geliştirmekle sorumlu üniversitelere çok daha sorumluluk düştüğünü ifade eden Erdoğan, "Üniversite-sanayi iş birliğini çok daha ileriye taşımalıyız. Bu konuda ben, Güney Kore'yi çok başarılı görüyorum. Özellikle bir ziyaretimde Samsung'u bir göreyim demiştim. Gittiğimde üniversite ile olan iş birliğini görünce gerçekten kendilerine hayran olmamak mümkün değildi. Part-time olarak öğrenciler, üniversiteden çıkarak hemen Samsung'a geliyor ve orada da çalışmaya başlıyorlar. Dolayısıyla teorik-pratik buluşmasını orada görünce tabii ki o insanın yetişmemesi için hiçbir sebep kalmıyor. Belli bir ücret alma imkanı olduğu için de burs diye bir sorun da kalmıyor. Yani Samsung eğer bugün dünyada bu kadar önemli bir yeri yakalıyorsa bunun altında neler yatıyor, bunu da orada bizzat gördük. Bunu bizim yapmamamız için hiç bir sebep yok, biz de bunu başarırız." diye konuştu.

"Teknoparklar kuruluş amacı dışına çıkarılmamalı"

Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerle sanayi yenilikçi fikirlerin ürüne dönüştürülmesi ortak gayesi etrafından buluşturan teknoparkların desteklenmesinin önemini vurgulayarak, şunları söyledi:

"ODTÜ'nün şu anda bu adımı atmış durumda. Bir an önce bunun neticesini de inşallah bu teknoparktan almamız lazım. Teknoparkların kuruluş amaçlarının dışına çıkartılmasına engel olmak için, buralarda faaliyet yürütecek firmaların seçiminde hassasiyet gösterilmeli. Rastgele birilerine şöyle bir yer verelim. O da gelsin burada bunu kursun yok. Bu noktada idealizmi olan, bu noktada kendini ispatlamış olanlarla bunu yürütüp o türlerine de çok daha farklı yerlerde bu imkanlar sağlanabilir. Öncelikle neticeyi nerede daha çabuk alacağız. Buna odaklanmasız lazım."

Doktora programlarına aynı doğrultuda ağırlık verilmesine de ihtiyaç olduğuna işaret eden Erdoğan, gerek yurt içi gerek yurt dışı programlarıyla doktoralı yetişmiş insan sayısının ne kadar yükseltilebilirse bu yarışta yerin o kadar sağlam tutulabileceğini söyledi.

Erdoğan, oransal olarak programlarının hem koordinasyonunu hem etkinliğini hem verimliliğini yükseltmek için ilgili kurumlar arasında daha sıkı bir iş birliğine gidilmesi gerektiğine dikkati çekerek, üniversitelerle birlikte daha yapacak çok işimiz bulunduğunu, Türkiye'nin üniversite yönetimlerinin özerkliği ve kendilerine tahsis edilen kaynaklar bakımından dünyada çok iyi bir yerde olduğuna değindi.

Türkiye'nin 81 ilinde üniversite bulunduğunun altını çizen Erdoğan, öğrenciyi ayağına çeken üniversitelerin değil artık öğrencinin ayağına giden üniversitelerin olduğunu bu önemli adımı gerçekleştirdiklerini anlattı.

"Cumhurbaşkanı olarak daima yanınızdayım"

Erdoğan, üniversitelerin ellerinde kaynakları ve imkanları yetkileri en doğru şekilde kullanarak Türkiye'nin gelişmesine, kalkınmasına, büyümesine katkı verdikleri oranda değerleneceğini ve güçleneceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Kendini bilime ve teknolojinin gelişmesine adamış yönetimler elinde üniversitelerimizin yakın gelecekte arzu ettiğimiz kalite seviyesine ulaşacaklarına canı gönülden inanıyorum. Hocalarımızın da aynı inançta olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanı olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da daima yanınızda bulunacağımdan asla şüpheniz olmasın. Türkiye'yi hep birlikte hedeflerine ulaştıracağız.

Bu, benimle olacak bir iş değil. Ben siyaset olarak, ülkemin başındaki bir yönetici olarak varım. Sizler ise ilim ve irfanın temsilcileri olarak varsınız. Bizlerde bütünleşirsek o zaman gerçekten milliyetperver, vatansever bir nesli yetiştirir ve ülkemizi uçururuz."