Gazete Vatan Logo

Özge uzayda

Canım Türkiyem

Manken Özge Ulusoy’un kısmeti televizyonların reyting gurusu Acun Ilıcalı’nın geçen yılki ‘Survivor’ yarışmasından sonra açıldı.
Birdenbire aranan bir manken olmaya başladı. Derken ‘Yok Böyle Dans’ yarışması geldi. Orada da bileğinin hakkıyla birinci olduktan sonra Özge’yi kimse tutamaz oldu. Önce İkoncan İvana’nın ‘Bugün Ne Giysem’ programında sunuculuk yapmaya başladı. Şimdi de "Ha Babam Uzay" isimli yeni bir dizide başrol oynuyor. Bence yetmez. Özge çok güzel, sempatik ve yetenekli bir kadın. Hangi işe el atarsa onu son derece profesyonelce yapıyor. Ekranda onu daha çok görmek istiyoruz. Yemek programı yapsın, sabah haberlerini versin, magazin programı sunsun, ‘Çocuklar Duymasın’a katılsın, ‘Muhteşem Yüzyıl’da bir Sultan’ı oynasın, evlilik programı sunsun. Gerçi Özge’nin başından geçen evlilik hatırlarsanız topu topu 24 saat sürmüştü. Ama bu özellik bizdeki evlilik programlarından birini sunmak için aslında ideal. Ne kadar kısa o kadar iyi. Tıpkı Hande Ataizi gibi! Yürü Özge kim tutar seni? Sevgili Acun bir kere elinden tuttu mu uzaylar bile artık sana yetmez. Bak türkücü Mustafa Topaloğlu’na yetti mi? Adam uzaydan indi kendini tropik bir adada buldu. ‘Survivor’ sonrası da mankenliğe başlarsa hiç şaşmam!

Niyeti bozuklar

Süperstar Ajda Pekkan geçenlerde check-up yaptırmak için bir hastaneye gitmiş. Hemen ‘Ajda stent mi taktırdı?’ diye haberler çıktı. Yahu aramızda ne kadar niyeti bozuk insanlar var. Başkalarının kötü haberleri onları mutlu ediyor sanki. Diyelim ki taktırdı. Sana ne? Bu Ajda Hanım’ın özeli değil mi? Bunu başkalarıyla paylaşmanın kararını sadece kendisinin vermesi gerekmez mi? İnsanların sağlıklarıyla ilgili spekülasyonlar yapmak ayıp değil mi? Ajda çok kaliteli ve kibar bir kadın. Aşırıya kaçmadıkları sürece hakkında kasıtlı kötü haber yapanlara karşılık vermiyor. Ancak bunu maalesef suistimal edip her fırsatta onun hakkında balon haberler çıkarıyorlar. Bugüne kadar olmadığı estetik kalmamıştı. Sonunda bir de stent taktırdılar, tam oldu. Rahatladınız mı şimdi?
Niyeti bozuklar n’olacak!

Trajik komedya

Geçen hafta baştan sona çok zevkli bir derbi izledik. Galatasaray’ın teknik direktörü Fatih Terim ve yardımcısı eski mili futbolcu Hasan Şaş’ın tribünden atılan yabancı maddeler sonucu başlarından yaralanmaları ve Fenerbahçe taraftarının küfürlü tezahüratı haricinde her şey mükemmeldi. Karşılaşma bittikten sonra iki ezeli rakibin yöneticileri karşı tarafı suçlayan ve tahrik eden demeçler verdi. Yani değişen bir şey olmadı. Süper Lig’in ilk yarısında Aslantepe’de ve daha sonrasında yaşananların hepsi bu kez Şükrü Saraçoğlu’nda ve akabinde tekrarlandı. Futbolda Şiddet Yasası diye sözüm ona çıkan kanuna ne oldu? İşin üzücü tarafı, saha içinde iki tarafın oyuncuları ve teknik kadrosu ne kadar centilmence ve sportmence mücadele etmeye çalışırsa çalışsın, saha dışındaki yöneticiler buna izin vermiyor.
En önemlisi medya açısından Fenerbahçe-Galatasaray dostluğu satmıyor. Düşmanlığı para ediyor. Durum böyle olunca ezeli rekabet her fırsatta maalesef ezeli düşmanlığa dönüşüyor. Fenerbahçelilerden dostu olan Galatasaraylıları ve Galatasaraylıları seven Fenerbahçelileri kendi camiaları acımasızca ve anlayışsızca dışlıyor. Ezeli rekabet tam bir trajik komedyaya dönüştü. Rakibe düşmanca hisler beslemeyen taraftara maçın tadını çıkarma fırsatını bırakmıyorlar. Son maç berabere bittiği halde düşmanlığı körüklemek için spor basını Galatasaray’ı nerdeyse maçı kazanmış gibi ilan etti. TFF de gaza gelip Fenerlileri deli etmek için 3 puanı da sarı kırmızılılara yazsaydı tam olurdu. Eziyet daha bitmedi. Yakında Play-Off’larda duble trajik komedya bizi bekliyor. Güler misin ağlar mısın arası acınacak bir durumdayız!

Yıldız’ımıza dokunmayın

Şarkıcı Yıldız Tilbe’nin bir magazin muhabirine hakaretten 2 yıl hapsi isteniyormuş. Yıldız Hanım savunmasında hakaret içerikli sözleri söylediğini kabul etmiş, ancak şaka yaptığını söylemiş. Ben kendisine inanıyorum. Şayet magazin muhabiri Yıldız Hanım’ın damarına basmak için kasıtlı olarak onu sözlü bir şekilde taciz etmemiş olsa o da şaka yollu hakaret etmezdi. Bir insanı bile bile kızdırmak, deli etmek suç değilse, şaka yollu hakaret etmek de suç olmamalı. Bugüne dek yüzlerce telefon şakası yaptım. Kasıtlı olarak insanların damarına bastım. Bazıları “Emlakçı Metin” gibi bana ana avrat küfür etti. Hiç hakaret davası açmak aklımın ucundan geçmedi. Yıldız’ımıza dokunmasınlar!

Haberin Devamı